27 Şubat 2002 22:00
İÜ'de öğrenci kıyımı
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü, Kürtçe'nin seçmeli ders olarak okutulması amacıyla dilekçe veren öğrenciler hakkında başlattığı soruşturmayı sonuçlandırdı. Rektörlük, 30 öğrenciyi okuldan atarken 37 öğrenciyi de iki dönem okuldan uzaklaştırdı.
Soruşturmalar sonucunda İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde 13, Eğitim Fakültesi'nde 7, İletişim Fakültesi'nde 4, Hukuk Fakültesi'nde 1, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde 2, İktisat Fakültesi'nde 1, Adalet yüksekokulunda da 2 öğrenci YÖK yönetmeliğindeki "Kanun dışı kuruluşlara üye olmak, bu kuruluşlar adına faaliyet yapmak veya yardımda bulunmak" maddesi gerekçesiyle okuldan atıldı. Ayrıca 38 öğrenciye de yönetmeliğin "Tek başına veya toplu olarak, yükseköğretim kurumu idarecilerinin şahısları veya kararları aleyhine saldırgan nitelikte konuşmak, yayınlar yapmak, bunlar aleyhine öğrencileri kışkırtmak veya bu gibi fiillere teşebbüs etmek" maddesi gerekçesiyle iki dönem okuldan uzaklaştırma cezası verildi. Öğrenciler bugün saat 12.00'de İÜ Edebiyat Fakültesi önünde eylem yaparak cezaları protesto edecekler. Saat 13.00'de de İHD'de basın açıklaması yapılacak.
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


'Türk bayrağı hediye edecektim' İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'ne 15 Kasım 2001 tarihinde yapılan saldırıya ilişkin; Beyoğlu 12. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından saldırgan Zeki Genç hakkında açılan davanın ikinci duruşması dün görüldü. HADEP'in İstanbul İl ve Şişli ilçe örgütlerine düzenlediği saldırılardan sonra girdiği İHD İstanbul Şubesi'nde İHD üyeleri tarafından yakalanan ve tutuklanarak cezaevine konulan Zeki Genç, duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya müdahiller İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin ile İHD yöneticisi Şaban Dayanan da katıldı. Genç, duruşma sonrası görüntü almak isteyen basın mensuplarına ise "Beni çekmeyin. PKK'nin öldürdüğü şehitlerimizi çekin. Hain herifler" şeklinde tepki gösterdi. Hakkında "silahlı tehdit, hürriyeti tahdit, silahla etkili eylem ve bıçakla etkili eylem" suçlarından dava açılan ve ilk kez hakim karşısına çıkartılan Genç savunmasında; 15 Kasım günü erkek sandığı İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin'e Türk bayrağı hediye etmek için İHD'ye gittiğini öne sürdü. Yanında tabanca, ekmek bıçağı ve bir pakete sarılmış su şişesi olduğunu belirten Genç, İHD'ye girerken silahını hedef gözeterek ateşlemediğini, bir el havaya ateş ettiğinini daha sonra da silahın emniyetini kapattığını iddia etti. Olay günü yanında bulunan silahı Bülent Şat isminde bir arkadaşından aldığını söyleyen Genç, üzerinden Pınar Selek ve HADEP'e ilişkin gazete küpürleri çıktığı bilgisini de doğruladı. Olay günü yaşananları anlatan Genç, Şaban Dayanan'ın boğuşma esnasında yaralanmış olabileceğini daha sonra ise etkisiz hale getirilerek yakalandığını belirtti. Duruşmada tanık olarak dinlenen ve olay günü yaşananları anlatan Gülseren Yoleri, Doğan Genç, Ümit Efe ve Günay Kazan ise bu olaydan kendilerinin de mağdur olduğunu ifade ederek sanık hakkında şikayetçi olduklarını söylediler. Tanıklar ifadelerinde Genç'in kendilerini ölümle tehdit ettiğini ve hakaretler savurduğunu anlattılar. Tanıklardan Ümit Efe ifadesinde; Genç'in öldürme kastıyla hareket ettiğine, Şaban Dayanan ve Doğan Genç'e ateş ettiğine, silahın tutukluk yapması nedeniyle de arkadaşlarının ölümden kurtulduğuna dikkat çekti. Genç tarafından yere konulan pakete bomba süsü verildiğini ve Genç'in "Bomba birazdan patlayacak. Hepiniz öleceksiniz" dediğini dile getiren Efe, elinden yaralanan arkadaşlarını hastaneye götürdüklerini ve polisler tarafından buraya getirilen Genç'in Şaban Dayanan'ı "Seni öldürüceğim. Kafana kurşun sıkacağım" şeklinde tehdit ettiğini söyledi.
'Kontgerilla işi' Müdahil tarafın avukatı ise sanığın ağır cezada yargınlanması talebini yineleyerek, Genç ile olayla ilgisi bulunan Turgay Araz ve Bülent Şat'ın MHP ve ülkü ocakları üyesi olduğuna, söz konusu kişilerin siyasi ve ideolojik hareket ettiğine dikkat çekti. Daha sonra mahkeme heyetine Genç'in üzerinde çıkan "Türkiye Türklerindir. Ya sev ya terket" yazılı, üzerlerinde kurt amblemlerinin bulunduğu afişler teslim edildi. İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin ise İHD'nin şu ana kadar 13 yöneticisinin öldürüldüğünü, son olarak da eski başkanları Akın Birdal'ın öldürülmek istendiğini hatırlattı. Keskin, Özel Harekat Daire Başkanlığı'na bağlı bir kontgerilla teşkilatı olduğunu dile getirerek, ülkücülerin ve MHP'lilerin bu teşkilatın içinde olduğunu ifade etti. İHD'ye saldırıda bulananların genellikle çeşitli nedenlerle askerlikten atılan kişiler olduğunu söyleyen Keskin, "Ortada bir kontrgerilla teşkilatı var" dedi. Keskin, devamlı bu odaklar tarafından taciz edildiğini de belirtti. Mahkeme heyeti eksik hususların yerine getirilmesi ve ifadesi alınmayan diğer tanıkların dinlenmesi talebiyle duruşmayı 27 Mart 2002 tarihine erteledi.
src=/resim/b1.gif width=5>



'Türk bayrağı hediye edecektim' İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'ne 15 Kasım 2001 tarihinde yapılan saldırıya ilişkin; Beyoğlu 12. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından saldırgan Zeki Genç hakkında açılan davanın ikinci duruşması dün görüldü. HADEP'in İstanbul İl ve Şişli ilçe örgütlerine düzenlediği saldırılardan sonra girdiği İHD İstanbul Şubesi'nde İHD üyeleri tarafından yakalanan ve tutuklanarak cezaevine konulan Zeki Genç, duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya müdahiller İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin ile İHD yöneticisi Şaban Dayanan da katıldı. Genç, duruşma sonrası görüntü almak isteyen basın mensuplarına ise "Beni çekmeyin. PKK'nin öldürdüğü şehitlerimizi çekin. Hain herifler" şeklinde tepki gösterdi. Hakkında "silahlı tehdit, hürriyeti tahdit, silahla etkili eylem ve bıçakla etkili eylem" suçlarından dava açılan ve ilk kez hakim karşısına çıkartılan Genç savunmasında; 15 Kasım günü erkek sandığı İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin'e Türk bayrağı hediye etmek için İHD'ye gittiğini öne sürdü. Yanında tabanca, ekmek bıçağı ve bir pakete sarılmış su şişesi olduğunu belirten Genç, İHD'ye girerken silahını hedef gözeterek ateşlemediğini, bir el havaya ateş ettiğinini daha sonra da silahın emniyetini kapattığını iddia etti. Olay günü yanında bulunan silahı Bülent Şat isminde bir arkadaşından aldığını söyleyen Genç, üzerinden Pınar Selek ve HADEP'e ilişkin gazete küpürleri çıktığı bilgisini de doğruladı. Olay günü yaşananları anlatan Genç, Şaban Dayanan'ın boğuşma esnasında yaralanmış olabileceğini daha sonra ise etkisiz hale getirilerek yakalandığını belirtti. Duruşmada tanık olarak dinlenen ve olay günü yaşananları anlatan Gülseren Yoleri, Doğan Genç, Ümit Efe ve Günay Kazan ise bu olaydan kendilerinin de mağdur olduğunu ifade ederek sanık hakkında şikayetçi olduklarını söylediler. Tanıklar ifadelerinde Genç'in kendilerini ölümle tehdit ettiğini ve hakaretler savurduğunu anlattılar. Tanıklardan Ümit Efe ifadesinde; Genç'in öldürme kastıyla hareket ettiğine, Şaban Dayanan ve Doğan Genç'e ateş ettiğine, silahın tutukluk yapması nedeniyle de arkadaşlarının ölümden kurtulduğuna dikkat çekti. Genç tarafından yere konulan pakete bomba süsü verildiğini ve Genç'in "Bomba birazdan patlayacak. Hepiniz öleceksiniz" dediğini dile getiren Efe, elinden yaralanan arkadaşlarını hastaneye götürdüklerini ve polisler tarafından buraya getirilen Genç'in Şaban Dayanan'ı "Seni öldürüceğim. Kafana kurşun sıkacağım" şeklinde tehdit ettiğini söyledi.
'Kontgerilla işi' Müdahil tarafın avukatı ise sanığın ağır cezada yargınlanması talebini yineleyerek, Genç ile olayla ilgisi bulunan Turgay Araz ve Bülent Şat'ın MHP ve ülkü ocakları üyesi olduğuna, söz konusu kişilerin siyasi ve ideolojik hareket ettiğine dikkat çekti. Daha sonra mahkeme heyetine Genç'in üzerinde çıkan "Türkiye Türklerindir. Ya sev ya terket" yazılı, üzerlerinde kurt amblemlerinin bulunduğu afişler teslim edildi. İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin ise İHD'nin şu ana kadar 13 yöneticisinin öldürüldüğünü, son olarak da eski başkanları Akın Birdal'ın öldürülmek istendiğini hatırlattı. Keskin, Özel Harekat Daire Başkanlığı'na bağlı bir kontgerilla teşkilatı olduğunu dile getirerek, ülkücülerin ve MHP'lilerin bu teşkilatın içinde olduğunu ifade etti. İHD'ye saldırıda bulananların genellikle çeşitli nedenlerle askerlikten atılan kişiler olduğunu söyleyen Keskin, "Ortada bir kontrgerilla teşkilatı var" dedi. Keskin, devamlı bu odaklar tarafından taciz edildiğini de belirtti. Mahkeme heyeti eksik hususların yerine getirilmesi ve ifadesi alınmayan diğer tanıkların dinlenmesi talebiyle duruşmayı 27 Mart 2002 tarihine erteledi.
Evrensel'i Takip Et