25 Ekim 2011 10:02

30 yıl 4 ay 7 gün!

Nurettin Öztatar

Tahir Canan, ilk kez 25 Mayıs 1979 tarihinde gözaltına alınarak tutuklandı. 1991-1993 arasındaki iki yıl hariç Tahir Canan 30 yıldır cezaevinde. Tahliyesi için başvurular ise şimdiye kadar reddedildi. Son olarak Kanun Yararına Bozma Bürosu Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne yapılan başvuru da reddedilince, Adalet Bakanlığından ‘Yazılı Emirle Bozma’ talep edildi. Tahir Canan’ın oğlu İlhan Canan, babasının cezaevinde olmasına neden olan idari ve hukuki skandallara dikkat çekerek, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi kavramların yaşamda karşılığını bulması için babasının bir an önce serbest bırakılmasını istedi.

ADALET BAKANLIĞINA BAŞVURU

Avukat Yıldız İmrek Koluaçık tarafından yapılan başvuru, 21 Ekimde Kartal Savcılığına gönderilmek üzere Kadıköy Savcılığına teslim edildi. Başvuru Kartal Savcılığı tarafından Adalet Bakanlığına iletilecek. Başvuruyla, Kartal 3. Ağır Ceza Mahkemesinin Tahir Canan hakkındaki “Gebze Ağır Ceza Mahkemesinin kararının kaldırılmasına” ilişkin kesin kararının yazılı emirle bozulması istendi.

TEMEL HAKLAR İHLAL EDİLİYOR

İnfaza ilişkin hususlarda kesin hükmün söz konusu olamayacağına dikkat çekilen başvuru dilekçesinde, Anayasanın 19. maddesinde yer alan kişi özgürlüğü ve güvenliğini koruyan temel hakkın ihlal edildiği belirtildi.

Dilekçede, tutukluluğun yasal dayanağının kalmadığı halde Canan’ın özgürlüğünden yoksun bırakıldığı; bunun da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesine aykırı olduğu ifade edildi.

LEHE OLAN YASA İŞLETİLMİYOR

Tahir Canan’ın hâlâ cezaevinde bulunmasına neden olan kararın yanlış olduğuna dikkat çekilen dilekçede, hükümlünün cezalarının infazında gözetilmesi gereken sıraya uyulmadığı, ilk mahkumiyetin infazı yerine, sonraki mahkumiyetin infazından başlandığına dikkat çekildi. 5275 sayılı Yasa’nın açık hükmüne rağmen başka türlü uygulama yapılmasının mümkün olmadığının vurgulandığı dilekçede, lehe olan yasanın da geçmişe yürürlüğü olacağının tartışmasız olduğu ifade edildi.

GENELGEYE RAĞMEN

Tahir Canan’ın tahliye edilmesini gerektiren bir başka gerekçe ise Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 14.01.2005 tarihli genelgesi. Genelgede, “TCK’nin 17 maddesi uyarınca şartla salıverilme kararı geri alınan hükümlülerin, öncelikle alınan cezasından, yeni suçundan dolayı tutuklulukta geçirdiği günlerin mahsubundan sonra kalan sürenin tamamı infaz edilerek, bihakkın cezanın infazını takiben şartla salıverileceği diğer cezalarının infazına geçilecek …” deniliyor.

Bu genelgeye dikkat çekilen başvuruda Canan’ın mahkumiyetlerinin infazında ilk önce şartla tahliyesinin geri alındığı mahkumiyetin infazı gerekirken tam aksine hareket edildiği, ikinci suçun infazına başlandığı ve bu ikinci suçtan şartla tahliye kararı kurulduğu belirtildi. Bunun hem infaz hukuku anlamında hem de genel hukuk anlamında ciddi bir hata olduğu ve Canan’ın ağır mağduriyetine yol açtığı kaydedildi.

İDARİ HUKUKİ SKANDALLAR

İlk suçun infazına önce başlanması halinde, içtima sonucu 36 yıl olarak belirlenen mahkumiyetin aynen infazı söz konusu olsa dahi 30 yıl olarak infaz edilecek ve Malatya 1 No’lu DGM tarafından verilen hüküm, bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmış olduğundan infazına başlanmayacak, dolayısıyla da Tahir Canan’ın salıverilmesi gerekecekti. Şartla tahliyenin geri alınmasına neden olan hukuki-maddi olay tüm sonuçlarıyla ortadan kalktığından, şartla tahliyenin geri alınmasına dair mahkeme kararının da geri alınması ve Canan’ın tahliye edilmesi gerekirdi. Ancak, idari ve hukuki skandallar yüzünden Canan tam 30 yıl 4 ay 7 gündür cezaevinde. (İstanbul/EVRENSEL)


BABAM BİR AN ÖNCE SERBEST BIRAKILMALI

Son başvuruya ilişkin görüştüğümüz Tahir Canan’ın oğlu İlhan Canan, 12 Eylül Darbesiyle hesaplaşıldığının söylendiği bir ülkede babasının 30 yıldır cezaevinde olduğunu belirtti. Babasının Sıkıyönetim mahkemeleri ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kararlarıyla cezaevinde olduğunun altını çizen Canan, bu uzun hükümlülüğün bir nedeninin de idari ve hukuki skandallar olduğunu kaydetti. Tahir Canan cezaevinde yattığı sürece, 12 Eylülle hesaplaşılmış olamayacağını ifade eden İlhan Canan, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi kavramların yaşamda karşılığını bulması için babasının bir an önce serbest bırakılmasını istedi.

Evrensel'i Takip Et