15 Nisan 2002 21:00

Toplama kampı kurdular

İsrail Başbakanı Ariel Şaron "barış konferansı" önerileri yaparken, Filistin topraklarında yüzlerce Filistinlinin "kayıp" olduğu ortaya çıktı. İki haftadır devam eden İsrail saldırıları sırasında, Batı Şeria'da kaybolan Filistinliler hakkındaki ilk bilgiler, yeni ortaya çıkıyor. İsrail teröründen kurtulmayı başaranlar ise, gördükleri işkenceleri anlatıyorlar. Kayıplardan biri olan Hüseyin'in eşi, kocasını bir haftadır görmediğini söylüyor. İsrail ordusu, köylerine girmiş, erkeklerin gözlerini bağlamış ve pijamalarıyla sokakta bir süre beklettikten sonra götürmüş. Köyün erkeklerine ne olduğu bilinmiyor.

Ofer askeri üssü Independent gazetesi, bu sorunun yanıtının, Ramallah yakınlarındaki bir vadide kurulu olan Ofer askeri üssünde yattığını bildirdi. Independent muhabiri, alıp götürülen yüzlerce Filistinlinin hâlâ hayatta olduğunu belirttikten sonra, Ofer'de 1000 civarında Filistinlinin tutulduğunu kaydetti. Haklarında hiçbir suçlama bulunmayan bu tutsaklar, her gün sopalarla dövülüyor. Geceleri, sadece iç çamaşırları ile çamurların içinde yatırılıyor ve bazen günlerce yemek yemiyorlar. İsrailli insan hakları gruplarının da doğruladığı bu bilgiler, Ortadoğu'daki gerçek teröristin kim olduğunu gösteriyor. Ofer'de tutulan yüzlerce Filistinlinin avukat veya dışarıdan başka birini görme hakkı yok. Son olarak önceki gün, Uluslararası Kızılhaç Örgütü içeri girmeyi talep etti, ancak reddedildi.

Suçları Filistinli olmak İsrail ordusu, Ofer gibi toplama kamplarının sayısını artırmayı planlıyor. Bir mahkeme önünde ifade veren askeri yetkililer, kamptaki Filistinlilerin "militan olmadığını" kabul ederek, bu kişilerin masum siviller olduğunu doğruladı. Buna rağmen maruz bırakıldıkları muamele, İsrail'in "Filistinli" olmayı suç olarak gördüğünü kanıtlıyor. Ofer'e yakın Beit Rur köyünden Nur Hamid, 10 gün kampta tutulduktan sonra serbest bırakılmış. Bu 10 gün boyunca, ailesi, onun yakınlarındaki Ofer'de tutulduğunu bilmiyordu. Hamid, Ramallah'taki bir Filistin radyosunun yönreticisi. 31 Mart'ta, 10 radyo çalışanıyla birlikte gözaltına alındı: "Askerler radyoya geldi ve gözlerimizi bağlayıp götürdüler. Gittiğimiz yerde, dışarı, yere oturttular. 300-400 kişi vardı. Sağanak yağmur ve soğuk bir rüzgar altındaydık. Bu halde, üç gün boyunca durduk. Yemek yoktu. Her gün askerler bizi sopalarla dövüyordu. Sorgulanma sırası bana geldiğinde, gözbağımı çözdüler ve bir fotoğrafımı çektiler. Elime de, üzerinde adımın yazılı olduğu bir plaket tutuşturmuşlardı. Nerede çalıştığımı sorlura; babamın ve kardeşlerimin isimlerini de. Bana 'Siz o... çocuğusunuz' diye küfrettiler. Son sorunun ardından, tekrar dışarı, toprağın üzerine oturttular."

Tanıklar anlatıyor Hamid ve diğerleri, soğuk toprak üzerinde üç gün daha geçirdikten sonra, kamp içindeki büyük bir odaya götürüldü. Bu sırada, sürekli dövülüyorlardı: "Ben şanslıydım, çünkü bir daha sorgulamadılar. Bazılarını her gün götürüyorlar ve çok kötü dövüyorlardı. Birinin kolunun kırıldığını gördüm." Yine serbest bırakılan Muhammed ise, "Askerler bana, benimle birlikte 17 kişiyi, İsraillilerin intikamını almak için öldüreceklerini söylediler" diyor. Bu kişileri bir grup halinde sokağa çıkaran askerler, üzerlerine zırhlı bir araç sürmüşler. Muhammed "Son anda yana döndü" diye konuşuyor. Daha pek çok Filistinli de, Ofer'de yaşananları doğruladılar. Kamp içinden bir İsrail askeri ise, insan hakları örgütü B'Tselem'e bilgi verdi. Buna göre, kampta tutulanlara işkence yapılıyor. Bu nedenle bazı Filistinlilerin parmakları kırıldı.

Tampon bölgeye onay İsrail'in, Filistin topraklarını açık bir toplama kampına çevirme planı, Güvenlik Kabinesi tarafından da onaylandı. Kabine, önceki günkü toplantısında, Milli Güvenlik Konseyi tarafından hazırlanan "tampon bölge" planını onayladı. Plan uyarınca, Batı Şeria ve Gazze sınırı boyunca insansız tampon bölgeler oluşturulacak. Kuzeyden güneye kadar bütün Filistin sınırı boyunca uzanan bu bölge, Filistinlilerin hareket serbestisini tamamen yok edecek. 5 km genişliğinde kurulacak olan askeri bölgede, 57 kilometre boyunca uzanan çit ve diğer engeller oluşturulacak. Ayrıca, elektronik gözlem istasyonları kurulacak. Başbakan Şaron, çalışmaların üç bölgede hemen başlaması için emir verdi. Bu bölgeler; Ümmelfahm (Celile yakınlarında), Tulkarem ve Kudüs. Kabine kararı uyarınca, tampon bölgenin tam olarak hangi bölgeyi kapsayacağı ve kurulacak engeller, özel bir komite tarafından belirlenecek. Komiteye Başbakan Şaron, Savunma Bakanı Benjamin Ben Eliezer ve Kamu Güvenliği Bakanı Uzi Landau dahil oldu.

Evrensel'i Takip Et