19 Aralık 2010 00:00
Omletli gelenek meselesi (1)
Kirvem,
Son günlerde TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Burhan Kuzunun anayasa ile ilgili panelinde, öğrenciler tarafından sergilenen yumurtalı protestonun ardından hayli yazıldı çizildi, ama özüme kalırsa bu konuyla ilgili asıl başarıyı elindeki iki kangal sucukla sahneye çıktıktan sonra, salondaki öğrencileri kendince peşin peşin kafaya alıp, böylece yumurta atmak yerine kantinde hep beraber sahanlı yumurta partisine davet eden Prof. Doğu Ergilin bu davranışı günün esprisi olarak tarihe not düşüldü
Dilimizde yumurta ile ilgili sayısız deyimlerin varlığını bilmeyen yok; mesela kafasının şeklini beğenmediğimiz kişilere ilk yakıştırdığımız şey armut ya da Yumurta kafalıyken, beri yandan ukala, ukala olmanın dışında ayrıca biraz da küstah, hatta bir bakıma Aslını inkar eden haramzadeler için de Yumurtadan çıkmış ama kabuğunu beğenmiyor deyip, onlara hadlerini bu yolla bildirmeye kalkışırız.
Sılaya veya askere gitmiş nişanlısına mektup yazan genç kızın son cümlesinin biri Kestane kebap acele cevap! ise, bir diğeri kesinlikle Sepet sepet yumurta sakın beni unutma! sözcüğüyle noktalanırken, beri taraftan yersiz, anlamsız, gereksiz yere konuşup kafa şişiren kimseler için de Saçma sapan laflar yumurtluyor deyip dururuz.
Bu arada yumurta muhabbeti sadece sınırlarımız içinde hapsolup kalmadı, Evropa kapılarında Başmüzakereci kimliğiyle dolanıp duran Devlet Bakanı Egemen Bağışın öncülüğünde de sıcağı sıcağına gündeme geldi.
Nitekim medyaya yansıdığına göre Kopenhaga yaptığı iki günlük ziyaret esnasında, herhangi bir gösteri ya da protesto ile karşılaşmayan Bakan, Eskiden Türk Bakanları Avrupada, özellikle de Danimarka gibi kuzey ülkelerinde yumurta ile protesto ederlerdi. Anlaşılan, Kopenhagdaki yumurta geleneği Türkiyeye kaymış, transfer olmuş tarzında, yumurtalı piyaz kıvamında lafladıktan sonra ATA uçağıyla Türkiyeye dönerken, Bu olaylar bizim geleneğimize yakışmıyor diyerek ayrıca gazetecilere dert yanmış.
Aslında laf yumurtadan açılmışken bu bapta memlekette her kafasına esenin kendince söyleyip Yumurtladığı lafların bini bir para ama, beri yandan da koskocaman bir bakanın Bizlere yakışmıyor diyerek altını çizdiği bu Gelenek kriteri gerçekten önemli Bu konuda kendi adıma illa da Böyük bir laf edip, çift sarılı irice bir yumurta yumurtlamam gerekirse, diyeceğim o ki; gelenekler, bir günden diğerine civciv misali yumurtadan hemen çıkmadıkları gibi, tam aksine adına Kültür diyebileceğimiz ve yıllar yılı sürüp gelen Kuluçka dönemlerinin zaman içinde aldığı mesafenin yanı sıra, keza diğer kültürlerle ister istemez az-çok harmanlanıp, sonra da o toplumların yaşamını aksettiren bir bakıma Boy aynası na dönüşmesidir.
Yani?
Yanisi şu ki; bir zamanlar develerin tellal, kalburların samanlarla boğuştuğu o yılların ardından gelip gelip dayandığımız şu milenyumlu günlerde mavi camdan görünen o ki, küçüle küçüle giderek neredeyse minik bir kar topuna dönüşen şu kırtıpil alemde gerek bireysel, gerekse toplumsal düzeyde hoşumuza giden veya gitmeyen olaylar karşısında başlarımızı kuma gömmek, işimize geldiğinde şu Gelenek, aksi durumlarda bu Göreneklerimizi Kalkan misali kullanıp ardına sığınmanın modası artık nanay!
Öyleyse?
Öyleyse lafı daha fazla uzatmadan özü özümün derme çatma zihni Folluğuna dönüp, sonra da kendi payıma kısaca söyleyeceğim şudur: Elin ağzını ne Torba misali büzmekten yanayım, ne de şu ya da bu konu hakkında kendince yumurtlayacağı bir çift sözü varsa, bunu da duymamak için havada uçuşan yumurtalarla susturmaktan yana
Haa unutmadan hemen ilave edeyim ki, Evropa Birliğine bir an önce postu sermemiz için kendince çırpınıp, bu uğurda koşuşturup gayret sarf eden muhterem zatın, birden bire bu omletli sohbet faslını es geçmeyip, hemen akabinde Kopenhag dönüşünde gazetecilere söylediği Geleneklerimize yakışmıyor lafı, bana kalırsa hem bayat, hem de bayatın da ötesinde tam da cılk yumurta kıvamında!
Neden?...
Nedenini, inşallah haftaya yumurtlayacağım Kirvem!
MIGIRDİÇ MARGOSYAN
Evrensel'i Takip Et