24 Mart 2005 23:00
Göçmen kadınlar birlik kurdu
GÜNÜN YAZILARI
Almanya'nın değişik kentlerinden 250 kadın, Köln'de yapılan Göçmen Kadınlar Konferansı'nda bir araya geldiler. Konferans sonunda yayınlanan bir bildirgeyle Göçmen Kadınlar Birliği'nin kurulduğu açıklandı.
Üç günlük konferans; Prof. Dr. Maria Mies, Prof. Dr. Ursula Boos Nünning, GEW Sendikası'ndan Renate Boese ve Sidar Demirdöğen'in katıldığı, Sevim Dağdelen tarafından yönetilen "Entegrasyon ve Kadınlar" konulu panelle başladı.
Sevim Dağdelen, iki seneden beri süren faaliyetlerin sonucu olarak böyle bir konferansın yapıldığını, amacın yeni bir "getto" oluşturmak değil, toplumla bütünleşmelerinin önüne birçok engel konulan göçmen kadınlar için bir köprü olmak istediklerini bildirdi.
Prof. Dr. Maria Mies, küreselleşmenin kadınlara yönelik şiddetin ve yoksulluğun artmasının ana nedeni olduğunu belirterek, şiddetin yaratıcısı olan neo-liberallerin kadını kurtarmak adına baskı ve şiddeti daha da arttırdıklarını söyledi. Maria Mies, kadınların üzerlerindeki baskı ve şiddete karşı köklü değişiklikler yapılması için mücadele etmeleri gerektiğini vurgulayarak Göçmen Kadınlar Birliği'nin kuruluşunu selamladı.
Prof. Dr. Ursula Boos-Nünning de Almanya'da göçmen kadınların dil ve meslek öğrenimi, topluma uyumu için çok az şey yapıldığını belirterek göçmen kadınların örgütlenip kendi haklarının peşine düşmelerinin zorunlu olduğunu söyledi.
Eğitim ve Bilim Sendikası'ndan Renate Boese ise anne ve çocuk eğitiminin entegrasyondaki önemine dikkat çekerek, sendikasının göçmen kadın örgütlenmesiyle beraber çalışacağını ve yapabilecekleri her şeyi yapacaklarını açıkladı. Boese, kadınları kendilerinin ve çocuklarının geleceği için cesur ve kararlı olmaya çağırdı.
Daha sonra, konferans hazırlayıcılarından ve Frankfurt Ginnheim Kadın Grubu'ndan Sidar Demirdöğen söz aldı. Demirdöğen, Göçmen Kadınlar Birliği'nin amaçları ve hedefleri hakkında bilgi vererek birlikte çalışma çağrısı yaptı.
Birlikte çalışma çağrısı Konferans boyunca göçmen kadınların iş, sosyal ve kültürel yaşamı, Alman ve diğer uluslardan kadınlarla birlikte ortak yaşamının nasıl gelişebileceği, çocukların eğitimi gibi yaşamın her alanını ilgilendiren konularda tartışmalar yürütüldü. Göçmen Kadınlar Birliği'nin çalışma alanları ve talepleri belirlendi. 9 kişilik yönetim kurulunun da seçildiği konferansta, birliğin merkezinin Frankfurt olmasına karar verildi. Sonuç bildirgesinde ise, şu ifadeler dile getirildi: "Türkiyeli göçmen kadınlar olarak yaşam koşullarımızın iyileşmesi, kendimizin ve çocuklarımızın iyi bir geleceğe sahip olması için harcadığımız çabanın başarısının aynı amaç için çaba gösteren yerli, göçmen kadın gruplarıyla, tek tek kadınlarla, aydın ve sanatçılarla birleşmemize bağlı olduğunu biliyoruz. Bu nedenle tüm kadın örgütlerine, bilim ve kültür kadınlarına birlikte çalışma, güçlerimizi birleştirme çağrısı yapıyoruz."
KONFERANSTA TARTIŞILANLAR Göçmen Kadınlar Konferansı'nda ele alınan konular özetle şöyleydi:
İş yaşamı Göçmen kadınların dil bilmemesi, vasıflı olmaması, iş piyasasındaki ayrımcı yasalar nedeniyle düşük ücretli, sigortasız, mini işlerde hatta 1 Euro'luk işlerde istihdam edildiği, haklarını bilmedikleri ve sendikal bilincin olmaması nedeniyle çok kötü uygulamalarla karşı karşıya oldukları belirtildi. İşçi kadınlar arasında sendikalarla birlikte toplantılar yaparak sendikaya üye yapılması, işçi ve işsiz kadınların hakları doğrultusunda bilinçlendirilmeleri, göçmen kadınların iş yaşamında karşılaştıkları sorunların sendikalara iletilmesi ve bunların ortadan kaldırılması için çaba harcanması gerekliliğine dikkat çekildi.
Kültürel- sosyal yaşam Bugün halen Türkiyeli kadınların bir bölümü açısından "iki kültür arasında sıkışma"nın beraberinde getirdiği ciddi "uyum" sorunlarının olduğuna değinilen tartışmada, dil sorununu yanısıra, kültürel ve yaşam tarzındaki farklılıkların, ayrı geleneklerin, değer yargılarının ve karşılıklı önyargıların bir araya gelmeyi zorlaştırdığına dikkat çekildi. Yaşam merkezleri burası olan kadınların aynı toprakları, aynı sorunları paylaştıkları yerli ve diğer uluslardan göçmen kadınlarla birleşmesi, ortak sorunlarından kurtulmak için ortak çözümler aramasının önemine değinilen tartışmada şu talepler dile getirildi: Toplum yaşamının bütün alanlarında kadınlara yönelik ayrımcı yaklaşım ve yasalara son verilmesi, vatandaşlığa geçişin kolaylaştırılması ve göçmen kadınların yaşadığı ülkeyi anlamasına ve tanımasına olanak sağlayacak sosyal ve kültürel önlemler alınması, böylesi projelerin desteklenmesi, dil kurslarının açılması...
Eğitim ve çocuklar
Konferansta dile getirilen ve kadınların yoğun ilgi gösterdiği tartışmalardan biri de eğitim alanında yaşanan sorunlardı. Almanya'da eğitim alanında yaşanan kısıtlamalara, eğitimin paralı hale getirilmesine ve PİSA araştırmasının sonuçlarına dikkat çekilen tartışmada özetle şu görüşe varıldı: "Göçmen kökenli çocukların karşılaştıkları sorunlar hem aileler olarak bizleri, hem çocuklarımızın geleceğini gün geçtikçe daha fazla karartıyor. Okul öncesi eğitimden yararlanamayan, Almanca'yı yeteri derecede konuşamayan çocukların başarısı düşüyor. Çok sayıda Türkiyeli genç diploma sahibi olmadan okuldan ayrılıyor! Meslek eğitimi alanında da durum iç açıcı değil. Bu tablo sadece Türkiyeli çocuk ve gençlerle sınırlı değil tabii ki. Gelir düzeyi düşük Alman emekçi ailelerinin çocukları da benzer sorunlarla karşı karşıya." Tartışmalarda, seçkinci, elemeci eğitim sistemine son verilmesinden, eğitimde fırsat eşitliği sağlanmasına, göçmen çocukların Almanca öğrenmesi için desteklenmesine kadar bir dizi talep dile getirildi.
Birlikte çalışma çağrısı Konferans boyunca göçmen kadınların iş, sosyal ve kültürel yaşamı, Alman ve diğer uluslardan kadınlarla birlikte ortak yaşamının nasıl gelişebileceği, çocukların eğitimi gibi yaşamın her alanını ilgilendiren konularda tartışmalar yürütüldü. Göçmen Kadınlar Birliği'nin çalışma alanları ve talepleri belirlendi. 9 kişilik yönetim kurulunun da seçildiği konferansta, birliğin merkezinin Frankfurt olmasına karar verildi. Sonuç bildirgesinde ise, şu ifadeler dile getirildi: "Türkiyeli göçmen kadınlar olarak yaşam koşullarımızın iyileşmesi, kendimizin ve çocuklarımızın iyi bir geleceğe sahip olması için harcadığımız çabanın başarısının aynı amaç için çaba gösteren yerli, göçmen kadın gruplarıyla, tek tek kadınlarla, aydın ve sanatçılarla birleşmemize bağlı olduğunu biliyoruz. Bu nedenle tüm kadın örgütlerine, bilim ve kültür kadınlarına birlikte çalışma, güçlerimizi birleştirme çağrısı yapıyoruz."
KONFERANSTA TARTIŞILANLAR Göçmen Kadınlar Konferansı'nda ele alınan konular özetle şöyleydi:
İş yaşamı Göçmen kadınların dil bilmemesi, vasıflı olmaması, iş piyasasındaki ayrımcı yasalar nedeniyle düşük ücretli, sigortasız, mini işlerde hatta 1 Euro'luk işlerde istihdam edildiği, haklarını bilmedikleri ve sendikal bilincin olmaması nedeniyle çok kötü uygulamalarla karşı karşıya oldukları belirtildi. İşçi kadınlar arasında sendikalarla birlikte toplantılar yaparak sendikaya üye yapılması, işçi ve işsiz kadınların hakları doğrultusunda bilinçlendirilmeleri, göçmen kadınların iş yaşamında karşılaştıkları sorunların sendikalara iletilmesi ve bunların ortadan kaldırılması için çaba harcanması gerekliliğine dikkat çekildi.
Kültürel- sosyal yaşam Bugün halen Türkiyeli kadınların bir bölümü açısından "iki kültür arasında sıkışma"nın beraberinde getirdiği ciddi "uyum" sorunlarının olduğuna değinilen tartışmada, dil sorununu yanısıra, kültürel ve yaşam tarzındaki farklılıkların, ayrı geleneklerin, değer yargılarının ve karşılıklı önyargıların bir araya gelmeyi zorlaştırdığına dikkat çekildi. Yaşam merkezleri burası olan kadınların aynı toprakları, aynı sorunları paylaştıkları yerli ve diğer uluslardan göçmen kadınlarla birleşmesi, ortak sorunlarından kurtulmak için ortak çözümler aramasının önemine değinilen tartışmada şu talepler dile getirildi: Toplum yaşamının bütün alanlarında kadınlara yönelik ayrımcı yaklaşım ve yasalara son verilmesi, vatandaşlığa geçişin kolaylaştırılması ve göçmen kadınların yaşadığı ülkeyi anlamasına ve tanımasına olanak sağlayacak sosyal ve kültürel önlemler alınması, böylesi projelerin desteklenmesi, dil kurslarının açılması...
Eğitim ve çocuklar
Konferansta dile getirilen ve kadınların yoğun ilgi gösterdiği tartışmalardan biri de eğitim alanında yaşanan sorunlardı. Almanya'da eğitim alanında yaşanan kısıtlamalara, eğitimin paralı hale getirilmesine ve PİSA araştırmasının sonuçlarına dikkat çekilen tartışmada özetle şu görüşe varıldı: "Göçmen kökenli çocukların karşılaştıkları sorunlar hem aileler olarak bizleri, hem çocuklarımızın geleceğini gün geçtikçe daha fazla karartıyor. Okul öncesi eğitimden yararlanamayan, Almanca'yı yeteri derecede konuşamayan çocukların başarısı düşüyor. Çok sayıda Türkiyeli genç diploma sahibi olmadan okuldan ayrılıyor! Meslek eğitimi alanında da durum iç açıcı değil. Bu tablo sadece Türkiyeli çocuk ve gençlerle sınırlı değil tabii ki. Gelir düzeyi düşük Alman emekçi ailelerinin çocukları da benzer sorunlarla karşı karşıya." Tartışmalarda, seçkinci, elemeci eğitim sistemine son verilmesinden, eğitimde fırsat eşitliği sağlanmasına, göçmen çocukların Almanca öğrenmesi için desteklenmesine kadar bir dizi talep dile getirildi.
Evrensel'i Takip Et