6 Şubat 2002 22:00
Tarım tekellerine yeni rant
Hükümetin tarım alanında destekleme primi vermeyi kararlaştırdığı 5 ürün arasına kimsenin adını bile duymadığı kanolayı almasının nedeni ortaya çıktı. Tohumu Türkiye'de üretilmeyen kanola, Türkiye'ye uluslarası tarım tekelleri eliyle getiriliyor. Kanolanın tohumlarının ithalatının ve dağıtımının üç yıl öncesine kadar Cargill'in yaptığı, 1999'dan sonra da tohumların dağıtımı ve Türkiye'ye getirilmesini görevini Cargill'den sonra ikinci uluslararası tarım tekeli olan Monsanto firmasının üstlendiği belirlendi. Araştırmalar ise kanolanın iddia edilenin aksine Türkiye'nin iklim şartlarına uygun bir bitki olmadığını gösteriyor.
Hükümetin kanolaya verdiği desteğin arkasından yine tarım tekelleri çıktı. Kanola'nın tohumları Türkiye'de üretilmiyor. Yıllarca Cargill'in getirdiği tohumları şimdi Monsanto isimli tarım tekeli getiriyor. Bazı ürünlerin genetik yapısıyla oynayan bu firmaların ve sağlığa zararlı olup olmadığı tam olarak bilinmeyen genetik yapısı değiştirilmiş trangenik bitkiler ürettikleri ve bunların tohumlarını sattıkları biliniyor. Türkiye'ye kanola tohumu getiren bu firmaların kanola tohumlarının genetik yapısı ile ne kadar oynadığı bilinmiyor. Bunun yanı sıra Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Alman ve İsveç firmaları ile görüşerek ve kanola tohumu getirilmesi ve dağıtımının yapılması için anlaşma yapmaya hazırlanıyor. 1998'e kadar ürününün yetiştirilme alanı 10 hektarı aşmazken, 1998'de birden 114 hektarlık alanda bitki yetiştirilmeye başlandı. Bu ani yükselişin nedeni ise, uluslararası tarım tekellerinin tohum üretimine başlayarak dağıtımını yapması. 1999'a kadar bu görevi uluslararası tarım tekeli Cargill üstlenirken, Cargill'in tohum dağıtım ve üretim işinden vazgeçmesi ile bu görevi dünyada ikinci tarım tekeli Monsanto üstlendi. Serin iklimleri seven Kanola daha çok Trakya'da yetiştiriliyor. Trakya üreticisi 3 yıl önce Cargill firmasından yetkililerin gelip, ürünün yetiştirilmesi için üreticiyi teşvik etmeye çalıştıklarını ve tohumlarının dağıtımını yaptıklarını dile getiriyor.
Tarım Bakanı bilmiyor! Tarım Bakanı'nın her fırsatta övdüğü ve Türkiye'nin yağ açığını kapatacağını iddia ettiği, şeker pancarına ve buğday yetiştirilen bölgeler için alternatif ürün olarak gösterdiği ürünün istediği iklim koşulları bu ürünlerin yetiştirildiği bölgeler için uygun değil. Kanola ancak eksi 7 dereceye kadar soğuğa dayanabiliyor. Ürünün yetiştirildiği Trakya'da üreticiler, kışın sert geçtiği yıllarda ürünün zarar gördüğünü belirterek, bu yıl da ürün alamadıklarını dile getiriyorlar. Yapılan araştırmalar, ürünün özellikle buğday ve şekerpancarının önemli bölümünün yetiştirildiği İç Anadolu Bölgesi için uygun olmadığını ortaya çıkarıyor. Eskişehir ili için yapılan bir çalışmada ürünün bu ilin iklim şartlarına uyum sağlayamadığı ve verim alınamadığı belirtiliyor.
Satacak yer yok Birçok üreticinin tanımadığı, Türkiye'nin iklim şartlarına uygun olmayan Kanola, kolza iken parlatıcı ve yağlayıcı olarak sabun imalatında, deterjanlarda yağlayıcı madde, emülsiyon maddesi, polyamid lifi, reçine ve bitkisel kökenli balmumu olarak kullanıldı. Ancak ürünün yetiştiriciliğinin yasaklanmasının ardından buralarda da kullanımından vazgeçildi. Kanolanın ise şu anda motor yağı olarak kullanılmasının yansıra ayçiçeği, soyala gibi bitkisel yağların içine de bir miktar katıldığı söyleniyor. Ancak, yağ fabrikalarında kanolanın işlenebilmesi için en az 300 ton ürüne ihtiyaç var. 1997'de sadece 10 ton üretilen kanolanın 1998'den sonra tarım tekellerinin işe el atması ile üretim miktarı 300 tona çıktı. Ancak, belli bir sanayi dalında işlenmeyen, devlet tarafından alım garantisi olmayan ürün bitkisel yağlara da çok önemli miktarda katılamıyor. Bu da üreticinin ürünü satmasında sıkıntılara neden oluyor.
Tarım Bakanı bilmiyor! Tarım Bakanı'nın her fırsatta övdüğü ve Türkiye'nin yağ açığını kapatacağını iddia ettiği, şeker pancarına ve buğday yetiştirilen bölgeler için alternatif ürün olarak gösterdiği ürünün istediği iklim koşulları bu ürünlerin yetiştirildiği bölgeler için uygun değil. Kanola ancak eksi 7 dereceye kadar soğuğa dayanabiliyor. Ürünün yetiştirildiği Trakya'da üreticiler, kışın sert geçtiği yıllarda ürünün zarar gördüğünü belirterek, bu yıl da ürün alamadıklarını dile getiriyorlar. Yapılan araştırmalar, ürünün özellikle buğday ve şekerpancarının önemli bölümünün yetiştirildiği İç Anadolu Bölgesi için uygun olmadığını ortaya çıkarıyor. Eskişehir ili için yapılan bir çalışmada ürünün bu ilin iklim şartlarına uyum sağlayamadığı ve verim alınamadığı belirtiliyor.
Satacak yer yok Birçok üreticinin tanımadığı, Türkiye'nin iklim şartlarına uygun olmayan Kanola, kolza iken parlatıcı ve yağlayıcı olarak sabun imalatında, deterjanlarda yağlayıcı madde, emülsiyon maddesi, polyamid lifi, reçine ve bitkisel kökenli balmumu olarak kullanıldı. Ancak ürünün yetiştiriciliğinin yasaklanmasının ardından buralarda da kullanımından vazgeçildi. Kanolanın ise şu anda motor yağı olarak kullanılmasının yansıra ayçiçeği, soyala gibi bitkisel yağların içine de bir miktar katıldığı söyleniyor. Ancak, yağ fabrikalarında kanolanın işlenebilmesi için en az 300 ton ürüne ihtiyaç var. 1997'de sadece 10 ton üretilen kanolanın 1998'den sonra tarım tekellerinin işe el atması ile üretim miktarı 300 tona çıktı. Ancak, belli bir sanayi dalında işlenmeyen, devlet tarafından alım garantisi olmayan ürün bitkisel yağlara da çok önemli miktarda katılamıyor. Bu da üreticinin ürünü satmasında sıkıntılara neden oluyor.
Evrensel'i Takip Et