24 Mart 2003 22:00

Su politikaları 'su'dan kirli

Dünya Su Günü, 22 Mart'ta "kutlandı". Ancak bu göstermelik kutlamalara karşılık dünyada ve Türkiye'de içme ve kullanma suyu kaynakları giderek azalıyor. Kaynaklar ya kirletiliyor ya da uluslararası anlaşmalarla gelen özelleştirmelerle pahalılaştırılıyor. DSİ'de yıllarca çalışan ve Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) tarafından düzenlenen "su politikaları" paneline katılan Jeoloji Mühendisi Behiç Çongar, Türkiye'deki su projelerini değerlendirdi. Gazetemize konuşan JMO İstanbul Şube Sekreteri Tahir Öngür ise, GATS anlaşmaları ile gelen özelleştirmelerin su fiyatlarını 2 dolara kadar çıkardığına dikkati çekiyor. Konunun uzmanlarının ortak görüşü; yüksek maliyetli ve zahmetli projeler nedeniyle suyun çok pahalı satılıyor olması. Bu projelerden en büyüğü, "Master Plan" olarak adlandırılan ve DSİ tarafından hazırlanan "Melen Su Projesi". Bu proje ile, 2040'a kadar İstanbul'a içme ve kullanma suyu taşınması planlanıyor. "İstanbul'da deniz suyunu arıtma tesisleri kursak 20 cent'e su üretebiliriz. Ancak 2 dolara Melen'den İstanbul'a 195 km su taşımak istiyoruz. Boğaz'dan 5 km'lik tüp geçirmeye kalkıyoruz" eleştirisinde bulunan Behiç Çongar, projenin Japon kredisi alabilmek için kabul edildiğini hatırlatıyor. Çongar'a göre, İstanbul'un bugün bu suya ihtiyacı yok. Söz konusu projenin, Japonlar tarafından hibe olarak yapıldığını kaydeden Çongar, bu konuda şu bilgiyi verdi: "Bu proje, Japon'lar tarafından hibe olarak yapılmıştı. Konuyla ilgili üstünkörü bir rapor hazırladılar. DSİ, o zaman dikkate almadı bu raporu. İlk Körfez Savaşı'nın sonunda Japonya, Türkiye'ye yardım etme gereği duydu. Japonlar, 'Siz Melen projesini yaparsanız biz de size kredi veririz' dediler. Japonya başka bir projeye para vermediği için proje kabul edildi."

Atıl projeler Kredi alabilmek için yapılan bir proje de, Doğu Karadeniz'de bir türlü tamamlanamayan Kürtün Barajı projesi. Krediyi yine Japonya vermiş. "Kürtün Baraj Projesi'ne de 1970'lerde Japonya bir fizibilite raporu hazırladı. 1978'de, DSİ Meclisi'nde pahalı olduğu için reddedildi. Ancak 1980'den sonra projenin yapımına başlandı. O zamanlar DSİ ajandalarına, '1986'da bitecek' diye yazıldı. 2003 oldu hâlâ bitmedi. Dünyanın en pahalı barajı 112 tane heyelanın olduğu bir yere yapıldı. 100'e yakın mahalleyi su bastı. Kürtün ilçesi taşınmak zorunda kaldı. Burada elektriğin kaça üretileceğini ise kimse tahmin edemez" diyen Çongar, projelere verilen ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) raporlarının formalite icabı yapıldığını anlattı. Çongar, hiç verilmemesi gereken projelere bile bu raporun verildiğini söyledi.

Ucuz su mümkün Bütün bunların yanında, Türkiye'de ucuz elektirik ve su sağlamak hâlâ mümkün. Ancak yabancı kredi getirmeyen projelere "ne kadar yararlı olursa olsun" izin verilmiyor. Çongar bu konuda da şu bilgileri veriyor: "Dicle Barajı'nın altında çok uygun yerler var. Proje sunsanız, bakanlık 'olmaz' diye ayağa kalkar. Halbuki çok ucuza temiz su üretilebilir. Ancak Türkiye'de pahalı proje yapıp, doğalgazla dünyanın en pahalı elektriğini 8 cent'e alırsanız herkes size kredi verir. Bugün en büyük enerji kaynakları kullanılmıyor. Son 2 yıldır Keban, Karakaya ve Atatatürk Barajları minimum seviyede çalışıyor. Trilyonlarca lira zarar ediliyor. Bir yandan da, Zonguldak'ın altı doğalgaz kaynıyor."

Halk mağdur ediliyor Melen projesi kapsamında kurulacak Alacalı Barajı ise, çevre köyleri tehdit ediyor. İstanbul'da yetkililerle görüşmek için gelen Yeşilvadi, Üvezli ve Avcıkoru köylüleri, projenin iptalini istediler. Bu kişilerden biri olan Atakan Mert, barajın yapılması ile üç köyün sular altında kalacağını söyledi. Köylüler, yetkililerin dikkatini çekmek amacıyla, 1991 yılından bu yana siyasi partilerden, bakanlara ve DSİ'ye 6 bin civarında yazı yazmışlar. Mert, bu konuda da şu noktalara dikkat çekti: "Proje, bugünkü haliyle uygulandığında, insanlığa ve doğaya çok ağır bir yük getirecek; geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracaktır. İSKİ Genel Müdürü iken yanımızda olan Veysel Eroğlu, DSİ Genel Müdürü olunca sessizleşti. Biz üç köyün halkı olarak demokratik ve hukuki mücadelemize devam edeceğiz."

Evrensel'i Takip Et