7 Kasım 2003 22:00
TEKEL abluka altında
GÜNÜN YAZILARI
Dünyanın tek kamu sigara tekeli olan TEKEL, yabancı sigara tekelleri tarafından abluka altına alındı. Özelleştirme ihalesinde verilen düşük fiyatın nedeni, yabancı sigara şirketlerinin dünya pazarını paylaşımına bağlandı. CHP milletvekili Prof. Dr. Gürol Ergin, TEKEL'e 2 yıllık gelirinin bile altında fiyat verilmesini, "Belli ki yabancı sigara tekelleri kendi aralarında dünyayı paylaşmışlar. Böyle olduğu için de olabildiği kadar düşük maliyetle TEKEL'i ele geçirmeye çalışmaktadırlar. Verilen fiyat dudak uçuklatacak kadar düşüktür" diye değerlendirdi.
Ergin gazetemize yaptığı açıklamada, "TEKEL'e yabancı şirketlerin verdiği fiyattan daha önemli olan aslında Türkiye'nin TEKEL'i elden çıkarmaya çalışmasıdır, aslında yanlış olan budur. Çünkü TEKEL'i yabancı bir tekele devretmenin fiyatı ne olursa olsun Türkiye'ye yararı değil zararı olacaktır" dedi. Ergin'e göre, hem mali ve ekonomik getirisi açısından, hem tütün tarımı yapanlar açısından, hem TEKEL'de çalışanlar açısından, hem de sigara tüketicisi açısından TEKEL'in özelleştirilmesi yanlış bir karar.
Ergin açıklamasında şöyle dedi; "Fiyat konusunda çeşitli söylemler, değerlendirmeler var. Bu değerlendirmeler, 3.5 milyar dolardan başlıyor, 30 milyar dolara kadar çıkıyor. Ama dikkat çekici olan, ihaleye uluslararası ciddi tekellerden yalnızca Japon tekelinin girmiş olması. Diğer büyük tekellerin girmemesi. Burada belli ki bu tekeller kendi aralarında dünyayı paylaşmada anlaşmışlardır, böyle olduğu için de olabildiği kadar düşük maliyetle TEKEL'i ele geçirmeye çalışmaktadırlar. Verilen fiyat dudak uçuklatacak kadar düşüktür".
Verilen fiyatın TEKEL'in 2 ya da 3 yıllık gelirini ancak karşılayacağını vurgulayan Ergin, bu tutar karşılığında TEKEL'in satılıp elden çıkarılmasının akıl ve ahlak dışı davranış olduğunu ifade etti. Ergin, kamuoyunu satışın karşısında yer almaya çağırdı.
Tekellerin planı Tek Gıda-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu da yaptığı açıklamada, TEKEL'e teklif edilen bedellerin, yerli ve yabancı alıcıların TEKEL'in pazar payını ele geçirmeyi, ulusal kaynaklara el koyma amaçlarını gösterdiğini vurguladı. Açıklamaya göre, TEKEL'i almak isteyen şirketlerin TEKEL'in fabrikalarını ayakta tutmak, yarattığı ekonomik ve sosyal faydayı sürdürmek gibi bir amaçları yok. TEKEL bir yandan siyasi iktidar tarafından gerek üretim kadrosu ve gerekse teknolojik olarak yıpratılma suretiyle pazar payı aşındırıldı, öte yandan kaybettiği pazara yerleşme çabası içindeki çokuluslu şirketler ve yerli işbirlikçileri TEKEL'i değersizleştirerek yutmaya hazırlandı. Açıklamada, "Sigara ve alkollü içkiler sektöründe teklif edilen bedeller, yerli ve yabancı alıcıların TEKEL'in pazar payını ele geçirme, ulusal kaynaklara el koyma amacıyla sürdürdükleri sinsi bir tezgâhın parçasıdır" denildi. TEKEL'in yüzbinlerce ekicinin geleceğinin garantisi, binlerce çalışanın ekmek kapısı ve azgelişmiş il ve ilçelerin ekonomilerinin temel direği olduğu, bu nedenle satış hasılatı ve kârından çok daha büyük bir anlam ifade ettiği vurgulanan açıklamada, TEKEL'in özelleştirilme programından çıkarılması ve yatırım açığının süratle kapatılması istendi.
ELE GEÇİRME OPERASYONU
Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Günaydın Öncelikle TEKEL özelleştirilmeli mi özelleştirilmemeli mi? Sorun bu. Elbetteki TEKEL'in özelleştirilmesi vatana ihanettir. TEKEL kâr ediyor, kâr ederken devletin topladığı dolaylı gelirlerde çok önemli yere sahip. TEKEL yaptığı alımlarla Türk tütüncülüğünün ayakta kalmasını sağlıyor, Türk tipi tütün yetiştiren kurak topraklara sahip çitfçi için temel dayanak, binlerce işçi çalışıyor. Özelleştirildiğinde kâr eden kuruluş elinizden çıkacak, topladığınız vergiyi toplayamayacaksınız, Türk tipi tütün diye bir tütün kalmayacak, tamamen Amerikan tipi tütünler sulu arazilerde Türk topraklarında yetiştirilecek, sözleşmeli üreticilikle tütün üreticisi perişan olacak, piyasada Türk sigara markası kalmayacak. Bakın gözden kaçan bir nokta var. Marlboro var, Muratti var onlarca yabancı marka var. Ve bunların hepsi bir Türk sigara markasını hedef alıyor, çökertmeyi istiyor. Farklı tüketme alışkanlığını yok etmek ve Türk sigarasını çökertmek için çaba var. Zaten yabancı markalar pazarda önemli yer tutmuş durumda. TEKEL'i alınca tümüyle sigara pazarını kapacak. Tablo böyleyken gelecek fiyat ne olursa olsun TEKEL kamu elinde tutulmalı. Piyasa fiyatıdır, diyor Ali Babacan. Piyasa iki tane Japon ve Amerikan tekeline mi kalmış. Ali Babacan kendi 500 milyarlık evini 200 milyar verseler satar mı acaba, bu kadar olmaz ayıptır. TEKEL'in duran varlıkları bile verilen fiyattan çok daha fazla. Düşünün Türkiye'deki bir ihalenin her türlü yorumunun Financal Times'ta çıkması adamların çevre ülkelerin varlıklarını ele geçirmede nasıl organize olduklarını gösteriyor. Bir piyasa ilişkisi değil bu Türkiye gibi azgelişmiş ülkelerin son varlıklarını da alma operasyonudur.
BABALAR GİBİ SATAMAZLAR
CHP Grup Başkanvekili Oğuz Oyan Eğer ortada her ne pahasına olursa olsun elimizdeki KİT'leri elden çıkaracağız diyen zihniyet varsa o zaman piyasada yüksek fiyat veren bir alıcı bulmak imkânı ortadan kalkmış demektir. Burada bir kere özel kayırmanın ötesine genel olarak kamu malını değerinin çok altında fiyata satmak için ortam hazırlanmaktadır. Genel kolektif siyasi sorumluluk var, özel kayırmalar tüm özelleştirme uygulamalarında hep ortaya çıkmıştır. İki kişinin bir mal üzerine anlaşma yaptığını düşünün, biri bugün satmalıyım diyor. Ne yaparsınız; değerinin çok altında kapatmaya çalışırsınız. Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Babacan fiyatın yadırganmaması gerek, gerçek piyasa budur, demesi de hükümetin tutumunu açıklıyor. Çok üzücü bir durum. TEKEL'i 2 yıllık kâr tutarı kadar bir fiyata elden çıkarmak demek, bu ülkenin çalışanına, vergi mükellefine, tütün üreticisine, TEKEL çalışanlarına, bütün tüketicilere ve yurttaşlara karşı çok büyük sorumluluk altına girmektir. Hiç kimse kamu malını babalar gibi satmak hakkına sahip olamaz. Ekonomik tarafına baktığınız zaman Türkiye'de KİT'lerin satışı üzerinden bütçe açıklarını kapamak zihniyetinin iflas ettiğini gösteriyor. Bir yıllık bütçe açığı 30 milyar dolar, 17 yıllık KİT özelleştirmesinden elde edilen gelir 8 milyar dolar. Bu satış da topluma ihanet noktasına kadar sürükleniyor.
TEKEL'e fiyat biçilemez! İzmir Tütün Platformu da, TEKEL'in öneminin fiyatla ölçülemeyeceğini belirterek, fiyat yükseltildiğinde bile satışın olumlu olmadığını vurguladı. Tek Gıda-İş Ege Bölgesi'ndeki basın toplantısında Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alaattin Hacımüezzin, TEKEL'e verilen fiyatın, hükümetin TEKEL'i ne pahasına olursa olsun satmak isteyen politikasının bir sonucu olarak ortaya çıktığını belirtti. Hacımüezzin, "Hükümet hedeflediği bu yıl sonu özelleştirme gelirinin yüzde 10'nu ancak gerçekleştirebilmiş, bütün umudunu TEKEL'e bağlamış durumdadır. Bu en yetkili ağızdan ifade edilmiştir. Bu kararlılık ve mecburiyet, verilen fiyat üzerinde etkili olmuştur," dedi. "Kamuoyunun fiyatı tartışması doğaldır. Ancak bu satış, fiyat biraz daha yükseltiğinde kamuoyunda olumlu bir satış olarak kabul edilmemelidir" diyen Hacımüezzin, TEKEL'in önemini verilen fiyatlarla ölçmenin büyük bir yanılgı olacağını sözlerine ekledi. Tek Gıda-İş Ege Bölge Başkanı Mehmet Karataş ise TEKEL'e fiyat biçelemeyeceğini söyledi.
Tekellerin planı Tek Gıda-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu da yaptığı açıklamada, TEKEL'e teklif edilen bedellerin, yerli ve yabancı alıcıların TEKEL'in pazar payını ele geçirmeyi, ulusal kaynaklara el koyma amaçlarını gösterdiğini vurguladı. Açıklamaya göre, TEKEL'i almak isteyen şirketlerin TEKEL'in fabrikalarını ayakta tutmak, yarattığı ekonomik ve sosyal faydayı sürdürmek gibi bir amaçları yok. TEKEL bir yandan siyasi iktidar tarafından gerek üretim kadrosu ve gerekse teknolojik olarak yıpratılma suretiyle pazar payı aşındırıldı, öte yandan kaybettiği pazara yerleşme çabası içindeki çokuluslu şirketler ve yerli işbirlikçileri TEKEL'i değersizleştirerek yutmaya hazırlandı. Açıklamada, "Sigara ve alkollü içkiler sektöründe teklif edilen bedeller, yerli ve yabancı alıcıların TEKEL'in pazar payını ele geçirme, ulusal kaynaklara el koyma amacıyla sürdürdükleri sinsi bir tezgâhın parçasıdır" denildi. TEKEL'in yüzbinlerce ekicinin geleceğinin garantisi, binlerce çalışanın ekmek kapısı ve azgelişmiş il ve ilçelerin ekonomilerinin temel direği olduğu, bu nedenle satış hasılatı ve kârından çok daha büyük bir anlam ifade ettiği vurgulanan açıklamada, TEKEL'in özelleştirilme programından çıkarılması ve yatırım açığının süratle kapatılması istendi.
ELE GEÇİRME OPERASYONU
Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Günaydın Öncelikle TEKEL özelleştirilmeli mi özelleştirilmemeli mi? Sorun bu. Elbetteki TEKEL'in özelleştirilmesi vatana ihanettir. TEKEL kâr ediyor, kâr ederken devletin topladığı dolaylı gelirlerde çok önemli yere sahip. TEKEL yaptığı alımlarla Türk tütüncülüğünün ayakta kalmasını sağlıyor, Türk tipi tütün yetiştiren kurak topraklara sahip çitfçi için temel dayanak, binlerce işçi çalışıyor. Özelleştirildiğinde kâr eden kuruluş elinizden çıkacak, topladığınız vergiyi toplayamayacaksınız, Türk tipi tütün diye bir tütün kalmayacak, tamamen Amerikan tipi tütünler sulu arazilerde Türk topraklarında yetiştirilecek, sözleşmeli üreticilikle tütün üreticisi perişan olacak, piyasada Türk sigara markası kalmayacak. Bakın gözden kaçan bir nokta var. Marlboro var, Muratti var onlarca yabancı marka var. Ve bunların hepsi bir Türk sigara markasını hedef alıyor, çökertmeyi istiyor. Farklı tüketme alışkanlığını yok etmek ve Türk sigarasını çökertmek için çaba var. Zaten yabancı markalar pazarda önemli yer tutmuş durumda. TEKEL'i alınca tümüyle sigara pazarını kapacak. Tablo böyleyken gelecek fiyat ne olursa olsun TEKEL kamu elinde tutulmalı. Piyasa fiyatıdır, diyor Ali Babacan. Piyasa iki tane Japon ve Amerikan tekeline mi kalmış. Ali Babacan kendi 500 milyarlık evini 200 milyar verseler satar mı acaba, bu kadar olmaz ayıptır. TEKEL'in duran varlıkları bile verilen fiyattan çok daha fazla. Düşünün Türkiye'deki bir ihalenin her türlü yorumunun Financal Times'ta çıkması adamların çevre ülkelerin varlıklarını ele geçirmede nasıl organize olduklarını gösteriyor. Bir piyasa ilişkisi değil bu Türkiye gibi azgelişmiş ülkelerin son varlıklarını da alma operasyonudur.
BABALAR GİBİ SATAMAZLAR
CHP Grup Başkanvekili Oğuz Oyan Eğer ortada her ne pahasına olursa olsun elimizdeki KİT'leri elden çıkaracağız diyen zihniyet varsa o zaman piyasada yüksek fiyat veren bir alıcı bulmak imkânı ortadan kalkmış demektir. Burada bir kere özel kayırmanın ötesine genel olarak kamu malını değerinin çok altında fiyata satmak için ortam hazırlanmaktadır. Genel kolektif siyasi sorumluluk var, özel kayırmalar tüm özelleştirme uygulamalarında hep ortaya çıkmıştır. İki kişinin bir mal üzerine anlaşma yaptığını düşünün, biri bugün satmalıyım diyor. Ne yaparsınız; değerinin çok altında kapatmaya çalışırsınız. Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Babacan fiyatın yadırganmaması gerek, gerçek piyasa budur, demesi de hükümetin tutumunu açıklıyor. Çok üzücü bir durum. TEKEL'i 2 yıllık kâr tutarı kadar bir fiyata elden çıkarmak demek, bu ülkenin çalışanına, vergi mükellefine, tütün üreticisine, TEKEL çalışanlarına, bütün tüketicilere ve yurttaşlara karşı çok büyük sorumluluk altına girmektir. Hiç kimse kamu malını babalar gibi satmak hakkına sahip olamaz. Ekonomik tarafına baktığınız zaman Türkiye'de KİT'lerin satışı üzerinden bütçe açıklarını kapamak zihniyetinin iflas ettiğini gösteriyor. Bir yıllık bütçe açığı 30 milyar dolar, 17 yıllık KİT özelleştirmesinden elde edilen gelir 8 milyar dolar. Bu satış da topluma ihanet noktasına kadar sürükleniyor.
TEKEL'e fiyat biçilemez! İzmir Tütün Platformu da, TEKEL'in öneminin fiyatla ölçülemeyeceğini belirterek, fiyat yükseltildiğinde bile satışın olumlu olmadığını vurguladı. Tek Gıda-İş Ege Bölgesi'ndeki basın toplantısında Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alaattin Hacımüezzin, TEKEL'e verilen fiyatın, hükümetin TEKEL'i ne pahasına olursa olsun satmak isteyen politikasının bir sonucu olarak ortaya çıktığını belirtti. Hacımüezzin, "Hükümet hedeflediği bu yıl sonu özelleştirme gelirinin yüzde 10'nu ancak gerçekleştirebilmiş, bütün umudunu TEKEL'e bağlamış durumdadır. Bu en yetkili ağızdan ifade edilmiştir. Bu kararlılık ve mecburiyet, verilen fiyat üzerinde etkili olmuştur," dedi. "Kamuoyunun fiyatı tartışması doğaldır. Ancak bu satış, fiyat biraz daha yükseltiğinde kamuoyunda olumlu bir satış olarak kabul edilmemelidir" diyen Hacımüezzin, TEKEL'in önemini verilen fiyatlarla ölçmenin büyük bir yanılgı olacağını sözlerine ekledi. Tek Gıda-İş Ege Bölge Başkanı Mehmet Karataş ise TEKEL'e fiyat biçelemeyeceğini söyledi.
Evrensel'i Takip Et