11 Şubat 2006 23:00
Hükümet de kararlı ormancılar da!
Anayasa'da değişiklik yaparak "orman niteliğini kaybetmiş" 2/B alanlarının satışına olanak tanıyan değişiklik tasarısı AKP'nin gündeminden düşmüyor.
AKP önce 2B'nin gündemlerinden çıktığını iddia etti. Ancak Başbakan Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde "2B satışına yasal boyut kazandırılması halinde Türkiye'nin çok ciddi rakamlar kazanacağını" savundu. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uçkun Geray ise, fakülte olarak görüşlerinin değişmediğini yineledi.
2B ile ilgili son olarak Çevre ve Orman Bakanlığı bünyesinde ilgili meslek ve kitle örgütleri ile İÜ Orman Fakültesi temsilcisini de kapsayan bir komisyon oluşturuldu. Taslak bir metin hazırlandı. Tartışmaya açılan metne ilişkin komisyon üyeleri de eleştiriler getirmişti. Buna rağmen taslakta bir değişiklik yapılmamış, Orman Fakültesi de oluşturduğu "Fakülte Görüşü" ile taslağı reddetmişti.
Taslakta, Anayasa'nın 170. maddesi içindeki 6831 sayılı Orman Yasası'nın 2B maddesine dayanak teşkil eden bölümün "ayrı bir geçici madde" haline getirilerek, 2B ile ilgili kadastro işlemlerinin 5 yıl içinde tamamlanması ve ardından 2B'nin tamamen Anayasa'dan çıkarılması öngörülüyor. Prof. Dr. Geray ise kadastro tescil işlemlerinin 5 yılda bitirilmesinin kesinlikle mümkün olmadığını vurguladı. 2B sorununun böylece ortadan kalkması gibi bir tahminin de yanlış olduğunu dile getiren Geray, "Taslak, 1981 yılının sonuna orman niteliğini kaybederek 2B kapsamına girmiş alanları kapsıyor. Ama orman rejimini kaybetmiş birtakım alanlar 1981 yılından sonra da var. Bunlara hiç el atılmıyor. Madde ile 1981-2005 yılı arasındaki durum adeta boşlukta; çaresiz bırakılıyor" dedi.
Hükümetin 'değerlendirmesi' Taslaktaki bir diğer önemli nokta ise geçici maddede 2B alanları "değenlendirilir" ifadesine yer verilmesi. "Peki 'değerlendirilir' ifadesinin içinde ne var?" diye soran Geray, konuyu "Bunun içinde üst hakkı kurmak var, devretmek var, satmak da var. Değerlendirir kelimesi 'satmayı' da içeren bir ifade. Çevre ve Orman Bakanlığı bu kelime üzerinde ısrarlı" şeklinde yorumladı. Halbuki Orman Fakültesi 2B'yi üç katagoriye ayırarak alanların; -Mera olarak kullanılmak üzere orman köylülerine satılması değil "tahsis" edilmesi. -Yine tarım arazisi olarak köylüye tahsis edilmesi -2B alanlarının yaklaşık yüzde 2-3'ünü oluşturan "toplu yerleşim alanı" haline gelmiş olanların ise ilgili belediyelere devredilerek ancak asla satılmayarak kentsel iyileştirmeye tabii tutulmasını öneriyor. Prof. Dr. Geray "toplu yerleşim alanı" tanımının da yeniden yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Bu işin sömürüsünün önüne geçilmesi için orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerin kriterlerini koymak lazım. Ancak 30 tane ev varsa alanda, onlar devredilemez. Bunlar kamunun malı olacak ve yıkılacak. Bu kadar basit. Bu noktada katıyız" uyarısında bulundu. 2B alanı olarak kentleşmiş alanların toplam 2B alanlarının yüzde 3'ü kadar olduğunu hatırlatan Geray, "Ancak 2B deyince bunlar ön plana çıkarılıyor. Çünkü bunlar satılmanın peşinde. Toplu yerleşim alanı haline gelmiş böyle arazilerin üzerinde oturan; bahçesi, binası olan vatandaşlar da bir ödeme yapmalıdır. 'Kamu hakkı ödenmelidir' diyoruz. Ya kira ya ecrimisil alınmalı ancak asla tapu verilmemelidir" dedi.
Hükümetin 'değerlendirmesi' Taslaktaki bir diğer önemli nokta ise geçici maddede 2B alanları "değenlendirilir" ifadesine yer verilmesi. "Peki 'değerlendirilir' ifadesinin içinde ne var?" diye soran Geray, konuyu "Bunun içinde üst hakkı kurmak var, devretmek var, satmak da var. Değerlendirir kelimesi 'satmayı' da içeren bir ifade. Çevre ve Orman Bakanlığı bu kelime üzerinde ısrarlı" şeklinde yorumladı. Halbuki Orman Fakültesi 2B'yi üç katagoriye ayırarak alanların; -Mera olarak kullanılmak üzere orman köylülerine satılması değil "tahsis" edilmesi. -Yine tarım arazisi olarak köylüye tahsis edilmesi -2B alanlarının yaklaşık yüzde 2-3'ünü oluşturan "toplu yerleşim alanı" haline gelmiş olanların ise ilgili belediyelere devredilerek ancak asla satılmayarak kentsel iyileştirmeye tabii tutulmasını öneriyor. Prof. Dr. Geray "toplu yerleşim alanı" tanımının da yeniden yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Bu işin sömürüsünün önüne geçilmesi için orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerin kriterlerini koymak lazım. Ancak 30 tane ev varsa alanda, onlar devredilemez. Bunlar kamunun malı olacak ve yıkılacak. Bu kadar basit. Bu noktada katıyız" uyarısında bulundu. 2B alanı olarak kentleşmiş alanların toplam 2B alanlarının yüzde 3'ü kadar olduğunu hatırlatan Geray, "Ancak 2B deyince bunlar ön plana çıkarılıyor. Çünkü bunlar satılmanın peşinde. Toplu yerleşim alanı haline gelmiş böyle arazilerin üzerinde oturan; bahçesi, binası olan vatandaşlar da bir ödeme yapmalıdır. 'Kamu hakkı ödenmelidir' diyoruz. Ya kira ya ecrimisil alınmalı ancak asla tapu verilmemelidir" dedi.
Evrensel'i Takip Et