25 Ocak 2002 22:00

Fedakârlık saati geri döndü

Kanca El Aletleri Fabrikası'nda uzun süre uygulanan ve geçtiğimiz ay sona erdirilen patron için "fedakârlık" satti geri döndü. Uygulama ile işçiler her gün bir saat patron için ücretsiz çalışıyorlardı. Fabrika'da örgütlü Öz Çelik-İş İstanbul Şube Başkanı Salih Banker, bu uygulamanın ortadan kaldırıldığını söylemişti. 1200 ile 1300 derecede ısınmış kor çelik karşısında çalışan işçilerin patron için çalıştıkları fedakârlık saati dışarıya karşı "iç eğitim" olarak gösteriliyor. Tofaş ve Renault gibi markaların taşeronluğunu yapan ve yarı mamul parça üreten Kanca Fabrikası'nda, demir makası gibi el aletleri de üretiliyor.

Ücretsiz izin sürüyor İşçileri türlü yöntemlerle baskı altında tutan ve haksız uygulamalara karşı tepki göstermelerini engellemeye çalışan patron, uzun süre fabrikada ücretsiz izin uygulamasını sürdürdü. İşçilerden bir saat fazla çalışmasını isteyen patron haftada üç gün ücretsiz izin uyguluyordu. Bu uygulamalara karşı çıkan işçilere ise tazminatı ve diğer hakları verilmeden kapı gösterildi. Şimdi ise bu süreyi cumartesi ile sınırlandırdı. Her gün bir saat işçiyi fazla çalıştıran patron işçi ücretlerini haftalık 35 saat üzerinden hesaplayarak veriyor. İşten attığı işçilere ise "Mahkemeye verin, alın tazminatınızı" diyen patronun bu uygulamalar için gerekçesi ise; "Kriz var ve herkes taşın altına elini koyacak".

Yasal işlem başlayacak Fabrikada örgütlü olan Öz Çelik-İş İstanbul Şube Başkanı Salih Banker, hafta içi patronla toplantı yaptıklarını ve 1 saat fedakârlık zamanının kaldırılmasını istediklerini söyledi. Bu uygulamanın bir süre kalktığını kaydeden Banker, "Fabrikada çalışan arkadaşlarımızı rahatsız eden bu uygulama yasal değil ve işverenin bunu yapmaması gerekir. Bunun başladığı yerde kavga başlar" dedi. Patronun bu uygulamayı gündeme getirmek için işçilerle toplantı yapacağını söylediğini hatırlatan Banker, işçileri uyardıklarını ve patronun sözlerine kanmamalarını istediklerini ileri sürdü. Ancak buna rağmen işsizlikten korkan işçilerin büyük çoğunluğunun işyerinde kalarak çalıştığını anlatan Banker, "Buna karşı yasal bir girişimimiz olacak. İşçiler yeterli fedakârlığı yaptılar. Buna müsade etmeyeceğiz" dedi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Kamu-Sen'e MHP baskısı Kurulduğu dönemden beri MHP'ye yakınlığı ile bilinen, ilk genel başkanı Ali Işıklar'ı MHP' ye milletvekili olarak veren Türkiye Kamu-Sen'in son dönemde MHP'den uzaklaşan çizgisi, MHP'lilerin tepkisini çekti. Türkiye Kamu-Sen'e bağlı en büyük sendikalardan biri olan ve Resul Akay'ın da başkanı olduğu Türk Haber-Sen, 1'inci Olağan Genel Kurulu'nu bugün topluyor. 197 delegenin katılacağı genel kurulda, son dönemde DYP'ye yakınlaşan Resul Akay ile MHP arasında sert tartışmaların geçmesi bekleniyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de bizzat müdahale ettiği Genel Kurul'da, MHP'nin TRT'de Şube Müdürü olan İsmail Karadavut'u aday çıkarması bekleniyor. Kamu-Sen'in şube başkanlarını MHP Genel Merkezi'ne çağıran Devlet Bahçeli'nin kesin tavrını koyarak, "Resul Akay'ı artık desteklemiyoruz. Akay gidecek" emri üzerine konfederasyon ve Türk Haber-Sen içerisindeki MHP'liler harekete geçti. Özellikle MHP'li bakanlıklarda bizzat müdürler eliyle üye kayıtları yapılması nedeniyle sık sık şikayet edilen Kamu-Sen, MHP'nin eleştirilere tahammülsüzlüğü nedeniyle şimdi kendi içinde kavga yaşıyor. Genel Kurul için Ankara'ya gelen delegelerin kaldığı Demirspor Lokali'nde MHP'li milletvekilleri ve bürokratlar fır dönerken, Akay'ı destekleyen delegeler basına "imdat" faksları çekerek, tepkilerini dile getirdiler. İki gündür basını faks yağmuruna tutan delegeler, "Biz Türk Haber-Sen delegeleri olarak Belene kampına alındık" diyerek, üzerlerinde oynanan oyunları sergilediler. Delegeler, iktidar partilerin üst düzey yöneticilerinin, milletvekilleri ve bürokratların kendilerini "ikna odalarına" aldıklarını belirterek, "yalvarıyoruz, bizi bu zorbalardan kurtarın. Şu anda burası Belene kampı gibi" dediler. Türk Haber-Sen Genel Kurulu'nda MHP'nin olası bir boy gösterisine meydan vermemek için tedbirlerini alan Akay yönetimi, delegeler ve gazeteciler dışında hiçbir konuk almama kararı aldı. Bu arada gerek Resul Akay gerekse MHP'nin adayı İsmail Karadavut delegeleri bir an olsun yalnız bırakmıyor. Bire bir veya gruplar halinde delegeleri markaja alan her iki aday da kendisinin desteklenmesini istiyor. Yoğun kulisler dün de günboyu sürdü. Demirspor Lokali ve Gar Lokantası'nda delegeleri markaja alan her iki başkan adayı kulislerini sürdürürken, MHP'nin adayı İsmail Karadavut delegelere yemek vererek, destek istedi.

Resul Akay dert yandı Akay, MHP'nin baskısını doğrulayarak, "Şu anda da baskılar devam ediyor. Kendi delegeleremizi seçtikleri misafirhanede ikamete mecbur ediyorlar" dedi. Türk Haber-Sen'in yüzde 90 delegesinin PTT ve Telekom'da olduğunu belirten Akay, MHP'li Ulaştırma Bakanlığı'nın devlet gücünü kullandığını, delegeleri etkileyip, kendi adamını yönetime getimek istediğini söyledi. Kavganın parti sendikacılığı ile kitle sendikacılığının kavgası olduğunu iddia eden Akay, yol ayrımında olduklarını söyledi. "Sarı sendikacılık mı, vesayet sendikacılığı mı yoksa kitle sendikacılığı mı istediklerine delegeler karar verecek" diyen Akay, sendikacıların duruş yerinin toplumsal muhalefet olduğunu, iktidarlara karşı duruş sergilemeleri gerektiğini söyledi. Partilerle sendikaların ilişkilerinin bu düzeyde olması gerektiğini, ebedi dost olamayacakları gibi ebedi düşman da olamayacaklarını belirten Akay, zaman zaman partilerin rolleri değişse bile sendikaların rollerinin değişmeyeceğini savundu. Akay, "DYP'ye yakınlaştığının, seçimde DYP'den milletvekili seçilmeyi planladığı için MHP'nin baskısıyla karşı karşıya olduğunun" söylendiğinin hatırlatılması üzerine, "Görevi bırakarak bir partinin emrine girmeyi veya bir partide siyaset yapmayı şerefsizlik addediyorum" dedi. src=/resim/b1.gif w