23 Ocak 2005 23:00
Gözaltında şüpheli ölüm
Bakırköy Asayiş Büro Amirliği'nde gözaltında tutulan Gökhan Belgüzar'ın (21) battaniye ile kendini asarak intihar ettiği iddia edildi. Belgüzar'ın babası oğlunun gözaltında polis tarafından öldürüldüğünü ileri sürdü.
Halkalı'da otobüs yazıhanesi işletmeciliği yapan Samsunlu baba İrfan Belgüzar oğlunun cezaevinden 2 ay önce şartlı tahliye ile salıverildiğini belirterek, bayramın 2. günü gözaltına alındığını söyledi. Oğlu Gökhan gözaltına alındıktan sonra avukat Erkan Dere ile Bakırköy Asayiş Büro Amirliği'ne giden baba Belgüzar, oğlunun gözaltına alınmasını ve sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı; "Bayramın 2. günü, oğlum Merter'de arkadaşlarıyla gezerken polis ekibi kimlik sormuş ve kimliklerini almış. Ancak tam o sırada polise başka bir yerden haber geliyor. Polis kimliklerle birlikte çocukları orada bırakıp gidiyor. Burası bizim mahallemiz. Merter'de gezmeyip de nerede gezecek? Aynı günün akşamı da Merter'de oğlumu gözaltına alıyorlar. Ben karakola gittim, arkamdan çocuğumu getirdiler hastaneden. Ellerini kelepçelemişler. Çocuğum ağlayarak 'Baba kollarım kopacak' dedi. Ceketini de kollarının üzerine koymuşlar ki kolları gözükmesin. Kaldırdım baktım çocuğumun kolları şişmiş. Kangren olacak, patlayacak durumda. Napıyorsunuz çocuğu mu öldüreceksiniz, dedim. Zaten yakaladıklarında dövmüşler. Kollarını çözdürdük. Çocuğumun önüne bir kağıt getirdiler. Polis çocuğuma 'şunu imzala', dedi. Bende 'Önce oku sen neyi imzalıyorsun', dedim. Adam öldürmeden, yaralamaya, gasp ne isterseniz dizmişler oraya. Çocuğum da 'beni idam mı edeceksiniz' diyerek dosyayı savurdu attı".
Boynunda darp izi vardı "Oğlum kapkaç suçundan 17 yaşında cezaevine girdi 3 sene kaldı" diyen Belgüzar, Gökhan'ın suçlamaları kabul etmeyince Asayiş Büro'ya götürüldüğünü belirtti. Baba Belgüzar, çocuğuna suç yüklenmesini önlemek için hemen avukat tuttuğunu, bayramın 3. günü saat 13.30'da Gökhan'la görüştüklerini bildirdi. Gökhan'ın "Beni burada eziyorlar. Beni bir an önce çıkarın" dediğini söyleyen Belgüzar, görüşme sırasında anne Belgüzar'ın Gökhan'ın boynunun sağ tarafında darp izlerini farkettiğini söyledi. Anne Belgüzar'ın Gökhan'a "Ne oldu" diye sorduğunu ancak polisler odada olduğu için Gökhan'ın "Sonra konuşuruz" diye geçiştirdiğini belirten Belgüzar, oğlunun psikolojisinin iyi olduğunu söyledi. Yemeğini yiyemeden... Avukatın sürekli Gökhan'ı ziyaret ettiğini söyleyen Belgüzar, avukatın da Gökhan'ın baskı altında olduğunu farkettiğini dile getirdi. "Gökhan, dosyayı imzalamadıkça yüklenmişler. Avukat savcıya Gökhan'ın karakoldan çıkarılmasını gerekirse cezaevine gönderilmesini karakolda baskı altında olduğunu söylüyor. Buna rağmen savcı üç gün ek gözaltı süresi veriyor. Akşam annesi oğluma saat 20.30'da yemek götürüyor. Kapıda büyük bir kalabalıkla karşılaşıyor. Yemeği çocuğu vermek istiyor ama polis 'biz veririz' diyerek girmesine izin vermiyor" diyen Baba Belgüzar, o sırada çocuğunun boğulduğunu iddia etti. Belgüzar, oğlunun ölü halde İncirli Hastanesi'ne götürüldüğünü ileri sürerken, ölüm haberinin kendisine saat 22.00'de verildiğini belirtti. Gökhan Belgüzar'ın yakını Ali Demir, ne olursa olsun Gökhan'ın kendisini öldürecek bir psikolojiye sahip olmadığını dile getirerek "Olayın net olarak şaibeler üzerinden kalkana kadar araştırılmasını istiyorum" dedi.
80 CM YÜKSEKLİKTEN NASIL ASSIN? Baba Belgüzar, "Oğlum intihar etmiş olamaz. 88 cm'lik yerde çocuk asılmaz. Kaldı ki oğlum daha yeni cezaevinden çıktı niye kendini assın? Dişleriyle battaniyenin kenarlarını yırtmış ve kendini asmış. Oğlumun boyu zaten 1.80 cm. Üstelik yanında da bir kişi daha varmış. O uyuyormuş. Hiç mi uyanmadı? Bir de 24 saat çalışan kamera var. 'Kamera ne oldu?' diyorum bozulmuş diyorlar. Polisler hakkında davacıyım. 10 gün sonra askere gidecekti. Çocuğumu gördüm. Boynu simsiyah olmuştu. Tek gözü açıktı. Demek ki çocuğumu boğdular. Demek ki can çekiştirdiler" diye konuştu. Savcılık olayla ilgili soruşturma başlatırken, Gökhan Belgüzar'ın cenazesi bugün Sultanbeyli Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
POLİS VE ADLİYE'NİN SORUMSUZLUĞU VAR Gökhan'ın avukatı Erkan Dere gazetemize yaptığı açıklamada şöyle konuştu; "Savcılık konuyla ilgili soruşturma başlattı. Otopsi raporunu bekliyoruz. Ancak rapordan sonra olay netliğe kovuşacaktır. Biz sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Gökhan'ı en son gördüğümde savcılık tarafından üç gün gözetim izni verilmişti. Çocukta bir tedirginlik vardı. Biz bunu gördük ve savcılıkla görüştük gözetimin kaldırılmasını istedik. Talebimiz reddedildi. Gökhan'ın adliyeye getirilmesi için Sulh Ceza Mahkemesi'ne talepte bulunduk. Bu talebimiz de reddedildi. Sonrasında olay meydana geldi. Bu olayda polisin ve adliyenin sorumsuzlukları var. Olay netleştiğinde Hakim Savcılar Yüksek Kurulu'na da başvuracağız. Olay süphelerle dolu. Gökhan'ın 88 cm'den kendini korkuluklara astığı polis tarafından söyleniyor. Büyük bir kusur sözkonusu. Kamerayla gözetleniyor olay sırasında görevli polisin yerinde olmadığı belirtildi. Kamera belden yukarısını gösteriyormuş. Yine polisin ifade ettiğine göre çocukta bel seviyesinden aşağıya asmış kendini. Gökhan'ın yanında biri daha var. O da polislerin koşması üzerine uyanıyor. Bu da şüpheli bir durum. Kamera ise kayıt yapmıyor sadece izlemek için kullanıyor.
Boynunda darp izi vardı "Oğlum kapkaç suçundan 17 yaşında cezaevine girdi 3 sene kaldı" diyen Belgüzar, Gökhan'ın suçlamaları kabul etmeyince Asayiş Büro'ya götürüldüğünü belirtti. Baba Belgüzar, çocuğuna suç yüklenmesini önlemek için hemen avukat tuttuğunu, bayramın 3. günü saat 13.30'da Gökhan'la görüştüklerini bildirdi. Gökhan'ın "Beni burada eziyorlar. Beni bir an önce çıkarın" dediğini söyleyen Belgüzar, görüşme sırasında anne Belgüzar'ın Gökhan'ın boynunun sağ tarafında darp izlerini farkettiğini söyledi. Anne Belgüzar'ın Gökhan'a "Ne oldu" diye sorduğunu ancak polisler odada olduğu için Gökhan'ın "Sonra konuşuruz" diye geçiştirdiğini belirten Belgüzar, oğlunun psikolojisinin iyi olduğunu söyledi. Yemeğini yiyemeden... Avukatın sürekli Gökhan'ı ziyaret ettiğini söyleyen Belgüzar, avukatın da Gökhan'ın baskı altında olduğunu farkettiğini dile getirdi. "Gökhan, dosyayı imzalamadıkça yüklenmişler. Avukat savcıya Gökhan'ın karakoldan çıkarılmasını gerekirse cezaevine gönderilmesini karakolda baskı altında olduğunu söylüyor. Buna rağmen savcı üç gün ek gözaltı süresi veriyor. Akşam annesi oğluma saat 20.30'da yemek götürüyor. Kapıda büyük bir kalabalıkla karşılaşıyor. Yemeği çocuğu vermek istiyor ama polis 'biz veririz' diyerek girmesine izin vermiyor" diyen Baba Belgüzar, o sırada çocuğunun boğulduğunu iddia etti. Belgüzar, oğlunun ölü halde İncirli Hastanesi'ne götürüldüğünü ileri sürerken, ölüm haberinin kendisine saat 22.00'de verildiğini belirtti. Gökhan Belgüzar'ın yakını Ali Demir, ne olursa olsun Gökhan'ın kendisini öldürecek bir psikolojiye sahip olmadığını dile getirerek "Olayın net olarak şaibeler üzerinden kalkana kadar araştırılmasını istiyorum" dedi.
80 CM YÜKSEKLİKTEN NASIL ASSIN? Baba Belgüzar, "Oğlum intihar etmiş olamaz. 88 cm'lik yerde çocuk asılmaz. Kaldı ki oğlum daha yeni cezaevinden çıktı niye kendini assın? Dişleriyle battaniyenin kenarlarını yırtmış ve kendini asmış. Oğlumun boyu zaten 1.80 cm. Üstelik yanında da bir kişi daha varmış. O uyuyormuş. Hiç mi uyanmadı? Bir de 24 saat çalışan kamera var. 'Kamera ne oldu?' diyorum bozulmuş diyorlar. Polisler hakkında davacıyım. 10 gün sonra askere gidecekti. Çocuğumu gördüm. Boynu simsiyah olmuştu. Tek gözü açıktı. Demek ki çocuğumu boğdular. Demek ki can çekiştirdiler" diye konuştu. Savcılık olayla ilgili soruşturma başlatırken, Gökhan Belgüzar'ın cenazesi bugün Sultanbeyli Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
POLİS VE ADLİYE'NİN SORUMSUZLUĞU VAR Gökhan'ın avukatı Erkan Dere gazetemize yaptığı açıklamada şöyle konuştu; "Savcılık konuyla ilgili soruşturma başlattı. Otopsi raporunu bekliyoruz. Ancak rapordan sonra olay netliğe kovuşacaktır. Biz sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Gökhan'ı en son gördüğümde savcılık tarafından üç gün gözetim izni verilmişti. Çocukta bir tedirginlik vardı. Biz bunu gördük ve savcılıkla görüştük gözetimin kaldırılmasını istedik. Talebimiz reddedildi. Gökhan'ın adliyeye getirilmesi için Sulh Ceza Mahkemesi'ne talepte bulunduk. Bu talebimiz de reddedildi. Sonrasında olay meydana geldi. Bu olayda polisin ve adliyenin sorumsuzlukları var. Olay netleştiğinde Hakim Savcılar Yüksek Kurulu'na da başvuracağız. Olay süphelerle dolu. Gökhan'ın 88 cm'den kendini korkuluklara astığı polis tarafından söyleniyor. Büyük bir kusur sözkonusu. Kamerayla gözetleniyor olay sırasında görevli polisin yerinde olmadığı belirtildi. Kamera belden yukarısını gösteriyormuş. Yine polisin ifade ettiğine göre çocukta bel seviyesinden aşağıya asmış kendini. Gökhan'ın yanında biri daha var. O da polislerin koşması üzerine uyanıyor. Bu da şüpheli bir durum. Kamera ise kayıt yapmıyor sadece izlemek için kullanıyor.
Evrensel'i Takip Et