26 Aralık 2002 22:00

AKP'de savaş çatlağı

ABD'nin Irak'a yönelik saldırısına verilecek desteğin önümüzdeki hafta Meclis'te alınacak kararla resmileştirilmesi bekleniyor. Fakat bunun beklendiği kadar kolay olmayabileceği konuşuluyor. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun dün yayınladığı savaş karşıtı bildiri ve AKP'li milletvekillerinin hükümetin izlediği "ABD'yle açık işbirliği" politikasından duydukları rahatsızlık, Meclis'ten savaş kararı çıkması için AKP yönetiminin 'dizginleri sıkı tutmasını' gerektiriyor.

Elkatmış: Ret oyu vereceğim İnsan Hakları Komisyonu'nun oybirliği ile kaleme aldığı "savaş karşıtı" bildiriyi dün bir basın toplantısı ile açıklayan AKP'li Mehmet Elkatmış, kesinlikle "savaşa hayır" dediklerini aktardı. Halkın da "savaşa hayır" dediğini, dünyanın dört bir tarafından savaş karşıtı eylemler olduğunu, hafta sonunda Türkiye'deki eylemleri de örnek göstererek anlatan Elkatmış, yayınladıkları bildiriyi hükümete, MGK'na, Genelkurmay'a, ABD ve İngiltere'ye de göndereceklerini kaydetti. Elkatmış, ABD'nin 80 bin asker gönderdiğine dair haberlerin hatırlatılarak, Meclis'in önüne karar için tezkere geldiğinde ne yapacaklarının sorulması üzerine, "Öyle de olsa, böyle de olsa savaşa hayır diyoruz. Vekiller vicdanlarına göre oy kullanacak. Kendi adıma red oyu vereceğim" dedi. Komisyon üyelerinin de katıldığı basın toplantısında 16 üyesi AKP'li, 8'i de CHP'li olan komisyonun ortak görüşünün savaşa karşı olduğu ifade edildi.

Vekiller de karşı AKP'de savaş karşıtı bölünmenin bir göstergesi de AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa ve Çevre Komisyonu Başkanı Münir Erkal'ın ifadeleri oldu. "Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu"nu kabul eden Fatsa, savaşı kimsenin istemediğini arzu etmediğini dile getirdi. Hükümet ve muhalefetin ülkeyi savaşın dışında tutmak için gayret gösterdiğini ileri süren Fatsa, "Körfez Savaşı tecrübesi ortada iken savaşı kimsenin istemeyeceğini" söyledi. Ancak hükümetin Kuzey Irak hassasiyeti olduğunu öne süren Fatsa, gazetelerde çıkan savaş senaryolarını, üslerin kullanıldığı haberlerini yalanladı. Koordinasyon üyelerinin önlerine onaylamaları için bir karar gelmesi halinde karşı çıkmalarını istemeleri üzerine Fatsa, "İnşallah hükümet böyle bir taleple gelmez. Gelirse öyle kolay olmaz. Milletvekilleri de sizin oluşturduğunuz noktada tepki koyuyorlar" dedi. Seçmenlerin bu tepkiyi somut olarak görmek istediğinin hatırlatılması üzerine Fatsa, Meclis'in bilgi ve desteği dışında bir irade olmayacağı yönünde hükümetin kararı ve muhalefetle anlaşması olduğunu savundu. Fatsa, "Meclis'e rağmen ülkeyi bir angajmana sokmayacakları", meşruiyet ve hukuki zemini olmayan bir oluşum içinde yer almayacaklarını söyledi. Çevre Komisyonu Başkanı Münir Erkal da savaşın insan yaşamına kadar çevreye de öldürücü zararları olduğunu, savaş istemenin insanca yaşanacak çevrenin de yok olmasını istemek anlamına geldiğini ifade etti. "Kesinlikle savaşa hayır diyoruz" görüşünü ifade eden Erkal, "Ama Türkiye geçmişten gelen sürecin sonunda. Alınan kararlar, ikili anlaşmaların ortasında. Bu iki parametre ile karşı karşıyayız. Buna rağmen savaşa karşıyız. Parti olarak da insanı odak alan bir anlayış içindeyiz. Ama karar verecek noktada da değilim" diyen Erkal, "Savaş olsun diyen bir arkadaş yok" diye konuştu. Bir yandan ABD'nin baskısıyla kapalı kapılar ardından savaş kararı alan, ancak bunu henüz açıkça ilan etmeyen hükümet, kendi partisi içinde de kolay destek bulamayacak. Olası bir Irak savaşının sadece hükümetin değil, AKP'nin de bitişi olacağı yönünde görüşler ağırlık kazanıyor.


İNSAN HAKLARI KOMİSYONU BİLDİRİSİ Mehmet Elkatmış tarafından dün açıklanan bildiride, hükümet ve devlet yetkililerince örtülü olarak dile getirilip, medya tarafından desteklenen, "Türkiye savaşa girmese de zarara uğrayacaktır, bu yüzden ABD'ye destek olup kazanç sağlamalıdır" politikası eleştirildi: "Türkiye'nin bu savaştaki endişesi, uğrayacağı maddi zararlar değil, yıllardır ambargo adı altında temel gıda ve sağlık yardımlarından yoksun olarak yaşamak durumunda kalan masum çocukların ve kadınların savaş sebebiyle yaşamlarını kaybetmeleri veya daha olumsuz koşullarda yaşamak zorunda kalmaları olmalıdır." Türkiye'nin bu savaşa katılmaması gerektiği belirtilen komisyon bildirisinde, ABD'nin ileri sürdüğü gerekçelere de tepki gösterildi: "Bu karanlığa mahkum olmak istemiyoruz. Bir tarafta kitle imha silahlarının varlığı savaş sebebi sayılırken, diğer tarafta savaşta kullanılacak silahların kitleler ve çevre üzerinde yıllarca sürecek kalıcı ve olumsuz etkisini göz ardı edemeyiz." Bildiride, Irak'taki Saddam Hüseyin rejiminin, "Halepçe katliamı" olayında binlerce insanın katledilmesinden sorumlu olduğuna da yer verilirken, "Hepimizin karşı olduğu ve kınadığı bu durum Irak'a askeri müdahale sebebi olamayacağı gibi, Saddam'ı Saddam yapanların yine Batı dünyasında olduğu unutulmamalıdır" denildi. Bildiride, Birleşmiş Milletler (BM) silah denetçilerinin Irak'ta kitle imha silahı üretildiğini tespit edemediğine ve BM Güvenlik Konseyi'nin müdahaleye dayanak oluşturacak bir karar almadığına da dikkat çekilerek, tüm Türkiye ve dünya kamuoyu, savaşın önlenmesi için göreve çağrıldı.


Meclis'te savaş karşıtı arayışlar 160 civarında örgüt adına Meclis'te ve Başbakanlık'ta savaş karşıtı tutum sergilenmesi için girişimlerde bulunan Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu dün Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır ile görüştü. Meclis'te ise CHP ve AKP grubu, İnsan Hakları ve Çevre Komisyonu başkan ve üyeleriyle görüşen 12 kişilik grup, savaş karşıtı tutum alınmasını, Meclis'te savaş karşıtı grubun oluşmasını istedi. Komite sözcüsü, KESK Genel Başkanı Sami Evren, görüşmelerde, kamuoyu yoklamalarını ve halkın yüzde 85'inin savaş karşıtı olduğunu, "Irak'ta savaşa karşı" dediklerini ifade etti. Hiçbir konuda bu kadar geniş kesimin uzlaşma içinde olmadığını hatırlatan Evren, "Buraya 'Irak'ta savaşa hayır' diyen büyük çoğunluğun en geniş yelpazesinin temsilcileri olarak geldik. Sesimize kulak verin, ülkemizi savaşa sokmayın" çağrısı yaptı. Türkiye'nin ABD'li silah ve petrol tekellerinin dünyaya hakim olmak için yürüttüğü kirli savaşın üssü olmaması gerektiğini, savaşın sadece Irak değil, Türkiye ve bölge ve tüm dünya için yıkım olacağını kaydeden Evren, Anadolu'yu savaşın değil barışın sarmasını istediklerini dile getirdi. Evren, "Meclisimizin kararlılığı halkımızın kararlılığı ile birleşirse 'savaşa hayır' sesimiz daha gür çıkacak, ülkemiz savaşa sokulmayacaktır" dedi. CHP Grup başkanvekili Haluk Koç da savaşa karşı olduklarını ifade etti. Ulusal kurtuluş savaşları dışında savaş karşıtı olduklarını savunan Koç, komite üyelerinin "Oylamaya gelince, üslerin kullanılmasına karşı çıkacak mısınız?" sorusundan rahatsız oldu. Komite üyelerinin baştan beri sert bir üslup kullandıklarını savunan Koç, BM ve NATO'nun karar alması durumunda savaşa girmeleri gerektiğini savundu. Komite, ilk görüşmesini ise Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçırbayır ile yaptı. Yalçınbayır'ın savaşa karşı çıktıkları yönündeki ifadelerinden olumlu bir izlenim edindiklerini belirten Komite Meclis'te sırasıyla CHP grubu, İnsan Hakları Komisyonu, AKP grubu ve Çevre Komisyonu ile de görüştü. Görüşmeden çok da olumlu ayrılmadıklarını belirten komite üyeleri, herkesin savaşa karşı olduğunu ifade ettikleri, ardından ise "ama, ancak" diye başlayan cümleler geldiğini dile getirdiler. Sami Evren, "Bu amalar bizi rahatsız ediyor" diyerek, savaş karşıtlığının açıkça sergilenmesini istedi.

Evrensel'i Takip Et