10 Şubat 2003 22:00

Kimine kavurma kimine gübre

Kurban bayramı öncesi girilen uzun tatillin ilk günlerini alışveriş telaşıyla geçiren İstanbulluların önemli uğrak yerlerinden biri de hayvan pazarları oluyor. İnsanların belini büken ekonomik koşullara rağmen birçok kişi köşede bucakta biriktirdiği parayı kurbanlara yatırmaktan geri durmuyor. Satışlarının geçen senelere göre düştüğünü ancak yine de satış yaptıklarını aktaran hayvan satıcılarının en önemli derdiyse; kurban boyunca gübrenin ve pisliğin içinde yatmak. Anodolu'nun çeşitli bölgelerinden gelen kurbanları 15 gün boyunca kurdukları çadırlarda besleyip satışını yapan satıcılar Gümüşhane'den, Eskişehir, Sivas, Kastamonu ve benzeri illerden İstanbul'a geliyorlar.

Carrefour'un uyanıklığı Kozyatağı'nda kurulu bulunan hayvan pazarı Carrefour'un müşterilerine her alanda yaptığı hizmetin farklı bir versiyonu. Anadolu'dan yollara düşerek İstanbul'un çeşitli bölgelerinde kurdukları pazarlarda yıllık gelirlerini karşılamaya çalışan rençberlerin müşteri potansiyeline el atan Carrefour'un sunduğu hizmet Anadolu yakasındaki birçok satıcıyı da zarara sokmuş durumda. Eskişehir'den ihale usulü getirttiği kurbanların satışından kâr alan Carrefour şirketi otopark girişine kurdurttuğu kurbanlık sahasında satışları gerçekleştiriyor.

Boğaya ortak lazım E-5'in yanında kurulu bulunan Carrefour hayvan pazarlama sahasında yaklaşık bir haftadır yaşayan satıcılar satışlardan memnun olduklarını dile getirdiler. 4500 tane koçla gelen Cenabi Sağlam ve Oktay Özer, bu hayvanların 2500 tanesini satmışlar. Zar zor parasını bir araya getirip her sene bir kurban almayı kendilerine şart koşan vatandaşlar ise kurban alabilmek için kurban sahasında kendilerine ortak arıyorlar. Boğa fiyatlarının iki milyardan başladığı pazarda bir boğaya en az dört kişi ortak oluyor.

Kıvırcığa rağbet çok Sağlıklı hayvanlar konusunda birtakım hatırlatma ve uyarılarda bulunan satıcılar, sağlıklı hayvanın geviş getiren ve yarası beresi olmayan hayvan olduğunu sözlerine ekliyorlar. Hayvanlarını alırken son derece titiz davranan alıcılar ise hayvanın üzerindeki herhangi bir izi veya leke söz konusu olduğunda hemen değiştirmeyi tercih ediyorlar. Onları da anlamak lazım, malum zar zor bir araya getirdikleri kurban paralarına layık bir hayvanı tercih etmek en doğal hakları. Ağır bir gübre kokusunun hakim olduğu reyonlardan kıvırcık reyonunda, kıvırcığın kilosu 7 milyon 650 bin lira. 30 ile 110 kilo arasında değişen kıvırcığa danalara göre daha fazla rağbet var. Bir tür gösterişte sayılabilecek dana kesimleri için kilo başına 6 milyon 450 bin lira ödenmek zorunda. Tabii ki hatırlatmakta yarar var; bir dana en az 500 kilo. Babayiğit ismini taktığı danasını gelen müşterilere pazarlamaya çalışan Suat Yalçın "Dananızı siz büyüttünüz ve küçüklüğünden bu yana siz bakıyorsunuz, kesilecek olması sizi üzüyor mu?" sorusunu "Asıl ona bir kış daha bakarsam o beni üzer" şeklinde cevaplandırıyor. Danasına biçtiği fiyatı 3 milyar 500 milyon olarak açıklayan Yalçın gibi Ayvansaray'da satış yapmaya çalışan Gümüşhaneli Necati Aslan'ın 30 hayvanından 6 tane kalmış. Eyüplü vatandaşların akın ettiği Ayvansaray kurban satış pazarında soğukta ve gübre içinde yaşamlarını sürdüren Aslan, bir yıllık gelirlerini sağlayabilmek için günlerce çamurun ve gübrenin içinde mücadele ettiklerini belirtiyor.

Evrensel'i Takip Et