Katilinin akli dengesi yerinde
Davanın ikinci duruşması dün Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanık Gazi Baltacı’nın da getirildiği duruşmada Nejla Yıldız ailesi adına 30’a yakın avukat katıldı.
Duruşma başlangıcından itibaren bitene kadar sanık sorulan hiçbir soruya cevap vermediği gibi, duruşma sırasında gömleğini de çıkararak, “aklının başında olmadığı” imajı yaratmaya çalıştı. Sanık Baltacı sadece adresi sorulduğunda “Askerim, Bakırköy’deyim” yanıtı verdi.
Kendi kendine konuşuyor görüntüsü de vermeye çalışan Baltacı’nın “Ben Nejla Yıldız’ı öldürmüş olamam” gibi ifadeler kullandı.
Sanık avukatı, “cezai ehliyeti vardır, akli dengesi yerindedir” yönündeki Adli Tıp Raporu’nu kabul etmediklerini ifade etti. Avukat gerekçesini de “sanığın askerden geldikten sonra bir yaralama eylemine karışmasına, psikolojik dengesi bozulduğu için de ilaç kullanmasına” dayandırarak, “akli dengesi yerinde değildir” savunması yaptı.
Sanık avukatının, “Adli Tıp Raporu yenilensin” talebinin karara bağlanması bir sonraki duruşmaya ertelendi.
Kadın örgütleri, BES ve ÇHD’nin duruşmaya müdahil olmak için verdikleri müdahillik dilekçesi verdiler. Yıldız’ın BES üyesi olduğu için, BES’in de doğrudan zarar gördüğü gerekçesiyle müdahillik talebi kabul edildi.
Dinlenilmeyen bir kısım tanığın dinlenmesi, adli tıp raporuna ilişkin talebin görüşülmesi için dava 14 Ekim 2011 tarihine ertelendi. (Ankara/EVRENSEL)
‘KAYBEDECEK VAKİT YOK’
Duruşma öncesi Adliye önünde basın açıklaması yapan BES üye ve yöneticileri, kadın katliamlarını kınarken, davanın takipçisi olacaklarını duyurdular. Yapılan konuşmalarda Meclis’in yeni döneminde öncelikli gündemlerden birisinin kadın cinayetleri ve kadın sorunu olması gerektiği belirtildi.
Burada konuşan BES Genel Sekreteri İlknur Bilgen, kadın cinayetlerinin son dönemde her ortamda arttığını söyledi. 2002’ye göre kadın cinayetlerinde binde 1400 artışa vurgu yapan Bilgen, AKP’nin uyguladığı politikalar sonucu öldürülen kadınlardan birinin de Adliye İşyeri Temsilcileri Nejla Yıldız olduğunu ifade etti.
Yıldız’ın 20 Ekim 2010’da öldürülmesinden 8 ay sonra açılan davasının ikinci duruşmasına dikkat çeken Bilgen, 2011’in sadece Temmuz ayında 20 kadının cinayete kurban gittiğini, “kıskançlık, namus, töre, sevgi vb. adlar altında kendini gösteren kadın cinayetlerinin bilançosunun savaş rakamlarını aratmadığını dile getirdi.
“Kadın cinayetlerine karşı yükselen sesi duymazdan gelen, şiddetin meydana gelmesinden neredeyse kadınları sorumlu tutan, kendi iktidarı döneminde şimdiye kadar görülmemiş bir biçimde artan kadın cinayetlerine karşı AKP, sorunun kenarından dolaşarak elektronik kelepçe gibi magazinsel önerilerde bulunmaktadır” diyen Bilgen, sığınma evlerinin yok denecek kadar azlığına, kadınların çalışma ve eğitimlerinin önündeki engellerin sürdüğüne, ayrımcı politikaların yaşamın her alanında derinleştirildiğine ve erkek şiddetine karşı kadınları koruyacak bir devlet anlayışının olmadığına dikkat çekti.
“Oysa kaybedecek vakit yok” diyen Bilgen, Meclis’in yeni döneminde öncelikli gündemlerden birisinin kadın cinayetleri ve kadın sorunu olması gerektiğinin altını çizdi.
Bilgen sendika olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da davanın takipçisi olacaklarını söyledi.
EMEP Ankara İl Başkanı İlke Işık Sağdıç’ın da katıldığı açıklamanın ardından kadınlar duruşmaya katıldılar.
Öte yandan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi bir grup kadın da adliye önünde pankart ve dövizleriyle açıklama yaptı, kadın cinayetlerinin münferit olmadığını, kadın cinayetlerine indirim değil en ağır ceza uygulanması gerektiğini belirterek, Nejla Yıldız davasına sahip çıkacaklarını ifade ettiler.
Evrensel'i Takip Et