Pamuğun yumuşaklığına zıt koşullarda çalışıyorlar
Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Bağıvar Mahallesi’nde oturan kadınlar pamuk tarlasında, erkekler ise tuğla fabrikasında çalışarak aile bütçesine katkı sağlıyor. 17 bini aşkın bir nüfusa sahip mahallede, aileler geçinebilmek için çocukları ile birlikte çalışırken, çalışma koşulları ise bir hayli zor.
Eskiden köy olan, ardından mahalle statüsüne geçen Bağıvar’da, pamuk tarlasında ucuz iş gücü ve sağlıksız koşullarda çalışan kadınlar, zor koşullara aldırmadan aile bütçesine katkı sunuyor. Sabah 06.00’da tarlaya gidip, akşam saat 18.00’e kadar çalışan kadınlar, tekrar traktörle evlerine geri dönüyor. Eve gelen kadınlar yorgunluklarına rağmen bu kez ev işleriyle ilgileniyor.
‘DİNLENMEK YOK, HERKES İŞİNE BAKSIN’
Pamuk tarlasında çalışan ve isminin açıklanmasını istemeyen N.Y. adlı kadın, bir yıldır tarlada gündelik işçi olarak çalıştığını belirtiyor. Bir tarlada 42 kadının günde 20 TL yevmiye ile çalıştığını ifade eden N.Y., yevmiyelerin az olduğunu söylüyor. Çalışırken başlarında bir sorumlu olduğunu ve her mola verdiklerinde sorumlu kişinin “Dinlenmek yok, konuşmak yok, herkes sadece işine baksın” diye uyardığını aktarıyor.
42 KADIN ZEHİRLENDİ AMA…
Bundan yaklaşık bir hafta önce tarlada ekili olan pamuklara böcekler zarar verdiği için ilaçlanma yapıldığını söyleyen N.Y., “Pamuk tarlasına gittiğimizde bir nemlilik vardı. Öğlen saatine kadar da sürekli elbiselerimiz ıslandığından dolayı sık sık elbiselerimizi değiştirmek zorunda kalıyorduk. Islak olan elbiselerimize baktığımda eşarbımın rengi beyaz iken pembeleşmişti, o zaman anladım ki, tarlayı ilaçlamışlar” diyor. “Kokuyla birlikte boğazımız yanmaya başladı” diyen N.Y., “Midemiz bulandı hatta kusan ve bayılan arkadaşlarımız oldu. Biz bu durumu bizden sorumlu çavuş olan Şükran ablaya anlattığımızda bizi azarladı. Şükran abla psikolojimizin bozuk olduğunu ve ondan dolayı olduğunu söyledi” diye aktardı.
TRAKTÖRLE
SAĞLIK OCAĞINA
Ambulansı aradıkları halde tarlaya gelmediğini bu yüzden de mahallede bulunan sağlık ocağına kadar traktörle götürüldüklerini ifade eden N.Y., “Doktora geç götürüldüğümüz için benle birlikte 3 kadın arkadaşın durumu ağır oldu. Hatta bundan dolayı Eylem arkadaşımız 2 gün boyunca yoğun bakımda kaldı” diye belirtti. N.Y., “Diyarbakır Devlet Hastanesinin Acil Servisine götürüldük. Hastanede çalışan doktor, zehirlenmeden dolayı olduğunu söyleyerek Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk etti. Hastanede toplam 42 kadın 6 gün yatılı kaldık; ama buna rağmen doktorlar bize teşhis koymadı ve reçete yazmadan eve gönderdi” dedi.
DAHA ÖNCE DE ZEHİRLENMİŞLER
N.Y., bir ay önce de 50 kadının zehirlendiğini belirterek, “Biz bu durumu bir ay önce yaşadık. O zaman daha avantajlıydık. Çünkü pamukların boyu kısa olduğu için bizi fazla etkilememişti. O yüzden aynı gün içinde taburcu olduk, ama ben ve bir kadın arkadaşım 2 gün boyunca hastanede yatılı kaldık” diye konuştu.
N.Y, “Çavuş kadın bize, karakol komutanına zehirlenmeden dolayı bunların başımıza geldiğini söylemememizi, ve işverenden şikayetçi olmamamızı söyledi. Biz de karakol komutanına bu ifadeyi vermek zorunda kaldık. Çünkü 42 kadın işçinin tarlada çalışmaya ihtiyacı var” dedi. (Diyarbakır/DİHA)
Evrensel'i Takip Et