4 Ocak 2006 23:00

Bakana imza baskısı

Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'nun (SHÇEK) özel kurum, kuruluş, kişi ve vakıflara devrini düzenleyen yasa tasarısının geri çekilmesini isteyen SES üyeleri, topladıkları imzaları Bakan Nimet Çubukçu'ya gönderdiler. SES üyeleri dün Ulus Postanesi önünde alkışlarla toplandılar. Topluluk, 'AKP sosyal hizmete zararlıdır', 'SHÇEK yasa tasarısı geri çekilsin', 'Sosyal hizmetler vakıf ve derneklere devredilemez', 'Adaletsiz Kadrolaşma Partisi' ve 'Sosyal hizmetler piyasaya devredilemez' dövizlerini taşıyarak, sosyal hizmetlerin özelleştirilmesine karşı tepkilerini ifade eden sloganlar attılar. Eylemde açıklama yapan SES Genel Başkanı Köksal Aydın, sosyal hizmetlerin yıllardır ihmal ve sorumsuzlukla yönetildiğini vurguladı. Aydın, ihmallere karşı birçok kez eylem ve etkinlikler düzenlendiğinin altını çizerek, sosyal hizmetlerin özel kuruluşlara devrinin kimsesiz çocukları ve çalışanları olumsuz yönde etkileyeceğini ifade etti. Yeterli bütçe ve planlamanın yapılmaması nedeniyle en son Malatya örneğinde olduğu gibi vicdanları sızlatan olayların yaşandığını kaydeden Aydın, bu alanda dünyadaki gelişmiş modellerin uygulanması gerektiğini dile getirdi. Aydın, IMF ve Dünya Bankası politikaları ile sosyal hizmetler alanının özelleştirilmesinin nitelikli kamusal hizmetin yok edilmesi anlamına geldiğini ifade ederek, "Yangından mal kaçırırcasına Saray Rehabilitasyon Merkezi Melih Gökçek'e devredilmek isteniyor. Gökçek'in hazırladığı protokolün iptali için mahkemeye başvurduk. Gökçek de yeni bir protokol hazırlayıp, eskisini iptal etti. Gökçek hukuka karşı hülle yaptı" dedi. Gökçek'in yeni protokolünü imzalayan genel müdürün de suç işlediğini kaydeden Aydın, SHÇEK yasa tasarısının geri çekilmesini istedi. Açıklamanın ardından, SES üyeleri, SHÇEK yasa tasarısının iptalini isteyen imza metinlerini Bakan Çubukçu'ya gönderilmek üzere postaya verdiler.

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Belediyelere toplu sözleşme çağrısı Tüm Bel Sen Ankara, İstanbul, Adana ve Gaziantep şubeleri dün yaptıkları basın açıklamaları ile belediyeleri TİS masasına çağırdılar. Ankara'da yapılan açıklamada; Tüm Bel Sen ile Niğde Ulukışla Belediyesi arasında yapılan TİS'in suç olmadığı yönündeki Danıştay kararı örnek gösterilerek insanca yaşanacak bir ücret için toplu sözleşme yapılması gerektiği ifade edildi. Dün yapılan basın toplantısında konuşan Tüm Bel Sen Ankara 2 No'lu Şube Başkanı Satı Burunucu Çalı, Tüm Bel Sen'in bir ilki gerçekleştirdiğini ve ilk kez kamu emekçilerinin bir TİS imzaladığını söyledi. Çalı, Danıştay'ın kararı ile hukuksal bir kazanım elde ettiklerini belirterek bundan sonra artık belediye başkanlarının "TİS yasal değil" gerekçelerinin kalmadığını ifade etti. Emekçiler talep etmezse, işverenin hak vermeyeceğini de kaydeden Çalı, bunun için tüm yerel yönetim çalışanlarının birleşmesi gerektiğini belirtti.

Gökçek'e çağrı Ankara 2 No'lu Şube Başkanı Yusuf Şenol da yerel yönetim emekçilerinin yıllardır bu kente hizmet verdiğini belirterek, "Yaratılan eserleri övgüye değer kılan yerel yönetimlerde hizmet veren kamu emekçilerinin özverili çalışmalarıdır" dedi. Kenti yaşanır kılanın yerel hizmet emekçilerinin fedakarlıkları olduğunu kaydeden Şenol, buna karşın emeklerinin karşılığını alamadıklarını ve sürgün ve saldırılara, soruşturma ve sicil bozmalara maruz kaldıklarını anlattı. Emekçilerin ekonomik ve sosyal haklarına ilişkin taleplere "kaynak bulamayan" belediye yöneticilerinin, istedikleri projeleri hayata geçirdiklerini kaydeden Şenol, ASKİ, EGO Genel Müdürlüklerinin bütçelerinde yer alan ve yıllardır uygulanan gıda, giyecek yardımlarının gerekçesiz durdurulduğunu, yasaların ve yargı kararlarının uygulanmadığını söyleyerek Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek'i toplusözleşme masasına oturmaya çağırdı. Tüm Bel Sen İstanbul 1, 2, 3, 4 ve 5 No'lu şubeleri de ortak bir basın açıklaması yaptı. 3 No'lu şubede gerçekleştirilen açıklamada Danıştay kararının önemine değinilerek bütün belediye başkanlarının toplu sözleşme masasına oturması gerektiği ifade edildi.




Hükümet yargı kararına uymalı Tüm Bel Sen Gaziantep Şube Başkanı Yusuf Şahinler de yaptığı basın açıklamasında bundan sonra özel olarak belediyeler genel olarak da kamu kurumları ile kamu emekçileri sendikaları arasında yapılacak toplu sözleşmelere engel çıkarılmasının önünün kesilmesini umduklarını ifade etti. Hükümete düşen görevin Anayasa'ya ve buna uygun verilen yargı kararına uymak olduğunu belirten Şahinler " Onlar hayır yasak derken yargı da Tüm Bel Sen ile yapılan sözleşmenin suç olmadığına karar verdi" dedi. Tüm Bel-Sen Adana Şube Başkanı Cabir İneci de Danıştay kararının Türkiye'de kamu emekçilerinin sendikal hakları açısından yeni bir döneme işaret ettiğini dile getirdi.