4 Mart 2003 22:00

Savaşa karşı sahneye çıktılar

"Asıl derdini biz çekiyoruz savaşın. Doğurup doğurup gurbete göndermiyor muyuz çocuklarımızı?" MÖ 5. yüzyılda böyle yazmış Aristophanes Lysistrata'da. Amerikalı iki kadın tiyatrocunun internetten başlattığı bir organizasyonla, dünyanın birçok ülkesinde, pek çok sahnesinde, aynı anda söylendi Yunanlı yazarın bu sözcükleri. Yüzyıllar önce, savaşlar yüzünden kendi kendilerini yok eden iki halkın; Atinalılar ile Spartalıların anlatıldığı komedide bugüne çıkarılacak çok pay vardı.

919 sahnede birden Dünyanın 56 ülkesindeki, 919 ayrı sahnedesinde tiyatro savaşı protesto dili olarak kullanıldı. Aristophanes'in savaş karşıtı komedisi, "Lysistrata", New York'lu oyuncular Kathryn Blume ve Sharron Bower'ın ortaya attığı proje kapsamında tüm dünyada saat 15.00'da aynı anda okunmaya başlandı. "03/03/03" olarak da adlandırılan "Lysistrata Projesi"ni düzenleyenlere göre, tiyatro dünyasında gerçekleştirilen en büyük ve kapsamlı eylem oldu bu. Bazı sahnelerde okuma öncesi savaş girişimleri, ağızlar bantlanarak üç dakikalık sessizlikle protesto edildi. İngiltere'de Parlamento Meydanı'nda bir araya gelen 300 sanatçı, tiyatronun "öfkeli" maskını takarak, "savaş istemiyoruz" diye bağırdı. Yunanca'da "orduları terhis eden" anlamına gelen "Lysistrata", 14 Mart'ta Hollanda Ulusal Radyosu'nda diğer diller ile birlikte Türkçe olarak da dinleyicilere ulaşacak "Lysistrata" İstanbul'da da çok sayıda sahnede okundu. İstanbul Şehir Tiyatrosu Oyuncuları Derneği (İŞTİSAN) organizasyonuyla Hadi Çaman Tiyatrosu'nda ve Tiyatro Pera'da yapılan okumalar bunlardan ikisiydi. İlk okuma, Hadi Çaman'ın sahnesini açtığı, Ayla Algan, Hale Akıncı, Sevil Uluyol, Bensu Orhunöz, Bercis Fesci, Semah Tuğsel, Ayça Telırmak, Nergis Çorakçı, Hümay Güldağ, Vildan Türkbaş, Aslı İgölü, Aslı Öngören, Macit Koper, Ergün Işıldar, Oktay Sözbir, Murat Garibağaoğlu, Can Başak ve Arif Akkaya tarafından gerçekleştirildi. Oyuncular, üzerinde "Savaşa Hayır" yazılı oyun teksiyle çıktı sahneye. İkinci etkinlik Tiyatro Pera oyuncularının organizasyonuyla yapıldı. Tiyatro Pera'nın genç oyuncularına, oyunu izlemeye gelen çok sayıda yazar da eşlik etti.

Kadınların kansız savaşı Atina ve Sparta'nın kadınları, ne zaman başladığını bile hatırlamadıkları savaştan iyice usanmıştır. "Erkek diye bir şey kalmadı ortalıkta, ne bir dost ne bir koca" diye yakınan kadınlar, bir araya gelerek savaşa bir son verme kararı alırlar. Ellerine silah alıp savaşmak değildir kadınların niyeti. "Kendi silahlarıyla" savaşı durduracaklar; erkekleri savaşmayı bırakana kadar onlarla birlikte olmayacaklardır. Kocalarını arada sırada gören kadınlar için böyle bir karar almak çok zor olur. Ancak barışı öylesine özlemişlerdir ki; aldıkları karardan dönmeyeceklerine yemin edip Yunan tanrıları üzerine, ayrılırlar erkeklerin yanından. Erkekler şaşırırlar kadınların yaptığı işe. Kadınların yanına varıp bu davranışlarının nedenlerini sorarlar. "Savaşı durdurmak için" der kadınlar. Savaşın "erkek işi" olduğunu söyleyen erkekler, tek bir savaş meydanı görmemiş kadınların "barışa kalkışmasına" çok öfkelenir. Oysa kadınlar savaştan en çok etkilenenin kendileri olduğunu anlatır. Savaşın sadece para için yapıldığını söylerler. Onlara göre savaş, devlet adamlarınca "para çalma fırsatı yaratabilmek için" çıkartılır. Ve onlar evlerinde otururken, kocaları, oğulları dövüştürüler başkalarının çıkarı için. Pek kafalarına yatmasa da bunlar erkeklerin, evlerinin kadınsız kalmasına daha fazla dayanamayıp kabul ederler kadınların barış talebini. Atina'nın ve Sparta'nın erkekleri, birbirlerine, savaşmama sözü verirler. Kadınların "kansız savaşı, zaferle sonuçlanır" böylece.

Aynı savaşlar Aristophanes'in "Lysistrata" komedisiyle MÖ 5. yüzyılda anlattığı savaş kavramına, bugün eklenecek pek bir şey yok belki de. Birilerinin "para çalma fırsatı yaratmak için" çıkardığı savaşlarda başkalarının çıkarları için savaşan babalar ve oğullar... Ve savaşın asıl ceremesini çeken kadınlar... Bize ulaştığı kadarıyla İstanbul'da altı yerde sahnelendi ya da okundu "Lysistrata". İki okuma tiyatrosuna tanık olduk; deneyimleri ve yaşları birbirine pek benzemeyen iki değişik topluluğun, ortak bir fikirle sunduğu iki farklı "Lysistrata"ya. Salonu dolduranlar uzun süre alkışlandı; kapımızdaki savaşın, hiçbir zaman eğlenceli bir oyun olarak yazılamayacağını bilerek bir araya gelen tiyatrocuları...

Evrensel'i Takip Et