18 Mart 2003 22:00
Domates tarlalarında kölelik
GÜNÜN YAZILARI
Amerikan hazır gıda tekeli Taco Bell'in, "köle işçi" gibi ucuz veya ücretsiz işgücü ile üretilen domateslerin en büyük alıcılarından biri olduğu ortaya çıktı. Florida eyaletinden bir grup tarım işçisi, şirketin merkez binası önünde yaptıkları 10 günlük açlık greviyle, içinde bulundukları korkunç koşullara dikkat çekmeye çalıştılar.
Şirket adına çalıştırılan tarım işçilerinin bazıları, topladıkları her kilo domates başına sadece 2 sent (yaklaşık 30 bin lira) aldıklarını anlattılar. Diğer işçiler ise, baskı ve dayak tehdidi altında ücretsiz çalıştırıldı. Hukuk kurallarına göre bu tür çalıştırma, kölelikten farksız.
Açlık grevi yaptılar İşçilerin açlık grevi, ABD'de "en kötü iş" olarak kabul edilen gıda sektöründe çalışan onbinlerce göçmenin durumuna da dikkatleri çekti. Geçtiğimiz ay içinde, Tennessee eyaletinde de dünyanın en büyük tavuk üreticilerinden Tyson'a karşı bir dava açılmıştı. Dev şirket, kaçak işçi ithal etmekle suçlanıyor. Açlık grevine yatan işçilerden Lucas Benitez, The Observer muhabirine "Taco Bell, hayvanlara kötü davranan taşeronlardan gıda almama politikasını titizlikle uyguluyor. Tek istediğimiz, aynı politikanın insanlar için de geçerli olması" diyor. Benitez, işçilerin haklarını aramak için kurdukları Immokalee İşçileri Koalisyonu'nun liderlerinden biri.
Sefalet ücretleri Domates tarlalarında çalışan işçiler, geçtiğimiz hafta Güney California'nın Irvine kentindeki Taco Bell merkezine giderek, şirket yönetimine taleplerini ilettiler. Bu taleplerin en önemlisi, şirketin, işçilerine insanca ücret veren taşeronları kullanmasıydı. Bugün aynı işçiler, 7 günlük çalışma karşılığında ancak 80 dolar (yaklaşık 130 milyon lira) alabiliyorlar. Bu ücret, ülkedeki ortalama bir işçi ücretinin onda biri bile etmiyor.
İşçilerin anlattıkları Şirket merkezi önündeki eylemcilerden 46 yaşındaki Meksikalı Jose Garcia, 14.5 kilo domates toplaması karşılığında kendisine yarım dolardan az ücret verildiğini belirtiyor. 26 yaşındaki Jose Antonio Martinez ise., günde 12 saat, haftada yedi gün çalıştığını anlatıyor. 12 yıl önce Haiti'den ABD'ye gelen Mathieu Beaucicot ekliyor: "Tek istediğimiz, yaşayabileceğimiz bir ücret." Eylemci işçilerden Lucas Benitez; şirketin kendilerine ne fazla mesai ücreti verdiğini, ne de hastalanmaya hakları olduğunu, sendikalaşmak isteyenlerin derhal işten atıldığını anlatıyor. İşçiler, aralarından üçü hastaneye kaldırıldıktan sonra devreye giren kilisenin de telkinleriyle, açlık grevine son verdiler.
Şirket reddediyor Taco Bell sözcüsü ise, suçlamaları reddediyor. Sözcüye göre, her yıl 25 bin ton domates satın alan şirket, "sendikalaşmak isteyen işçilerin hedef tahtası" durumunda. Sözcü, böylece sendika üyesi olmanın "kötülenecek" bir durum olduğunu da ima etmiş oluyor. Şirketin internet sitesinde, Taco Bell'in hayvan hakları politikası şöyle ifade ediliyor: "Önemli bir gıda ürünleri alıcısı olarak, hayvanlara nasıl davranıldığını etkileme fırsat ve sorumluluğuna sahibiz."
Sorumlu tutulmalılar ABD'de çok satanlar listesine giren "Hazır Gıda Ulusu" kitabının yazarı Eric Schlosser, işçilerin destekçilerinden biri. Schlosser, "Tarım işçileri, ABD'nin en yoksulları arasında. Nasıl Nike şirketi, Asyalı işçilere muamelesinden dolayı sorumlu tutulabiliyorsa, Taco Bell gibi büyük şirketler de, onlar için sebze-meyve toplayan Amerikalı tarım işçilerine karşı sorumlu tutulmalıdır" diye konuşuyor. Son beş yıl içinde, Florida'da faaliyet yürüten tarım şirketlerine karşı köle işçi çalıştırmak suçlamasıyla 6 federal soruşturma açıldı. Amerikan iç savaşından bu yana, Amerikalı patronlara karşı kaçak göçmenleri köle olarak kullanmak suçlaması yöneltiliyor. Çark nasıl dönüyor? Bu işçilerin çoğu, Meksika-ABD sınırını kaçak olarak geçen ve kaçakçılara borçlu olan emekçiler. Bu borcu ödemek için bazen yıllarca ücretsiz çalışıyor, yemek ve barınma masraflarıyla borçları sürekli artıyor. Kaçmaya çalışanlar ise, tehdit ediliyor. Sadece geçtiğimiz yıl içinde üç şirket patronu; kölelik, dolandırıcılık ve ateşli silah kullanma suçlarından mahkûm oldu. Bu kişiler 30 yıla kadar hapis cezaları aldılar. Ancak bu taşeronların arkasındaki asıl güç olan büyük şirketlere hiç dokunulmadı.
Açlık grevi yaptılar İşçilerin açlık grevi, ABD'de "en kötü iş" olarak kabul edilen gıda sektöründe çalışan onbinlerce göçmenin durumuna da dikkatleri çekti. Geçtiğimiz ay içinde, Tennessee eyaletinde de dünyanın en büyük tavuk üreticilerinden Tyson'a karşı bir dava açılmıştı. Dev şirket, kaçak işçi ithal etmekle suçlanıyor. Açlık grevine yatan işçilerden Lucas Benitez, The Observer muhabirine "Taco Bell, hayvanlara kötü davranan taşeronlardan gıda almama politikasını titizlikle uyguluyor. Tek istediğimiz, aynı politikanın insanlar için de geçerli olması" diyor. Benitez, işçilerin haklarını aramak için kurdukları Immokalee İşçileri Koalisyonu'nun liderlerinden biri.
Sefalet ücretleri Domates tarlalarında çalışan işçiler, geçtiğimiz hafta Güney California'nın Irvine kentindeki Taco Bell merkezine giderek, şirket yönetimine taleplerini ilettiler. Bu taleplerin en önemlisi, şirketin, işçilerine insanca ücret veren taşeronları kullanmasıydı. Bugün aynı işçiler, 7 günlük çalışma karşılığında ancak 80 dolar (yaklaşık 130 milyon lira) alabiliyorlar. Bu ücret, ülkedeki ortalama bir işçi ücretinin onda biri bile etmiyor.
İşçilerin anlattıkları Şirket merkezi önündeki eylemcilerden 46 yaşındaki Meksikalı Jose Garcia, 14.5 kilo domates toplaması karşılığında kendisine yarım dolardan az ücret verildiğini belirtiyor. 26 yaşındaki Jose Antonio Martinez ise., günde 12 saat, haftada yedi gün çalıştığını anlatıyor. 12 yıl önce Haiti'den ABD'ye gelen Mathieu Beaucicot ekliyor: "Tek istediğimiz, yaşayabileceğimiz bir ücret." Eylemci işçilerden Lucas Benitez; şirketin kendilerine ne fazla mesai ücreti verdiğini, ne de hastalanmaya hakları olduğunu, sendikalaşmak isteyenlerin derhal işten atıldığını anlatıyor. İşçiler, aralarından üçü hastaneye kaldırıldıktan sonra devreye giren kilisenin de telkinleriyle, açlık grevine son verdiler.
Şirket reddediyor Taco Bell sözcüsü ise, suçlamaları reddediyor. Sözcüye göre, her yıl 25 bin ton domates satın alan şirket, "sendikalaşmak isteyen işçilerin hedef tahtası" durumunda. Sözcü, böylece sendika üyesi olmanın "kötülenecek" bir durum olduğunu da ima etmiş oluyor. Şirketin internet sitesinde, Taco Bell'in hayvan hakları politikası şöyle ifade ediliyor: "Önemli bir gıda ürünleri alıcısı olarak, hayvanlara nasıl davranıldığını etkileme fırsat ve sorumluluğuna sahibiz."
Sorumlu tutulmalılar ABD'de çok satanlar listesine giren "Hazır Gıda Ulusu" kitabının yazarı Eric Schlosser, işçilerin destekçilerinden biri. Schlosser, "Tarım işçileri, ABD'nin en yoksulları arasında. Nasıl Nike şirketi, Asyalı işçilere muamelesinden dolayı sorumlu tutulabiliyorsa, Taco Bell gibi büyük şirketler de, onlar için sebze-meyve toplayan Amerikalı tarım işçilerine karşı sorumlu tutulmalıdır" diye konuşuyor. Son beş yıl içinde, Florida'da faaliyet yürüten tarım şirketlerine karşı köle işçi çalıştırmak suçlamasıyla 6 federal soruşturma açıldı. Amerikan iç savaşından bu yana, Amerikalı patronlara karşı kaçak göçmenleri köle olarak kullanmak suçlaması yöneltiliyor. Çark nasıl dönüyor? Bu işçilerin çoğu, Meksika-ABD sınırını kaçak olarak geçen ve kaçakçılara borçlu olan emekçiler. Bu borcu ödemek için bazen yıllarca ücretsiz çalışıyor, yemek ve barınma masraflarıyla borçları sürekli artıyor. Kaçmaya çalışanlar ise, tehdit ediliyor. Sadece geçtiğimiz yıl içinde üç şirket patronu; kölelik, dolandırıcılık ve ateşli silah kullanma suçlarından mahkûm oldu. Bu kişiler 30 yıla kadar hapis cezaları aldılar. Ancak bu taşeronların arkasındaki asıl güç olan büyük şirketlere hiç dokunulmadı.
Evrensel'i Takip Et