21 Mart 2003 22:00

'BM öldü yaşasın ABD!'

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) danışmanlarından Richard Perle, Irak saldırısının başlamasına en çok sevinenlerden biri. "Karanlıklar Prensi" olarak da bilinen Perle, The Spectator dergisine bir makale yazarak sevincini "sözcüklere dökmeye" çalıştı. Perle'nin makalesi, "Tanrıya Şükür, BM Öldü" başlığını taşıyor. Perle, "Saddam'ın terör rejimi sona ermek üzere. O hızlı gidecek, ama tek başına değil. Çünkü Saddam, BM'yi de kendisiyle beraber götürecek... Ölecek olan, BM'nin yeni dünya düzeninin temel taşı olduğuna dair hayal" diye başlıyor.

Ülkeleri aşağıladı Richard Perle, "güç kullanımına izin verme yetkisinin sadece BM'de olduğu"na ilişkin genel kanıya meydan okuyarak, "Bu fikir, büyük ahlaki ve can alıcı siyasi-askeri kararları Suriye, Kamerun, Angola, Rusya, Çin ve Fransa gibilerinin almasına göz yummaktır. Güvenlik Konseyi; düzeni sağlamak ve bizi anarşiden kurtarmak kapasitesine sahip değildir" dedi. Perle, Güvenlik Konseyi'nin geçmişte, SSCB'nin varlığı koşullarında hiçbir faydalı işlev üstlenmediğini ekleyerek, BM'nin daha sonra Bosna, Kosova, Falkland gibi savaşlarda da ABD veya İngiltere'ye hiçbir yarar sağlamadığını vurguladı.

'Gönüllüler koalisyonu' Perle, Irak saldırısından sonra başka ülkelere de sıranın geleceğini ima ettiği yazısını "En tehlikeli devletler, teröristleri barındıran ve aynı zamanda kitle imha silahlarına sahip olanlardır. Irak bunlardan biri, ama başkaları da var... Güvenlik Konseyi'nin bu sorunu çözemediği görüldü. Elimizde, gönüllüler koalisyonundan başka bir şey yok. Bu koalisyonun, BM'nin fiyaskosunun yarattığı anarşiye karşı tek gerçek alternatif olduğunu anlamalıyız" diye sona erdirdi.

Peres: Irak başlangıç Amerikan saldırısının "Irak'ın ötesine" taşacağı kanısı, oldukça yaygın görünüyor. İsrail eski başbakanı Şimon Peres, televizyona yaptığı açıklamada "Irak savaşı sadece bir başlangıç. Daha sonra İran, Kuzey Kore ve Libya savaşlarının başlaması düşünülebilir" diye konuştu. Peres, ABD'nin "beş-altı yıllık bir savaşa başlamış olabileceğini" dile getirdi.

Yeni 'hedef adayları' Amerikan hükümetiyle ortak çalışan "düşünce kuruluşları" da benzer bir görüş dile getiriyorlar. Dış İlişkiler Konseyi'nden Max Boot, "Saddam Hüseyin gittikten sonra bile Kuzey Kore, İran gibi tiranlıklar barışı tehdit etmeyi sürdürecek" dedi. Amerikan Girişim Enstitüsü'nden Thomas Donnelly de, "Önsaldırı düzenlenmesini gerektirecek başka senaryolar düşünmek için fazla hayal gücü gerekmiyor. Pakistan'ın nükleer silahlara sahip olduğu düşünülürse, Müşerref devrilebilir" dedi.

Askeri darbe seçeneği Bu çevreler, Irak'ın "başarılı" bir biçimde işgal edilmesinin, sayılan diğer ülkelerde "kendiliğinden" değişimlere yol açabileceğini de söylüyorlar. Bu sözlerle, ABD'nin bu ülkelerde kukla rejimler inşa etme "iş"ini, askeri saldırı değil askeri darbe gibi yöntemlerle yürütebileceği ima ediliyor. Perle'ye benzer en saldırgan Amerikan stratejistleri, Bush yönetimini "daha da ileri gitmesi" için kışkırtıyorlar. Bunlardan biri olan Thomas Barnett, ABD'nin "çağdaş toplumlar oluşturmayı başaramayan dünya ülkelerine güvenlik ihraç etmesi gerektiği" kanısında. Barnett'a göre, bu "ihraç" yolu ile denetim altına alınması gereken ülkelerin sayısı epey kabarık. Ünlü stratejist; Orta Amerika'dan Afrika'ya, Ortadoğu'dan Güney Asya'ya dek onlarca ülkeyi hedef alıyor.

Evrensel'i Takip Et