19 Nisan 2006 22:00

Çankırı'daki evrim halkası

Dünyanın birçok bölgesinde fosillerin araştırıldığı kazılarda elde edilen bulgular, evrim ağacının netleşmesini sağlıyor. Geçen günlerde Kanada'ya ait Ellesmere Adası'nda bulunan ve balıklar ile kara hayvanları arasındaki bir geçiş formuna ait olduğu belirlenen "Tiklaalik roseae" adlı canlıya ait fosil, evrim teorisindeki ilerlemeyi gündeme oturttu. Türkiye'de yürütülen kazı çalışmalarında da evrim teorisini güçlendiren yeni bulgular ortaya çıkarılıyor. Son olarak Çankırı, Çorakyerler'de yürütülen kazıda, antropoid(1) -insan ayrımında yer aldığı ve 7.5 milyon yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen bir canlının fosili bulundu. Bu çalışmanın başkanlığını, Ankara Üniversitesi DTCF Paleoantropoloji (2) Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayla Sevim yürüttü. Prof. Sevim, yeni bulgunun, paleontoloji (3) dünyasında yeni bilgiler anlamına geldiğini dile getiriyor. Ayrıntılar ise, bulgu üzerindeki çalışmalar tamamlandığında ortaya çıkacak ve muhtemelen bilim dünyasında dikkat çekecek. Prof. Sevim'e yönelttiğimiz sorular ve cevapları şöyle; - Ellesmere'de bulunan "Tiklaalik roseae" adlı canlıya ait fosil ne ifade ediyor? Kayıp halkadan ziyade, evrime bir halka eklendi diyebiliriz. Okuduğum kadarıyla, denizden karaya geçişin ilk örnekleri olarak tanımlanmakta. Solungaçlarının körelip, akciğerlerinin gelişmesi şeklinde tanımlanıyor. İhtiyaçtan dolayı ya da yaşama, doğaya, bulunduğu ortama ayak uydurmak için yeni değişimler ortaya çıkar. Evrimin temel mekanizmalarından biridir bu. Sudan karaya geçişte bir halka bulunmuş diyebiliriz. - Bu bulgu evrime neler katmıştır? Paleontoloji bilim dalında her yeni bulgu evrimin bir parçasını aydınlatmak için değerlendirilir. Bu bulgu da geçiş türleri arasında bir bölümü oluşturur diyebiliriz. Dünyanın her yerinde, her gün yeni paleontolojik bulgular elde edilebiliyor. Bu nedenle evrim teorilerinde, küçük küçük değişiklikler olması çok doğaldır. Her bulgu, bu boşluklardan bir tanesini doldurmak üzere evrim halkasına oturtulur. Şu durumda, bu bilgilerle zaten canlılarda, başlangıçtan günümüze evrimsel değişimin varlığı kesin olarak kabul ediliyor. - Sizin Çankırı-Çorakyerler'de yürüttüğünüz kazıdaki gelişmeler nelerdir? Yok olmuş türlere ait pek çok bulgu ele geçiyor. Bunlar içinden en önemlisi primat (4) takımı içinde yer alan hominoid (5) ailesinde yer alan fosil bulgu ki bununla ilgili tartışmalar sürüyor. Yayınla ilgili hazırlıklar devam ediyor. Onun dışında değişik hayvanlara ait fosiller var. Günümüzde bu hayvanların, gelişmiş bir şekilde yaşayan değişik türleri var. Çorak yerler, dünya çapında önemli bir fosil kaynağı haline gelmiştir. Hominoid fosili için hâlâ tarihlendirme çalışmaları devam etmekle birlikte, 7-8 milyon yıl arasında bir yere oturtulmaya çalışılıyor. Küçük omurgalı fosillerin tarihlendirmesine bakınca, 7.5 milyon yıl olduğunu anlayabiliyoruz. Daha kesin bir şey demek için tarihlendirme yapacağız. - Sizin açığa çıkardığınız fosil, hangi forma ait? Tam kesin olmamakla birlikte insan ve maymun çizgisi ayırımında yer aldığını düşündüğümüz bir canlıdan söz etmek mümkün. Hâlâ tartışmalar sürüyor. Bulgunun diğer parçalarını bulmaya çalışıyoruz. Dişler ve çeneyle ilgili bulgu var. Vücutla ilgili bulgu elde edince daha net, kesin bilgiler vereceğiz. Şimdilik antropoid-insan ayrımında yer alan bir tür diye değerlendirebiliriz. Yine, bir halkayı oluşturan bir fosil aslında. - Peki bu bulgu, neyi kanıtlıyor? Afrika'dan çıkış teorisini savunuyoruz. Bundan 2.5 milyon yıl önce insanın ilk atası olduğu söyleniyor. Çorakyerler bulgusunu 7.5 milyon yıl öncesine indirgediğimize göre demek ki iklimin değişimine bağlı olarak; Afrika'dan çıkış, doğuya göç, iklimin düzelmesiyle yeniden Afrika'ya göç... Yani bir göç olayının, yolunun ayrıntılı açıklanmasına işaret edecek bulgular. Anadolu zaten her zaman göç yolu oluşturmuştur. Hâlâ Asya ile Avrupa arasında yer alan bir kara köprüsü. Bundan önceki dönemlerde de kara köprüsü görevi görmüş. Fosil bulgularla değerlendirilerek, göç yolu nereye kadar izlemiş, bunun teorisi açıklanmaya çalışılacak. Anadolu'da bir hat üzerinde seyrediyor; Bursa-Paşalar, Ankara-Sinap, Çankırı-Çorakyerler. Harita üzerinde izlediğinizde, bir çizgiyi takip ediyor. Biraz daha doğuda araştırma yapılsa devamı bulunur mu? İleride yapılacak kazılarda elde edilecek bulgularla konuşmak mümkündür. - Bu göçü nasıl açıklıyorsunuz? Bir göç dalgasını, çift yönlü yaşamış olma olasılığı var. Afrika'dan çıkış, Afrika'ya dönüş, sonra insanın ilk atasını oluşturduğu dönemle birlikte Afrika'dan çıkan ilk "homo" cinsi olan insan dediğimiz; erektus (6). Bunlar, iki buçuk milyon yıl önce kıta oluşumlarını tamamladıktan sonra dünyanın her yerine yayılmış olma durumunu biliyoruz. Böyle bir karşılıklı göç ilişkisinin yaşandığını düşünüyoruz. Önce antropoidler, sonra australopitecus'lar (7), sonra da homo cinsleri ile birlikte göçlerin rotalarını değerlendirmeye çalışıyoruz. (1) Antropoid: İnsan ile şempanze ve goril gibi bazı maymun türlerinin bilinen en erken atalarına verilen ortak isim. (2) Paleoantropoloji: İnsanın eski atalarını ve evrimini fosilleri inceleyerek araştıran bilim dalı. (3) Paleontoloji: Fosilbilimi. (4) Primat: İnsan, maymun ve lemur gibi birçok türü içinde barındıran canlı sınıfı. (5) Hominoid: İnsansılar; insana benzer ve bir kolu modern insana (homo sapiens) uzanan canlı türleri. (6) Homo erektus: 1,8 milyon yıl ila 300 bin yıl öncesine kadar yaşayan, insanın yakın dönem atalarından. İnsan evriminde iki ayak üstünde yürüme halkasını temsil eder. (7) Australopitecus: İnsanın ve başka insansı türlerinin, 2.5 milyon yıl kadar önce ortaya çıkmış olan atalarına verilen ortak ad.

Evrensel'i Takip Et