‘Görünmeyen adalet işkencemiz oldu’
Adalet arayışlarını sürdüren anneleri, sanatçı Suavi, dansçı Zeynep Tanbay ve Mehmet Atak, yazar Mukaddes Erdoğan Çelik, Aslı Erdoğan ve Hasan Ozan da yalnız bırakmadı. Bu haftaki eylemde Cumartesi Anneleri, 17 yıl önce Diyarbakır Bismil'deki evlerinden eşi Rabia Tunç ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kaybedilen İsmail Tunç'un akıbetini sordu. Eşinin katledilmesinden sonra yaşadığı ağır travma nedeniyle eşi Rabia Tunç'un katılamadığının belirtildiği eylemde, 31 Ekim 1994 yılında gözaltına alınarak kaybedilen bir başka kayıp Nihat Erdoğan'ın eşi Hanım Erdoğan konuştu. Başbakan Erdoğan'ın Cumartesi Anneleri'ni sormadığını belirten Erdoğan, "Ben faillerin neden yargılanmadığını soruyorum, devlete yaptığım hiçbir başvuruya cevap verilmedi" diyerek tepki gösterdi.
'TARİH AFFETMEYECEK'
8 Eylül 1980 yılında gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise, yaz sıcaklarında bile her insan tatile giderken kendilerinin bu meydanda oturmaya devam ettiklerini belirterek, "Görünmeyen adalet, bitmeyen belirsizlik bizim işkencemiz oldu. Bizim bu yaşam biçimimizden keyif alanlar var. Şunu unutmasınlar bu duruma seyirci kalan, sistem düzen ve kendine insanım diyenleri tarih affetmeyecek" diye konuştu.
Ardından bu haftaki açıklamayı, İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon Üyesi kaybedilen Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak yaptı. 17 yıl önce Ekim ayında eşi ile birlikte gözaltına alınarak kaybedilen İsmail Tunç'un akıbetini sorduklarını söyleyen Ocak, Tunç ailesinin evinin Bismil Komando Taburu'na bağlı askerler tarafından sarıldığını, eşi ve Tunç'un kafalarına torba geçirilerek askerler tarafından çocuklarının gözü önünde dövülerek gözaltına alındığını aktardı. Tunç'a yapılan işkenceler sonucunda bir askerin 'İsmail Tunç öldü' demesi üzerine feryat eden Rabia Tunç'un çırılçıplak soyulup, başına torba geçilerek dövüldüğünü belirten Ocak, ifade sırasında Rabia Tunç'un eşini sorması üzerine 'Bir daha onu sorma. O aradığı yeri buldu' cevabını aldığını ifade etti. Ocak, "Tunç'un da içerisinde olduğu belirtilen toplu mezarın açılması ve kimlik tespiti için DNA testi yapması talebiyle ailesi tarafından savcılığa başvuru da bulunulmasına rağmen, başvurunun üzerinden geçen 6 aylık süre içerisinde hukukun işlemeyerek, kaybedenlerin korunduğunu" ifade etti.
Ocak, Tunç'un kaybedilmesinden sorumlu olarak gösterdiği aralarında Süleyman Demirel, Tansu Çiller ve Murat Karayalçın gibi dönemin devlet görevlilerinin yargılamasını istedi. (İSTANBUL)
BURADAKİ İNSANLARIN CİĞER YANMIYOR MU?
İHD ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemleri Diyarbakır ve Batman'da devam etti. Diyarbakır'daki eylemde konuşan İHD MYK Üyesi ve Diyarbakır Şube Yöneticisi A. Serdar Çelebi, Başbakan Erdoğan'ın "ciğerim yanıyor" sözlerini anımsatarak, "Senin ciğerin yanıyor da buradaki insanların yüreği yanmıyor mu?" diye sordu.
Batman'da yapılan eylemde konuşan İHD Batman Şube Yöneticisi Nihat Ekinci, kayıplar bulununcaya kadar, mücadelelerine devam edeceklerini söyledi. (DİHA)
Evrensel'i Takip Et