8 Mart 2005 23:00
Borç krizi tehlikesi
GÜNÜN YAZILARI
Yeni Türk Lirası Ocak 1980'den beri en yüksek düzeyine ulaştı. Dolar kuru 1.260 YTL'de seyrediyor. Dolardaki bu büyük düşüş sıcak para girişine hizmet ederken, dış borçlarda yarattığı artışla krizi tetikliyor. Ekonomist Mustafa Sönmez, düşük dolar kurunun en çok spekülatif sermayeye yaradığına dikkat çekerken, Merkez Bankası'nın kaldırılamayacak miktardaki düşüş nedeniyle faiz indirimi planladığını vurguladı.
Dolardaki düşüşü gazetemize değerlendiren Ekonomist Sönmez, kurdaki bu düşüşün hem iç hem de dış dinamiklere bağlı olduğunu vurguladı. Sönmez'e göre, ABD özellikle bütçe açığı, dış ticaret ve cari açıklarını halledebilmek için doların euro karşısında devalüasyonunu istiyor. Böylelikle ABD hem ihracat gücü bulmak hem de belli ölçüde açıklarını kapatmayı amaçlıyor. Hatta ABD şu anda 1.30'larda seyreden dolar-euro paritesini 1.60'a yükseltecek bir devalüasyonu öngörüyor. Bu politika da düşüşü körüklüyor.
Dış borç stoku kabarıyor Sönmez ayrıca 1997'lerden beri sıcak para girişlerinin gelişmiş ülkeler bölgesinden gelişmekte olan ülkeler bölgesine doğru kaydığını dile getirdi. Sönmez, Türkiye'nin de sıcak paranın yöneldiği ülkeler arasında olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu; "İç dinamiklere baktığımızda dolar kuru özellikle birkaç yıldır düşük tutuluyor. Bununla amaçlanan hem fiyat artışlarını kontrol etmek, hem de ihracata rekabet gücü kazandırmak. Dolar kuru dolayısıyla düşük seyrediyor, düşük seyrederken faizler yüksek tutuluyor. Reel faiz cazibesi de sıcak paraya sunuluyor. Sıcak paranın girişiyle ekonomi çarkı dönüşümü yaşıyoruz. Düşük dolar siyaseti ekonomide ithalata dayalı bir büyüme sürecini de getiriyor. Böylelikle vitrinde yüzde 8-9 büyüme oluyor, arka planda ithalata dayanan büyüme olduğu için sıcak parayı cezbeden, dış açıkları, cari açıkları büyüten ve cari açığın finansmanı için dış borç stoğunu kabartan bir süreç yaşanıyor". Sönmez'e göre düşük dolar siyaseti bir yüzünde enflasyonu düşürürken diğer yüzünde dış borç stokunu kabartan ve borçları çevrilemez riski noktasına getiren bir duruma hizmet ediyor. Bu da bir ekonomik kriz tehdidi barındırıyor.
İşsizliği körüklüyor Düşük dolar kuru emek gücü açısından da sonuçlar yaratıyor. Mustafa Sönmez, düşük dolar ithalatı cazip kıldığı için yerli girdi üreten firmaları rekabet edemez hale geldiğine dikkat çekerken, birçok sektörde yerli firmaların ucuz ithalatla rekabet edemediği için havlu attıklarını belirtti. Bu durumun da işsizliği körüklediğini ifade eden ekonomist Mustafa Sönmez, düşük kurun yurtdışına sermaye ihracını da teşvik ettiğini ve doları buradan düşük fiyata alanların doların para ettiği başka ülkelere gidip yatırım yaptıklarını dile getirdi.
Düşüş istenmeyen ölçüde Merkez Bankası'nın faiz indirimi yönelimini de değerlendiren Sönmez şöyle konuştu; "Sıcak para girişi, aşırıya vardı. Faiz oranları çok cazip ve fazla sıcak para girişi istenmeyen ölçüde doların düşüşünü getirdi. Ekonomi bu düşüşü kaldırabilir mi? Düşüşü yavaşlatmak için sıcak para girişini yavaşlatmak lazım, onun için de sıcak paranın ağzını sulandıran reel faizleri azaltmak gerekiyor. Merkez Bankası da bunun için faiz düşürmeye yöneliyor".
Dış borç stoku kabarıyor Sönmez ayrıca 1997'lerden beri sıcak para girişlerinin gelişmiş ülkeler bölgesinden gelişmekte olan ülkeler bölgesine doğru kaydığını dile getirdi. Sönmez, Türkiye'nin de sıcak paranın yöneldiği ülkeler arasında olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu; "İç dinamiklere baktığımızda dolar kuru özellikle birkaç yıldır düşük tutuluyor. Bununla amaçlanan hem fiyat artışlarını kontrol etmek, hem de ihracata rekabet gücü kazandırmak. Dolar kuru dolayısıyla düşük seyrediyor, düşük seyrederken faizler yüksek tutuluyor. Reel faiz cazibesi de sıcak paraya sunuluyor. Sıcak paranın girişiyle ekonomi çarkı dönüşümü yaşıyoruz. Düşük dolar siyaseti ekonomide ithalata dayalı bir büyüme sürecini de getiriyor. Böylelikle vitrinde yüzde 8-9 büyüme oluyor, arka planda ithalata dayanan büyüme olduğu için sıcak parayı cezbeden, dış açıkları, cari açıkları büyüten ve cari açığın finansmanı için dış borç stoğunu kabartan bir süreç yaşanıyor". Sönmez'e göre düşük dolar siyaseti bir yüzünde enflasyonu düşürürken diğer yüzünde dış borç stokunu kabartan ve borçları çevrilemez riski noktasına getiren bir duruma hizmet ediyor. Bu da bir ekonomik kriz tehdidi barındırıyor.
İşsizliği körüklüyor Düşük dolar kuru emek gücü açısından da sonuçlar yaratıyor. Mustafa Sönmez, düşük dolar ithalatı cazip kıldığı için yerli girdi üreten firmaları rekabet edemez hale geldiğine dikkat çekerken, birçok sektörde yerli firmaların ucuz ithalatla rekabet edemediği için havlu attıklarını belirtti. Bu durumun da işsizliği körüklediğini ifade eden ekonomist Mustafa Sönmez, düşük kurun yurtdışına sermaye ihracını da teşvik ettiğini ve doları buradan düşük fiyata alanların doların para ettiği başka ülkelere gidip yatırım yaptıklarını dile getirdi.
Düşüş istenmeyen ölçüde Merkez Bankası'nın faiz indirimi yönelimini de değerlendiren Sönmez şöyle konuştu; "Sıcak para girişi, aşırıya vardı. Faiz oranları çok cazip ve fazla sıcak para girişi istenmeyen ölçüde doların düşüşünü getirdi. Ekonomi bu düşüşü kaldırabilir mi? Düşüşü yavaşlatmak için sıcak para girişini yavaşlatmak lazım, onun için de sıcak paranın ağzını sulandıran reel faizleri azaltmak gerekiyor. Merkez Bankası da bunun için faiz düşürmeye yöneliyor".
Evrensel'i Takip Et