31 Aralık 2002 22:00

Memoli mi, Mehmet Ali mi?

Mehmet Ali Alabora, sanatçı bir aileden geliyor. Bir süre gazetecilik yaptıktan sonra, "Kayıkçı" filmiyle dikkatleri üzerine çekti. Ardından Meltem Cumbul ile oynadığı "Yılan Hikayesi" isimli dizi ile bir anda Türkiye'nin tanıdığı bir oyuncu oldu. Bu tarihten sonra, sevenleri onun hakkındaki bilgileri magazin programlarından almaya başladılar. Kimimle nerede, ne yaptı? Sevgilisinden ayrıldı mı, niye ayrıldı vs.. Gazeteler, Mehmet Ali Alabora'nın "magazin" haberlerini ilk sayfalarına taşımakta, "nerede, kiminle, ne" yaptığını okurlara ulaştırmakta beis görmediler. Mehmet Ali Alabora, bütün bunların ardından şimdilerde bambaşka bir kimlikle çıkıyor insanların karşısına. Önce 1 Aralık'ta İstanbul'da düzenlenen "Savaşa Hayır" mitingindeydi. Ardından önceki gün "Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu"nun düzenlediği toplantının sözcülüğünü yaptı.

Haber değeri Ancak ünlü oyuncunun özel hayatına ilişkin her ayrıntıyı gazetelerinin birinci sayfalarına taşımakta yarışan gazeteler, nedense bu gelişmede haber değeri görmediler. Örneğin Milliyet, yıldızların yeni yıla nasıl gireceklerine dair bir habere yarım sayfa ayırırken, "Savaşa hayır" diyen Mehmet Ali Alabora'nın haber değeri taşımadığını düşünmüş olacak ki, habere yer vermedi. Aynı grubun diğer gazetesi Hürriyet ise, orta sayfaların birinin dibinde "Barış Savaşçısı Memoli" başlığıyla birkaç satırda haberi gördü. Ama Memoli bir dizi kahramanı değil mi? Fotoğraftaki daha çok Mehmet Ali Alabora'ya benziyor? Bu gruba üye "solcu, insan hakçı" gazete Radikal ise Hürriyet'e rahmet okutuyor. 5. sayfasının dibine sürgün ettiği haberi, aynı yerde sürgünde bulunan "Savaşa karşı sesler yükseliyor" haberine unsur olarak iliştirmiş. Bu sayfanın karşısındaki 4. sayfanın bütünüyle 2003'te burçların vaziyetlerine ayrılmış olmasına dikkat!

Gazetelerin neresinde? "Bu vatan hepimizin" sloganıya çıkan gazetede ise "vatanının savaşa girmesine karşı çıkanlara" yer yok. Doğru, bu vatan hepimizin, Musul da Kerkük de, hatta Bağdat da! Yeni gazete "HaberTürk" de Radikal'le aynı kafadan, haberi 5. sayfanın dibine kadar itmiş. Ama hakkını yemeyelim, Radikal'de fotoğraf vardı, bunlar da dikkat çeksin diye çerçeve içine almışlar. Sabah'ta 21 sayfa katettikten sonra, en altta haber çıkıyor karşımıza. Ama haklarını yemeyelim, diğerlerine göre birkaç yüz karakter daha fazla ve daha büyük bir fotoğrafları var. Akşam gazetesinde haberi bulmak için uzun bir seyahate çıkmaya gerek yok. Dördüncü sayfada bulduk. Üstelik öyle altlara da atmamışla, ortalarda bir yerde. "2003'e girerken bulaşık yıkamayın" haberinin hemen altında!

Laila'ya gitseydi! Mehmet Ali Alabora, önceki gün, savaş karşıtı bir eyleme değil de, şöyle genç ve güzel bir bayanla "Laila"ya gitseydi mesela. Eminiz ki, dün bütün gazetelerin birinci sayfasında "Memoli'nin kaçamağı" diye başlayan haberler okurduk. Ama söz konusu olan "ulusal çıkar" olunca, savaşa karşı olmak, ne kadar ünlü olursanız olun yeterince haber değir taşımıyor. Yine de o metni Alabora'nın okumuş olmasının o küçücük haberlerin girmesinde etkili olduğu söylenebilir. Medya, Mehmet Ali Alabora'nın ne düşündüğüyle ne yaptığıyla ilgilenmiyor. Varsa yoksa Memoli. Halkın da böyle düşünmesini istiyor olacak ki, "Memoli" birinci sayfalara taşınırken, Mehmet Ali Alabora kısa heberden öteye gidemiyor.

Evrensel'i Takip Et