2 Aralık 2010 00:00
GÖZLEM
AKP hükümetini, Cumhuriyet tarihinin gelmiş geçmiş en Emek düşmanı hükümet olarak tanımlasak sanırız abartmış olmayız. Bu ifademizin doğal sonucu olarak, bugüne kadar hiçbir hükümet partisi AKP kadar Patron dostu olmadı. Sermayeye teşvik, emekçiye saldırı ve mevcut hakların geri alınması açısından bugüne kadar hiçbir hükümet AKP kadar ileri gidemedi. Emek düşmanlığı alanında Nobel ödülü verilecek olsa, AKP ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan aday bile gösterilmeden bu ödülü kolaylıkla alabilir.
Bugüne kadar hayata geçirilen her uygulamada benimsenen yöntemin, pek çok yönüyle üzerinde durulması gerekiyor. AKP, tıpkı bir pazarlamacının malını satmak için süslü cümleler kullanması, alıcıları etkilemek için abartılı ve olmadık açıklamalar yapması gibi, işçi ve emekçiler için yıkım anlamına gelecek pek çok düzenlemeyi önceden müjde şeklinde veriyor. Bugüne kadar patronlar dışında kime Müjde verilse, altından yeni saldırılar ve hak gasplarından başka bir şey çıkmadı.
AKP, emekçilere belki de tarihin en büyük müjdesini önümüzdeki günlerde vermeye hazırlanıyor. Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı vergi, borç ve prim affı olarak gündeme getirilen ve Devlete borcu olanlara müjde! haberleri ile duyduğumuz Torba yasa içinde bugüne kadar yapılmış en kapsamlı düzenlemeler var. 4857 Sayılı İş Kanununda, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda yapılması düşünülen değişiklikler tek bir torba yasa içinde Meclis gündemine getirildi. Hükümetin bu girişimini, sadece Bir taşla iki kuş vurmak değil, havada uçuşan bütün kuşların vurulması olarak ifade etmek mümkün.
Türkiyede medyanın büyük bir bölümü, her konuda olduğu gibi bu konuda da halkı yalan yanlış bilgilerle, istediği şekilde yönlendirmeye çalışıyor. Böylesine önemli haberler, bilinçli olarak kitleleri yanlış bilgilendirmek ve istedikleri yönde etkilemek amacıyla yapılıyor. Sermayenin denetimindeki TV, gazete, internet siteleri vb. araçlar aracılığıyla yaygınlaşan bu etkili propaganda biçimi, toplumun geniş kesimleri üzerinde ciddi anlamda yanıltıcı etkiler yapıyor.
Patronları her yönden destekleyen, mevcut esnek çalışma biçimlerine yenilerini ekleyen, kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmak için yapılan bir çalışmanın Müjde! olarak gündeme gelmesi herhalde sadece Türkiyede olur. Saldırının müjdesi olur mu? demeyin, AKP iktidarı döneminde her müjdenin altından yeni bir saldırının çıktığını defalarca gördük. Ortada bir müjde olduğu kesin. Ama bu müjdenin bu ülkenin emeği ile geçinen, alın terini akıtan işçi ve emekçilere değil, patronlara verildiği çok açık.
Eskilerin meşhur bir sözü vardır; peş peşe yaşanan olumsuzluklar, kötü haberler gündeme geldiğinde Çok alametler belirdi, kötü şeyler olacak! denir. AKPnin iktidar olduğu 8 yıl içinde ortaya çıkan alametleri birbirine eklesek Türkiyeden Çine duble yol olur. Bu açıdan bakıldığında Torba yasa içinde gündeme getirilen, sadece işçileri ve kamu emekçilerini değil, bütün halkı olumsuz etkileyecek değişikliklerin kimin için müjde, kimin için kara haber olduğunu görmek zor değil. Toplumun örgütlü kesimlerinin emek örgütlerinin, sendikaların her yönden kuşatılmış olduğu bir dönemde, AKP hükümetinin karşısına çıkan bu tarihi fırsatı kaçırmamak istediği anlaşılıyor. Tarihin en kapsamlı saldırı hazırlığının yapıldığı, Hükümetin dört koldan taarruza geçtiği bir dönemde sendikaların, emek ve meslek örgütlerinin içine girdiği sessizlikten çıkmaları, toplumun örgütlü-örgütsüz bütün kesimlerini yapılmak istenen değişikliklere karşı harekete geçirmesi için bir an önce bir şeyler yapılması gerekiyor.
ERKAN AYDOĞANOĞLU
Evrensel'i Takip Et