3 Şubat 2002 22:00

'Evin etrafında bitecek hayat!'

Kış ortasında açan güneş, en çok yaşlıları sevindiriyor. Kış günlerini evlerine kapanarak geçiren yaşlılar, güzel havalarda bir parça güneş görmek için kendilerini yollara vuruyor. Ama yaşlılar, bir süre sonra sadece mahallelerindeki üç ağaç-iki banktan oluşan parklara gidebilecek. Çünkü 65 yaşın üstündeki kişilerin otobüslerde ücretsiz seyahat etmelerini sağlayan uygulama kalktı. Parklarda karşılaştığımız yaşlılar, bu durumdan şikayet ediyor. Kiminin yıllarca çalışmasına rağmen bedeni yorulduktan sonra rahatça geçimini sağlayabileceği bir maaşı yok; kimi yıllarca çalışmasına rağmen emekli olamamış kiminin ise evlatları işsiz ve bu yüzden onlar da ekonomik darboğazdalar. 65 yaş kartı, bu durumdaki milyonlarca yaşlı kişi için önemli bir olanak; bu kart kimi zaman alınacak bir temiz havanın aracısı, kimi zaman martılara bakmanın vesilesi, kimi zaman da akrabalarla bağ kurmanın yegâne yolu.

Parasız nasıl gezilir? Mehmet Dede, 71 yaşında. Zeytinburnu'nda eşiyle beraber yaşıyor. Mehmet Dede, bir tek yürüyerek gidebileceği yerlere gidebildiğini söylüyor; buraların adı belli: Cami, ev ve çocuklarının evi. Onları ayakta tutan bir tek emekli maaşları. Çalışmak derdinden kurtulmuşken dilediği gibi gezmeyi istiyor ama olmuyor. Nedeni para. "Nereye gideyim, param yok, nasıl gezeyim?" onun sorduğu soru.

'Çocuklara bakıyoruz' Mehmet Yıldız, güneşli günlerde deniz kenarında olmaktan hoşlandığını belirtiyor. O, 80 yaşında. İki sene önce Erzurum Horasan'dan gelmiş. Kendisine çocukları bakıyor. Onca yıl tarla hayvan derken çalışmış çabalamış. Devletin bunun karşılığında verdiği bir 65 yaş kartı varmış ama artık o da yok. Yıldız, bu duruma sinirleniyor: "Kart varken, Sultanahmet'e, başka camilere giderdik. Ara sıra bir akrabanın kapısını aşındırırdık. Şimdi parklarda oturup çocuklara bakıyoruz. Ben Sultanahmet'e giderdim. Bütün gün parkta geçiyor böyle insan sıkılmaz mı?" Erzurum'da yol parası nedir bilmezken İstanbul'da yol parası olmadığı için dolaşamamak Yıldız'ın ağrına gidiyor. Kendisine çocuklarının baktığını söyleyen Yıldız, artık güneşli günlerde sadece mahallede turlayabileceklerini belirterek "Evin etrafında döne döne bitecek hayat" diyor.

Tuzla, Avcılar... Temur Renkal, Tunceli Ovacıklı, yıllar olmuş İstanbul'a geleli. Ona göre, 65 yaş kartı yaşlılar için 'çok mühim bir şey'di. Ama her şey azar azar fakirlerin elinden alınırken o da alındı. Bir ara halk otobüsleri vardı, ilkin onlar alındı. Sonra yaşlılar için otobüse binme saati sabah ondan akşamüstü dörde kadar ile sınırlandırıldı. Renkal bu durumu şöyle anlatıyor: "Yani bir yere gitsek geri gelemiyorduk. İstanbul trafiğinde geri dönmek kolay mı. Bir hastaneye gidiyorduk o saatlerde. Yani kartı ölmemizi geciktirmek için kullanıyorduk. Yine gezemiyorsun ki..." Renkal, şimdi nereye gidebileceğini bulmak için hesaplar yapıyor ama işin içinden çıkamıyor. Keyiften vazgeçse arada bir akrabaları ziyarete gitse... Akrabalar Tuzla, Arnavutköy, Avcılar'da. "Tuzla'yı hesaplamadan geçmeli" diyor. Mâlum karşı taraf çift bilet; Arnavutköy de uzak yol. Renkal, yakında oturan akrabalarla idare etmek gerektiğini düşünüyor. Ama onu bile yapabileceğinden emin değil. Kendisi emekli değil, herhangi bir geliri yok. Ona bakan iki çocuğu var ama onlar da evde. Aylardır çalışmıyorlar çünkü iş bulamıyorlar. Tabloyu böyle anlatan Renkal, 65 yaş kartının da ellerinden alınmasının ardından tamamen eve hapsolduklarını belirterek; "Gel de git hadi şimdi? Nereye gideceğiz..." diyor.

Evrensel'i Takip Et