6 Aralık 2002 22:00

Antalya'da yağmur yağdı; yaşam durdu

Antalya'da, önceki geceden bu yana devam eden şiddetli yağış, yaşamı adeta felç etti. Antalya Valiliği, küçük araçların trafiğe çıkmamaları konusunda uyarı yaparken, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kumbul, vatandaşlardan acil durumlar dışında dışarıya çıkmamalarını istedi. Kentte, önceki gece yarısından bu yana devam eden yağış sabahın erken saatlerinden itibaren yaşamı olumsuz etkilemeye başladı. Biriken yağmur suyu nedeniyle kent merkezinde bazı caddeler ulaşıma kapanırken, pek çok araç yollarda mahsur kaldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, kentin birçok noktasında, yolda kalan araçları ve içindeki vatandaşları kurtarmaya çalışıyor. İtfaiye, bu çalışmalar için Jandarma'dan da yardım istedi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kumbul, dün öğleden sonra şiddetini artıran yağışlar nedeniyle bazı caddelerin yağmur sularıyla dolduğunu söyledi. Bazı ev ve işyerlerine de yağmur sularının girdiğini belirten Kumbul, Antalyalılara çağrıda bulunarak, "Vatandaşlardan ricam, acil olmadan dışarıya çıkmasınlar. Vatandaşlarımızdan, acil değilse, en azından yağmur dininceye kadar dışarıya çıkmamalarını istiyoruz" dedi. Öte yandan, Antalya Valiliği'nce yapılan duyuruda, yoğun yağış nedeniyle kent merkezindeki yollarda su seviyesinin yükseldiği belirtilerek, küçük araç sahiplerinden zorunlu olmadıkça trafiğe çıkmamaları istendi.

Yaşam felç oldu Antalya'da, başlayan yağmur, nedeniyle Valilik ve belediyeler, kentte olağanüstü önlemler alıyor. Aralıksız süren yağmurun neden olduğu su birikintileri, kentin birçok caddesinde araçların yolda kalmasına neden olurken, bazı caddeler trafiğe kapatıldı, bazı caddelerde de trafik, polis denetiminde sağlanıyor. Şiddetli yağışın etkisini artırması ve çok sayıda ev ve işyerini su basması üzerine, Antalya'daki belediyelerde kriz masaları oluşturuldu. Antalya Büyükşehir ve Muratpaşa belediyeleri ortak kriz masası oluştururken, Konyaltı ve Kepez belediyeleri de ayrı ayrı kriz masası oluşturdu. Kepez Belediyesi sınırlarındaki DSİ sulama kanalının taşması üzerine Karayolları ve DSİ ekipleri, bölgede yoğun önlemler alırken, Yenimahalle, Düdenbaşı, Teomanpaşa, Fabrikalar, Kanal mahallelerinde çok sayıda ev ve işyerini su bastığı bildirildi. Kepez Belediye Başkanı Mehmet Atay, kurtarma çalışması yaptıklarını, oluşturulan kriz masasının hasar tespitine başladığını söyledi. Etiler, Eski Sanayi ve Mevlana Kavşağı ile Meydan Kavşağı arasında kalan bölüm, yoğun su birikintisi nedeniyle trafiğe kapandı, Metin Kasapoğlu Caddesi'nde ise trafik, kontrollü olarak sağlanıyor. Muratpaşa Belediyesi yetkilileri, Kepez bölgesindeki Çevreyolu ve Kızılarık Mahallesi'nden gelen sel sularının, Muratpaşa bölgesini büyük ölçüde etkilediğini bildirdiler. Yağışın şiddetini artırarak sürmesi üzerine, belediyelerin yanı sıra Karayolları ve DSİ ekipleri ile Polis ve Jandarma alarma geçti. İtfaiye Daire Başkanı Mehmet Şener, Antalya'da yüzlerce ev ve işyerinin su altında kaldığını belirterek, su basan konutlar arasında Zübeyde Hanım Çocuk Yuvası ve Yaşlıları Koruma Derneği binalarının da bulunduğunu bildirdi.

Binden fazla ihbar Hızını azaltmayan sağanak yağış nedeniyle itfaiyeye binden fazla su baskını ihbarı yapıldı. İhbarların büyük bir kısmı gecekonduların yoğun olarak bulunduğu Kepez bölgesinden gelirken, Kepez Belediye Başkanı Mehmet Atay, çoğunluğu gecekondu olmak üzere, Kepez bölgesinde 500 civarında konutun su baskınına uğradığını bildirdi. Kepez'deki Karşıyaka, Emek, Yenimahalle, Kuzeyyaka, Gündoğdu, Sütçüler, Habipler, Baraj, Beşkonak, Güneş, Teomanpaşa ve Düden mahallerindeki gecekondular ve bazı apartmanların alt katları ile bölgedeki yolları su bastığını belirten Atay, belediye ekiplerinin evler ile yollarda tahliye çalışmasını sürdürdüğünü söyledi. Atay, yoğunluk nedeniyle yetersiz kalan teknik ihtiyaçları için kriz masasına başvurduklarını kaydederek, "Yeşilırmak Caddesi ve Düden Kavşağı yoğun su baskını altında. Araçlar sular altında. Yeşilırmak Caddesi dere gibi akıyor" diye konuştu.

Heyelan oldu Antalya'da, yaşamı felç eden sağanak yağış şiddetini artırarak dün de sürerken, Kemer ilçesinin gidiş bölümünde heyelan meydana geldi. Önceki geceden bu yana hızını azaltmayan yağış, zaman zaman doluyla karışarak devam ediyor. Kent merkezinde yüzlerce ev ve işyerinin su basmasına, bazı yolların da su birikintisi nedeniyle ulaşıma kapanmasına neden olan şiddetli yağış sonucu, Antalya-Kemer yolunun gidiş yönündeki Tünektepe mevkiinde ile Topçam mevkii arasındaki 700 metrelik bölümde heyelan meydana geldi. Kemer'e gidişi sağlayan sağ şerit düşen kaya ve toprak parçaları sonucu kısmen trafiğe kapanırken, yetkililer kaya parçalarının yaratabileceği tehlike nedeniyle buradan araç geçişini durdurdu. Heyelan sonucu, karayolları ekipleri yolda temizleme çalışması başlatırken, çalışmanın ardından ulaşım kontrollü olarak verilmeye başlanacak. Öte yandan, su baskını meydana gelen konutlar ile yollarda da itfaiye ve belediye ekipleri tahliye çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Meteoroloji yetkilileri, kent merkezinde yapılan ölçümlerde metrekareye 418, Antalya Uluslararası Havalimanı civarında ise metrekareye 226 kilo yağış düştüğünü bildirdiler. Meteroloji yetkilileri, şehirde parçalı az bulutlu bir hava yaşanacağını ve sıcaklığın 20 derece civarında olacağını belirtirken, sağanak yağışların bugün yeniden başlamasını ve 2 gün sürmesinin beklendiğini kaydettiler.

Dolu seraları vurdu Bu arada, önceki gece Antalya'nın Kale ilçesinde yaklaşık 15 dakika süreyle yağan dolu, seralar ile portakal bahçelerinde zarara neden oldu. Saat 23.00 sıralarında başlayan dolu nedeniyle, seraların camları kırıldı, plastik seralar çöktü ve plastikleri parçalandı. Kale'de 10 gün önce yağan dolu ile geçtiğimiz hafta yaşanan fırtına 2 bin 500 dekar cam ve plastik sera ile yaklaşık bin dekar portakal bahçesinde büyük zarara neden olmuştu.

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Sahte sağlıkçılarla
   sağlığınızı riske atmayın Sahte hekim, diş hekimi ve eczacılar konusunda halkı uyaran meslek birlikleri temsilcileri, ehil olmayan kişilerden alınacak hizmetin yüksek risk taşıdığına işaret ettiler. İl Sağlık Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, İstanbul'da bu yılın ilk altı ayında 13 sahte diş hekimi, 3 de sahte doktor hakkında işlem yapıldı. Türk Eczacılar Birliği tarafından da, 1999 Aralık-2001 Aralık tarihleri arasında 22 muvazaalı eczaneyle ilgili dosya incelendi. Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Sekreteri Murat Ersoy, bütün çabalara karşın sahte diş hekimliğinin ülkenin bir gerçeği olduğunu söyledi. Ersoy, "Türkiye'de 5 bin civarında sahte diş hekimi olduğunu tahmin ediyoruz. Bunların bir kısmı çantayla seyyar olarak sürekli yer değiştiriyor ya da baskın olunca bir başka şehire gidiyor" dedi. Sahte diş hekimlerinin daha çok kırsal bölgelerde ve varoşlarda meydana çıktığını kaydeden Ersoy, yine bazı diş teknisyenlerinin de bu işi yaptığını bildirdi. Vatandaşları bu konuda oluşabilecek sağlık sorunları konusunda uyaran Ersoy, "Bunlarda sterilizasyon ve dezenfeksiyon yok. Hizmet kalitesi düşük. Standart yok. Ayrıca bunlardan Hepatit ve AIDS gibi hastalıkların bulaşma riski de yüksek" diye konuştu. Sahte diş hekimliğinin yalnız polisiye tedbir ve yasal engellerle yok edilemeyeceğine de değinen Ersoy, ülkede hekimlerin büyük çoğunluğunun üç büyük ilde toplandığını ve birçok yerleşim biriminde diş hekimi bulunmadığını söyledi. Halkın yeterli derecede ağız ve diş sağlığı bilincine sahip olmamasının da bu kişilere gidişte bir etken olduğunu vurgulayan Ersoy, yine gelir dağılımındaki adaletsizlik nedeniyle halkın büyük kısmının bu konu için bütçelerinden yeterli payı ayıramadığını ifade etti.

'Muvazaalı' eczaneler Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Mehmet Domaç da, yasaya göre eczane sahibi ve sorumlu müdürünün eczacı olmasının zorunlu olduğunu hatırlattı. Ancak Türkiye'de eczacılık hizmetlerinin bir kısmının "muvazaalı" eczaneler aracılığıyla, yasadışı olarak "eczacısız" yürütülmeye çalışıldığına işaret eden Domaç, şöyle dedi: "Muvazaalı eczanelerde eczacı, eczanenin gerçek sahibi değil. Eczanenin asıl sahibinin eczacı olmaması, insan sağlığı ve meslek etiği açısından ciddi olumsuzlukları da beraberinde getiriyor. Muvazaa yoluyla açılan eczanelerde yapılan ve hiçbir mesleki kaygı taşımayan işlemler, her türlü suistimalin kapısını aralıyor. İlaç tüketimini artırıyor, halk sağlığını tehdit ediyor." Muvazaalı eczane açma girişimlerine özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da daha sık rastlandığına dikkati çeken Domaç, bu konuda sıkı takip içinde olduklarını ancak bu "yasadışı işlem" kişiler arasında gizli bir anlaşmayla oluştuğu için genellikle belge bulmakta güçlük çektiklerini söyledi. Bugüne kadar Sağlık Bakanlığı'na bu konuda sayısız başvuruda bulunduklarını belirten Domaç, "Soruna kesin ve kalıcı çözüm için önerimiz, halen Sağlık Bakanlığı'nca verilen eczane ruhsatlarının birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi eczacı odaları tarafından verilmesi ve Türk Eczacıları Birliği tarafından onaylandıktan sonra Sağlık Bakanlığı'na bildirilmesidir" diye konuştu.

Hekim yönü Türk Tabipleri Birliği Yönetim Kurulu üyesi Dr. Eriş Bilaloğlu da, sahte hekim sayısının Türkiye'de fazla olmadığını ancak önlenmesi konusunda da yaygın bir çaba içinde bulunduklarını kaydetti. Bu kişilerin daha çok sahte diploma kullandıklarını belirten Bilaloğlu, "Bu insanların cahillikten gelen cesaretle kişilere zarar verme potansiyelleri yüksektir. Bu nedenle muayenehaneye giden kişiler diploma, ruhsat ve çalışma belgesine dikkat etmeli. Kuşkulandığı kişiler için tabip odalarından bilgi almalı" diye konuştu.