4 Nisan 2002 21:00

'Kültürlerin etkileşimini yansıtıyoruz'

Kardeş Türküler nasıl ortaya çıktı? Başlangıçta Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü'nde bir araya geldik. Üniversitede değişik bölümlerde okumalarına rağmen grup elemanlarını bir araya getiren müzik oldu. Başlangıçta müzik bizim için bir hobiydi. O dönem dünya halk şarkıları repertuarından parçalar söylüyorduk. Bu çalışmamız koro halindeydi, daha sonra genişledi, biraz daha fazla enstrüman eklendi. Bir dönem ise "Anadolu folk müziği" yaptık, bunlar hep folklor kulübü düzeyinde yaptığımız çalışmalardı. Özellikle 1990'lardan sonra Türkiye'de bu konuya yoğun bir ilgi oldu. Kitaplar, albümler çıktı. Biz bu gelişmelerin arasında filizlenen bir grubuz. Türkiye'de olup biten politik ve kültürel gelişmelerle de ilgileniyorduk. Halk müziğine ilgimiz vardı. "Nasıl bir halk müziği?" sorusunu sorduk kendimize. Anadolu'nun farklı kültürlerini araştırmaya başladık. "Kardeşler" projesi böyle çıktı ortaya. Okulumuzda konserler verdik, sonradan tabii yelpaze genişledi. Albüm projesi ciddileşmeye başladı ve ilk albümümüzü çıkardık. Aslında o albümde grubun ismi yoktu. Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu adını kullanıyorduk. Daha sonra kendimize bir grup ismi bulalım dedik, ama bulamadık. Dinleyiciler adımızı "Kardeş Türküler" olarak koydu.

Anadolu'daki değişik azınlıkların dilinde parçalar seslendiriyorsunuz... Bizim repertuarımıza baktığınızda özellikle Türkçe ve Kürtçe parçalar var. İlk albümümüzde bir tane Lazca parça vardı. Örneğin bir "Gürcü" müziği var. Amacımız, "Bakın, farklı kültürler var" deyip sahip çıkılması mesajını vermek.

Kardeş Türküler, hangi mesajları veriyor? Kardeş Türküler, özetle, "halkların kardeşliği"dir aslında. Mesela, sadece Laz müziği yapan bir grupla Kardeş Türküler'in durumu aynı diyemeyiz. Şöyle, o sadece kendi kültürünü yansıtıyordur, ama Kardeş Türküler aynı zamanda o kültürler arasında "etkileşim"i de yansıtıyor. Farklı kültürler var. Orada insanlar yüzyıllar boyunca beraber yaşamışlar, ortak değerler çıkarmış, birbirlerinden çok etkilenmişler. Biz biraz o çizgiyi izlemeye çalışıyoruz. "Doğu" adlı albümümüzde özellikle bunu yapmaya çalıştık.

Müziğe amatör başladınız, gelinen aşamada profesyonelliğe doğru gidiliyor. Çalışmalarınıza nasıl devam edeceksiniz? Profesyonel bir ruhumuz var artık; ama amatör ruhumuzu da korumaya çalışıyoruz. Tabi profesyonellikten, para kazanmayı değil de üretilen ürünün kalitesini anlıyoruz. Birçok grup veya kişi, amatör ruhla başlayıp sonra piyasanın kurallarına uyarak para kazanmayı tercih etti. Aynı durum sizin için de geçerli olabilir mi? Hayır, biz istesek de olamayız. Birincisi, Kürtçe müzikle televizyona çıkmamız imkansız. Zaten çıkarmazlar, biz de çıkmayız. Bazen o tip teklifler geliyordu, "Kürtçe söylemesinler programa çıkaralım" denildi, hatta Lazca söyleyebilirler denilmişti. Televizyonda Kürtçe veya Ermenice söylememizi istemiyorlar. Bu dramaturji ve çok dillilikle çizgimizde bir değişiklik olmaz. Ekonomik kaygıları ön plana çıkarmıyoruz.

İleriye yönelik ne gibi çalışmalarınız var? En son albümümüz "Doğu" idi, tabii aradan çok zaman geçti. Bu dönem içinde Kürt ozanı Şivan Perver ile bir albüm çalışmamız ve daha sonra ise "Vizontele" film müziği çalışması oldu. Bunlar tabii bizim grubun albüm çalışması değildi. Yeni albümümüz üzerinde çalışıyoruz. Doğu'da yaptığımız gibi değil de daha değişik coğrafyaların müziklerine yer vereceğiz. Ege bölgesinden Zeybek parçaları var. Ayrıca bu albümde Çingene müziğine de yer vereceğiz. Umarız başarılı oluruz.

Evrensel'i Takip Et