28 Nisan 2002 21:00

İzmir'deki TV'lerden
   ekran karartarak protesto

İzmir'deki beş yerel televizyon kanalı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından iade edildikten sonra yeniden TBMM gündemine gelen RTÜK Yasası'na beş dakika ekran karartarak tepki gösterdi. Yeni TV Genel Müdürü Erol Yaraş, eylem ile ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, çıkarılmak istenen yasanın çağdışı, antidemokratik ve yerel televizyonları yok etmeye yönelik olduğunu vurguladı. Yaraş, yerel televizyonların habercilik anlayışına uygun bir yasanın çıkarılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: "Cumhurbaşkanımız, RTÜK ve Türkiye'deki tüm sivil toplum örgütleri, bu yasanın çağdaş olmadığını söylüyor. Yasa tasarısının basın kanunu ve basın özgürlüklerine aykırı olduğu konusunda bu kadar kişi hemfikir. Milletvekillerinin, Anadolu'daki yerel televizyonların sesini kısmaya yönelik bu yasa tasarısını vicdanlarının ve halkın sesini dinleyerek reddetmesini istiyoruz." Yasanın yeniden geçmesi durumunda, yerel televizyonlar aracılığıyla seslerini duyuran milletvekillerinin de zarar göreceğini kaydeden Yaraş, yerel ve bölgesel televizyonların kapanması halinde işsizlik sorununun da ortaya çıkacağını dile getirdi. Yaraş, sadece İzmir'deki televizyonlarda çalışanların sayısının 400 civarında olduğunu, Anadolu'nun tümünde bu sayının binlerle ifade edildiğini, ilgili tüm kesimlerinin görüşlerinin alınarak yeni bir tasarı hazırlanması gerektiğini bildirdi.

Anadolu'ya yayılıyor İzmir TV Genel Müdürü Ali Büge ise, Cumhurbaşkanı Sezer'in, iade gerekçelerinin tümüne katıldığını belirtti. RTÜK Yasası'nın büyük sermayeli televizyonların tekelleşmesine yol açacağına dikkat çeken Büge, yasanın bu televizyon sahiplerinin büyük ihalelere girmesini ve ortaklık paylarını yüzde 20'den yüzde 50'ye çıkarmasını sağlayacağına işaret etti. Büge, şunları söyledi: "Milletvekilerine sesleniyoruz. Bu yasaya oy vermeyin. Grup kararı alınmış ise oylamaya katılmayın. Bizimle beraber bu şehirde yaşayan milletvekileri aleyhimize karar alırlarsa, biz de onlar hakkında karar vereceğiz. Bunu tüm Anadolu basınına duyurarak kendi milletvekilleri hakkında karar vermelerini isteyeceğiz. İzmir'de başlayan bu hareketimiz, tüm Anadolu'ya yayılıyor." Ege TV Genel Müdürü Bülend Özveren de, geçen hafta İzmir'e gelen Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın, RTÜK Yasası'nın yasalaşması gerektiğini ve aynen kabul edileceğini söylediğini hatırlattı. Özveren, yasanın günümüz anlayışına uygun olmadığını söyleyerek, şunları dile getirdi: "Aslında yapılacak bir şey yok. Tasarı yasalaşacak. Ama biz yine de kamuoyu oluşturmak ve bir ses getirmek için hareket başlattık. Sonuç vermeyeceğini düşünüyoruz. Tasarı, büyük televizyonların işine geliyor. O nedenle sesleri çıkmıyor. Cezalar o kadar çok yüksek öngörülüyor ki.. Belli ki amaç Anadolu'nun sesi kısmak. Tasarının kabul edilmemesi gerekir."

Polis takipte! Saat 13.00'te aynı anda beş dakika ekran karartan Ege TV, Yeni TV, SKY TV, İzmir TV ve Kordon TV, protestolarını ekranda şu cümlelerle dile getirdiler: "Hür basın ilkelerine ters, Türkiye'nin çağdaşlık yolunda engel ve halkın sesini kısmaya yönelik RTÜK Yasa Tasarısı'nı şiddetle protesto ediyoruz. Büyük Millet Meclisimizin kendi sorumluluğuna müdrik olarak bu yanlıştan bir an önce dönmesini temenni ediyoruz." Televizyonlar, saat 17.00'de bir kez daha beş dakikalığına ekran kararttı. Bu arada, İzmir Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü ekiplerinin, televizyonların aynı anda ekran karartma eylemini takip ederek, konuyla ilgili Cumhuriyet Savcılığı'na bilgi verecekleri öğrenildi.

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


İran: İsrail BM'den atılmalı İran, Filistin'de uyguladığı katliamlar nedeniyle İsrail'in Birleşmiş Milletler'den çıkarılmasını istedi. İsrail ise, Cenin mülteci kampında incelemelerde bulunmak üzere bölgeye gitmesi beklenen BM heyetinin kendi seçeceği askerleri tanık olarak çağırmasını kabul etmeyeceğini söyledi. İran, Birleşmiş Milletler Ana Sözleşmesi'ni ihlal ettiği ve Filistinlilere karşı uyguladığı toplu katliamlar nedeniyle İsrail'in BM'den atılmasını istedi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hamid Rıza Asefi, dün Lübnan'da televizyonuna verdiği demeçte, İsrail'in BM'den atılmasının, BM'nin gündeminin birinci sırasında olması gerektiğini belirtti. Filistinlilere yeterli yardım yapıldığında vazgeçilmez haklarını elde edeceklerini belirten Asefi, bütün İslam ülkelerini ve uluslararası kuruluşları, Filistinlilere karşı saldırılarını durdurması için İsrail'e baskı yapmaya çağırdı. İran'ın, Filistinlilerin haklarını kazanması için İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) ve diğer uluslar arası kuruluşlardaki çabalarını sürdüreceğini belirten Asefi, ABD'yi de İsrail'e desteğini kesmeye çağırdı. Asefi, petrol ambargosunun İsrail ve destekçilerini durdurmak için iyi bir araç olacağını sözlerine ekledi.

İsrail BM'yi takmıyor İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres, Cenin mülteci kampında incelemelerde bulunmak üzere bölgeye gitmesi beklenen BM heyetinin kendi seçeceği askerleri tanık olarak çağırmasının İsrail tarafından kabul edilmeyeceğini söyledi. Peres, İsrail askeri radyosunda yayımlanan demecinde, ''İsrail, BM heyetinin istediği bir askeri görevliyi tanık olarak çağırıp dinlemesine yönelik talebine olumlu yanıt vermeyi kabul edemez'' dedi. Şimon Peres, şu anda bu konunun Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin mülteci kapında yaşananların gün ışığına çıkarılmasıyla görevli BM heyetinin misyonu hakkında oluşan görüş ayrılıklarının başında geldiğini belirterek, İsrail hükümetinin bugün yapacağı haftalık olağan toplantıda, bu görevin çerçevelerini belirleyeceğini kaydetti. Peres, İsrail'in, bu sorunun çözümü halinde BM heyetinin görevine engel olmayacağını ima ederek, ülkesinin BM'den askerlerin adları açıklanmaksızın tanıklık etmeleri ve bu kişiler hakkında "savaş suçu işledikleri" gerekçesiyle soruşturma açılmaması için teminat aldıklarını söyledi. Dışişleri Bakanı Peres, "İsrail sanık sandalyesinde oturmamaktadır, çünkü davacı taraftır dolayısıyla hiçbir şekilde bir şeyler saklıyormuş izlenimi vermemelidir'' dedi. Öte yandan Filistin tarafı mülteci kampında 7 silahsız Filistinli ile 45 silahlı Filistinlinin cesediyle karşılaştıklarını açıkladı. Bu arada, Batı Şeria'da El Halil kentindeki İsrail barikatında 1 Filistinlinin öldüğü bildirildi. Filistinli güvenlik kaynakları ve görgü tanıkları, Usama Ceburin'in Sair köyü istikametinden El Halil'e girmek isterken başına isabet eden kurşunla öldüğünü söylediler.

Hizbullah'tan takas teklifi Lübnan'daki Hizbullah örgütünün İsrail'e, ellerindeki İsrailli esirler ile İsrail kuşatması altındaki Filistinli savaşçıları değişme teklifinde bulunduğu öğrenildi. Hizbullah'ın yayın organı El Manar televizyonu, Hizbullah lideri Seyh Hasan Nasrallah'ın, İsrail'e söz konusu teklifi ilettiğini duyurdu. Habere göre, Hizbullah, elindeki İsrailli esirleri serbest bırakması karşılığında, Filistin lideri Yaser Arafat'ın Ramallah'taki karargahında bulunan Filistinliler ile Beytüllahim kentindeki Milad kilisesindeki Filistinli savaşçıların serbest bırakılmasını teklif etti. İsrail, Arafat'ın Ramallah'taki kuşatma altındaki karargahındaki 3 Filistinliyi Turizm Bakanı Rehavam Zeevi'nin öldürülmesi olayından sorumlu tutarak teslim edilmesini talep ediyor. El Manar televizyonunun haberinde, ''Şeyh Nasrallah her türlü arabuluculuk girişimini kabul etmeye hazır'' ifadeleri yer aldı. Hizbullah ise, Beyrut'tan casus olarak geldiği iddiasıyla tutukladığı İsrailli bir albay ile işgal altındaki Golan Tepeleri eteğinde 2000 yılında ele geçirdiği 3 İsrailli askeri rehin tutuyor. İsrail ise Hizbullah'ın teklifini reddetti.