27 Aralık 1999 22:00

Tarımın ipini çektiler

Tarımın ipini çektiler
Tarım ve Köyişleri Bakanı Yusuf Gökalp, Bakanlar Kurulu'na sunduğu "Tarımsal Reform ve Tarımda Yeniden Yapılanma Programı"nı düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı.
Gökalp, tarımsal desteklemelerin yapılmaya devam edeceğini iddia ederek, dolaylı fiyat desteğinden doğrudan gelir desteği sistemine geçileceğini ve bunun için üretim miktarı, mülkiyet yapısı ve arazi büyüklüğü gibi konularda, "Çiftçi Kayıt Sistemi"nin oluşturulacağını dile getirdi. "Reform Programı"na göre sektördeki çok başlılığı gidermek için oluşturulan Tarımda Yeniden Yapılandırma ve Destekleme Kurulu'nun yanında benzer görevlere sahip "Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu" adlı bir kurul daha meydana getirilecek.
Gökalp, desteklerin çiftçiye ulaştırılamadığını dile getirerek, bazı ürünlerde stoklar oluşurken, bazı ürünlerde ise açık oluştuğunu ifade etti. Dış ticarette tarımın rekabet gücünün zayıfladığını kaydeden Gökalp, Süt Endüstrisi Kurumu ve Et-Balık Kurumu ile hayvancılığa girdi sağlayan Yem Sanayi'nin verdikleri hizmetlerde devamlılık gözetilmeden özelleştirilmiş olması nedeniyle hayvancılığın bu özelleştirmelerden olumsuz etkilendiğini söyledi. Gökalp, Türkiye'nin tarımda kendine yeter konumdan ithalatçı konuma geldiğine dikkat çekerek, tarımın cazip bir geçim alanı olmaktan çıktığını ve çiftçilerin gelir dağılımının bozulduğunu kaydetti.
Tarımda çok başlılığın hakim olduğunu ve tarım politikalarının belirlenemediğini belirten Gökalp, "Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu"nun oluşturulacağını kaydetti. Bu Kurul'un Başbakan veya onun görevlendireceği bakanın başkanlığında, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı, Maliye, Tarım, Sanayi ve Ticaret Bakanı ile Tarım, DPT, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarları, Ziraat Bankası Genel Müdürü ve Türkiye Ziraat Odaları ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanları'nın katılımıyla oluşturulacağını belirtti. Kurul, sektördeki görevlerini yerine getirmek için bütçeden, Mera Fonu'ndan ve çeşitli satışlardan alınacak paylarla mali fon oluşturacak ve desteklemeler bu fon tarafından yapılacak. Fon kaynağı, tarım sektöründeki her türlü sübvansiyon ile ödenecek teşvik primleri ve diğer destekleme ödemelerine, ürün fiyatlarında istikrarı sağlamak için yapılacak alımlara, stoklamalara ve sektörün düzenlenmesine harcanacak.
Gökalp, tarım sektörüne ayrılan kaynakların her yıl azaldığını hatırlatarak, Bakanlık bütçesinin 1991'de bütçeden binde 20 alırken 2000'de bu oranın binde 5'e düştüğünü hatırlattı.
Polatlı pilot bölge
Gökalp, AB'nin Ortak Tarım Politikası'na uyumlu hale gelmesi gerektiğini söyleyerek, Tarımda Yeniden Yapılandırma ve Destekleme Kurulu adlı ayrı bir kurul oluşturulduğunu hatırlattı. Kurul'un, oluşturulması planlanan "Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu'nu ile benzer görevleri olduğu görülürken, Gökalp, tarımsal desteklerin bu kurul tarafından belirleneceğini anlattı.
Gökalp açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gökalp, IMF'nin sadece önerileri sunduğunu öne sürerek, niyet mektubunda ürün fiyatlarının dünya fiyatlarının yüzde 35'inden fazla olmayacağına dair bir madde bulunmasına rağmen kendilerinin yüzde 40 olmasını istediklerini iddia etti. Dünya fiyatlarının düşmesi durumunda çiftçilerin zarar etmemesi için bir sigorta rakamı belirleneceğini kaydeden Gökalp, Ziraat Bankası kredi faizlerinin yükseltilmesinin söz konusu olmadığını öne sürdü.
AB bütçesinin yarısını ayırıyor
Gökalp, AB'nin tarımda müdahaleci bir yapıya sahip olduğuna dikkat çekerek, AB'nin 81 milyar ECU'luk bütçesinin 45 milyarının yani yüzde 55'inin tarım ürünlerinin desteğine harcandığını bildirdi. AB'ye girildiğinde desteklemelerin olmayacağına ilişkin açıklamaların doğruyu yansıtmadığını iddia eden Gökalp, fiyatların serbest piyasada belirlenmesini ancak piyasa fiyatları ile çiftçinin eline geçmesi gereken fiyat arasındaki farkın mali fon tararfından karşılanmasının planlandığını anlattı.

Evrensel'i Takip Et