5 Nisan 2004 22:00
Avukatlar Günü'nde sistem eleştirisi
Avukatlar Günü dolayısıyla çeşitli açıklamalarda bulunan Barolar, yargı sisteminin ve avukatların sorunlarına dikkat çektiler.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Adana Şubesi'nin yaptığı basın açıklamasında konuşan Yönetim Kurulu üyesi Gülten Anlar; "Bütün dünyada hak ihlallerinin yaşandığı, ülkemizde ise yeni yasalarla birlikte eşitsizliklerin körüklendiği bir dönemde avukatlar günün kutlamaktayız." dedi. "Toplumun tüm ihtiyaçlarını karşılamayan, boşluk bulunan yasaları toplumsal ve hukuksal etik kapsamında doldurmak tüm avukat ve hukukçuların yükümlüğüdür" diyen Anlar, bir çok avukatın bürosunun giderlerini karşılayamadığını söyledi. Anlar; "Bütün bu eşitsizliğin ve haksızlığın ortadan kalktığı, kardeşlik ve barışın bütün dünyada egemen olduğu bir hukuk ortamında daha güzel bir 5 Nisan kutlama dileği ile tüm hukuk camiasını 5 Nisan avukatlar gününü en güzel şekilde yaşamaya ve kutlamaya davet ediyoruz." dedi.
Ankara Barosu Başkanı Avukat Semih Güner de yaptığı yazılı açıklamada 2004 Avukatlar Günü'nün ülke, yargı ve meslek sorunlarıyla birlikte kutlandığına dikkat çekti. Bu yılın yargıya güvensizlik söylemlerinin arttığı bir dönem olarak belleklerde yer aldığını bildiren Güner, avukatların sosyal güvenlik sorunlarının bir an önce çözülmesi gerektiğini kaydetti. Güner, Avukatlık Yasası'nın aksayan yönlerinin düzeltilmesini isteyerek, demokratik, laik hukuk kurallarının aydınlattığı yolda kararlı adımlarla yürünmesi gerektiğini vurguladı. Diyarbakır Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu ise Diyarbakır Barosu'na bağlı avukatlar ile Adliye Sarayı önünde yaptıkları basın açıklamasında, barolar bağımsız, savunma özgür olmadan adaletin gerçekleşmeyeceğini vurguladı. Tanrıkulu, avukatların yaşadığı sorunlara değinerek, kamuoyunu duyarlı olmaya çağırdı.
İstanbul'da protesto Halkın Hukuk Bürosu üyesi avukatlar ise avukat Behiç Aşcı'nın gözaltında olması nedeniyle Avukatlar Günü'ne protestoyla girdi. 1 Nisan günü yurtiçi ve yurt dışında yapılan operasyonlarla aralarında Halkın Hukuk Bürosu'nda bulunduğu çeşitli kurumlar basılarak çalışanları gözaltına alınıp, arşivlerine el konulmuş ve bir kısmı mühürlenmişti. Bu operasyonlar çerçevesinde İstanbul içinde seyahat ettiği otobüs durdurularak gözaltına alınan Avukat Behiç Aşcı'nın serbest bırakılması için basın açıklaması düzenleyen Halkın Hukuk Bürosu "Savunma makamı, yargının üç ayağından biri olarak değil, üç kardeşin üveyi, istenmeyeni olarak görülmektedir. Bu sebeple bir çok olayda saldırıya maruz kalmaktayız"dedi. Gözaltına alınan Behiç Aşcı'nın bir an önce serbest bırakılmasını isteyen Halkın Hukuk Bürosu tüm meslektaşlarının Avukatlar Günü'nü kutladı
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Bergama'da okurlarımıza jandarma baskısı Özer Akdemir Bergama İlçe Jandarma Komutanı'nın baskın yaptığı Tepeköy Köyü'nde gazetemiz hakkında hakaretler yağdırdıktan sonra, okurlarımızı tehdit ettiği belirtildi. Beraberinde 8-10 kişilik askerle birlikte köye gelen Bergama Jandarma Karakol Komutanı Kıdemli Astsubay Başçavuş Macit Sarıkaya, köy kahvesinde okunan Evrensel'i göstererek "Bu gazeteyi okuyan vatan hainidir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değildir" şeklinde hakaretler yağdırdıktan sonra, okurlarımızdan Sezgin Çorman ile Özgür Aktaş'ı tehdit etti. Köylülerin anlattıklarına göre cuma sabah 9.00 sularında emrindeki uzman erbaş ve erlerle köy kahvesine gelen Başçavuş Macit Sarıkaya, kahvede Evrensel okunduğunu görünce "Bu gazeteyi kim okuyor. Nereden geliyor" diye sordu. Sezgin Çorman adlı Tepeköylü okurumuz, "Ben okuyorum. Bergama'dan alıp getiriyorum. Halk da okuyor" diye yanıt verdi. Çorman'ın bu yanıtı üzerine bağırıp çağırmaya başlayan Başçavuş Sarıkaya, gazetemiz hakkında çeşitli hakaretlerde bulundu. "Bu gazeteyi okuyan vatan hainidir. T.C vatandaşı olamaz. Bölücü bu gazete. Bir daha geldiğimde bu gazeteyi burada görürsem hakkınızda işlem yaparım" dedi. Başçavuş Sarıkaya, okurlarımızdan Sezgin Çorman ve kahveci Özgür Akbaş'a da teditler savurdu. Başçavuş Sarıkaya'nın Evrensel okuduğu için kendisine baskı yaptığını, bunun olay günü kahvede bulunan köylülerce de doğrulanabileceğini belirten okurumuz Çorman, şöyle devam etti: "Başçavuş bana baskı yaptı, uzun süre bağırdı çağırdı, gazetemiz hakkında hakaretler yağdırdı. Evrensel okuduğum için bana vatan haini muamelesi yaptı. Beni ve kahveci Özgür Akbaş'ı göstererek. 'Bu gazeteden Bergama'ya üç tane geliyor. İkisini kimlerin okuduğunu biliyorduk. Demek ki üçüncüsü de sizsiniz' dedi. Ben de kendisine yanlış bildiğini Evrensel'in Bergama'da birçok bayide bulunduğunu, ilçede her gün onlarca gazete satıldığını söyledim. Başçavuş bizi tehdide devam etti. Bir hafta önce başka bir olayla ilgili gittiğim karakolda kimliğime el koydu, hala vermedi. Kendisi hakkında suç duyurusunda bulunacağım" diye konuştu. Başçavuş Sarıkaya'nın baskısına maruz kalanlardan kahveci Özgür Akbaş da olayla ilgili şunları söyledi; "Başçavuş Evrensel'i görür görmez bağırıp çağırmaya başladı. Bu gazete PKK yanlısı, bunu okuyan TC vatandaşı olamaz. Bir dahaki gelişimde bu gazeteyi görürsem hakkınızda işlem yaparım, diye bizi tehdit etti."
Köylülere başçavuş eziyeti ABD kökenli altın tekeli Normandy Madencilik'e karşı yıllardır mücadele eden Tepeköy, bu mücadeleyi hala ısrarla sürdüren köylerden birisi. Madenci şirketin tüm karşı propagandası, parasal vaatleri ve oyunlarına rağmen 14 yılı aşkın bir süredir maden karşıtı mücadelesini kararlı bir şekilde sürdüren Tepeköy, şu an için bölgede madene karşı duruşunu sürdüren köylerin başında geliyor. Tepeköy maden karşıtı tutumu ve demokrat yapısı nedeniyle jandarmanın sıkı kontrolü altında tutuluyor. Köylüler jandarmanın sık sık köye baskınlar düzenleyerek kendilerini rahatsız ettiğini dile getiriyor. Bergama Jandarma Karakol Komutanı Astsubay Başçavuş Macit Sarıkaya'nın baskıcı davranışlarının kendilerini son derece rahatsız ettiğini söyleyen köylüler, "Sık sık gelip meydanda bağırıp çağırıyor. Bize emrindeki asker muamelesi yapıyor" diye başçavuş Sarıkaya ile ilgili şikâyetlerini dile getiriyorlar. Başçavuş Sarıkaya'nın adı daha önceki yıllarda köylülerin madene karşı yaptığı eylemlerin haberi içerisinde gazetemizde de geçmişti. Başçavuş Sarıkaya'nın ayrıca, geçtiğimiz aylarda hasta olduğu gerekçesiyle işine son verildikten sonra madende dönen dolaplarla ilgili gazetemize önemli açıklamalarda bulunan eski Normandy Madencilik işçisi Mehmet Uslu'yu gözaltına alarak, maden hakkında konuşmaması yönünde uyarmıştı. Edindiğimiz bilgiye göre, Mehmet Uslu, başçavuş Sarıkaya hakkında kendisini gözaltına alması ile ilgili olarak savcılığa şikayette bulundu.
İstanbul'da protesto Halkın Hukuk Bürosu üyesi avukatlar ise avukat Behiç Aşcı'nın gözaltında olması nedeniyle Avukatlar Günü'ne protestoyla girdi. 1 Nisan günü yurtiçi ve yurt dışında yapılan operasyonlarla aralarında Halkın Hukuk Bürosu'nda bulunduğu çeşitli kurumlar basılarak çalışanları gözaltına alınıp, arşivlerine el konulmuş ve bir kısmı mühürlenmişti. Bu operasyonlar çerçevesinde İstanbul içinde seyahat ettiği otobüs durdurularak gözaltına alınan Avukat Behiç Aşcı'nın serbest bırakılması için basın açıklaması düzenleyen Halkın Hukuk Bürosu "Savunma makamı, yargının üç ayağından biri olarak değil, üç kardeşin üveyi, istenmeyeni olarak görülmektedir. Bu sebeple bir çok olayda saldırıya maruz kalmaktayız"dedi. Gözaltına alınan Behiç Aşcı'nın bir an önce serbest bırakılmasını isteyen Halkın Hukuk Bürosu tüm meslektaşlarının Avukatlar Günü'nü kutladı
src=/resim/b1.gif width=5>



Bergama'da okurlarımıza jandarma baskısı Özer Akdemir Bergama İlçe Jandarma Komutanı'nın baskın yaptığı Tepeköy Köyü'nde gazetemiz hakkında hakaretler yağdırdıktan sonra, okurlarımızı tehdit ettiği belirtildi. Beraberinde 8-10 kişilik askerle birlikte köye gelen Bergama Jandarma Karakol Komutanı Kıdemli Astsubay Başçavuş Macit Sarıkaya, köy kahvesinde okunan Evrensel'i göstererek "Bu gazeteyi okuyan vatan hainidir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değildir" şeklinde hakaretler yağdırdıktan sonra, okurlarımızdan Sezgin Çorman ile Özgür Aktaş'ı tehdit etti. Köylülerin anlattıklarına göre cuma sabah 9.00 sularında emrindeki uzman erbaş ve erlerle köy kahvesine gelen Başçavuş Macit Sarıkaya, kahvede Evrensel okunduğunu görünce "Bu gazeteyi kim okuyor. Nereden geliyor" diye sordu. Sezgin Çorman adlı Tepeköylü okurumuz, "Ben okuyorum. Bergama'dan alıp getiriyorum. Halk da okuyor" diye yanıt verdi. Çorman'ın bu yanıtı üzerine bağırıp çağırmaya başlayan Başçavuş Sarıkaya, gazetemiz hakkında çeşitli hakaretlerde bulundu. "Bu gazeteyi okuyan vatan hainidir. T.C vatandaşı olamaz. Bölücü bu gazete. Bir daha geldiğimde bu gazeteyi burada görürsem hakkınızda işlem yaparım" dedi. Başçavuş Sarıkaya, okurlarımızdan Sezgin Çorman ve kahveci Özgür Akbaş'a da teditler savurdu. Başçavuş Sarıkaya'nın Evrensel okuduğu için kendisine baskı yaptığını, bunun olay günü kahvede bulunan köylülerce de doğrulanabileceğini belirten okurumuz Çorman, şöyle devam etti: "Başçavuş bana baskı yaptı, uzun süre bağırdı çağırdı, gazetemiz hakkında hakaretler yağdırdı. Evrensel okuduğum için bana vatan haini muamelesi yaptı. Beni ve kahveci Özgür Akbaş'ı göstererek. 'Bu gazeteden Bergama'ya üç tane geliyor. İkisini kimlerin okuduğunu biliyorduk. Demek ki üçüncüsü de sizsiniz' dedi. Ben de kendisine yanlış bildiğini Evrensel'in Bergama'da birçok bayide bulunduğunu, ilçede her gün onlarca gazete satıldığını söyledim. Başçavuş bizi tehdide devam etti. Bir hafta önce başka bir olayla ilgili gittiğim karakolda kimliğime el koydu, hala vermedi. Kendisi hakkında suç duyurusunda bulunacağım" diye konuştu. Başçavuş Sarıkaya'nın baskısına maruz kalanlardan kahveci Özgür Akbaş da olayla ilgili şunları söyledi; "Başçavuş Evrensel'i görür görmez bağırıp çağırmaya başladı. Bu gazete PKK yanlısı, bunu okuyan TC vatandaşı olamaz. Bir dahaki gelişimde bu gazeteyi görürsem hakkınızda işlem yaparım, diye bizi tehdit etti."
Köylülere başçavuş eziyeti ABD kökenli altın tekeli Normandy Madencilik'e karşı yıllardır mücadele eden Tepeköy, bu mücadeleyi hala ısrarla sürdüren köylerden birisi. Madenci şirketin tüm karşı propagandası, parasal vaatleri ve oyunlarına rağmen 14 yılı aşkın bir süredir maden karşıtı mücadelesini kararlı bir şekilde sürdüren Tepeköy, şu an için bölgede madene karşı duruşunu sürdüren köylerin başında geliyor. Tepeköy maden karşıtı tutumu ve demokrat yapısı nedeniyle jandarmanın sıkı kontrolü altında tutuluyor. Köylüler jandarmanın sık sık köye baskınlar düzenleyerek kendilerini rahatsız ettiğini dile getiriyor. Bergama Jandarma Karakol Komutanı Astsubay Başçavuş Macit Sarıkaya'nın baskıcı davranışlarının kendilerini son derece rahatsız ettiğini söyleyen köylüler, "Sık sık gelip meydanda bağırıp çağırıyor. Bize emrindeki asker muamelesi yapıyor" diye başçavuş Sarıkaya ile ilgili şikâyetlerini dile getiriyorlar. Başçavuş Sarıkaya'nın adı daha önceki yıllarda köylülerin madene karşı yaptığı eylemlerin haberi içerisinde gazetemizde de geçmişti. Başçavuş Sarıkaya'nın ayrıca, geçtiğimiz aylarda hasta olduğu gerekçesiyle işine son verildikten sonra madende dönen dolaplarla ilgili gazetemize önemli açıklamalarda bulunan eski Normandy Madencilik işçisi Mehmet Uslu'yu gözaltına alarak, maden hakkında konuşmaması yönünde uyarmıştı. Edindiğimiz bilgiye göre, Mehmet Uslu, başçavuş Sarıkaya hakkında kendisini gözaltına alması ile ilgili olarak savcılığa şikayette bulundu.
Evrensel'i Takip Et