06 Aralık 1999 22:00

Soğuktan ölelim mi!

Sakarya'da, Dernekkırı Çadırkenti'ne taşınmaları istenen depremzedeler, barındıkları çadır ve barakaları boşaltmayınca elektrikleri kesildi.

Paylaş
Soğuktan ölelim mi!
Sakarya'da, çadırkentlere taşınmaları istenen ve verilen sürede çadır ve barakalarını boşaltmayan depremzede ailelerin elektrikleri kesildi. Duruma tepki gösteren depremzede aileler, sorunlarının çözülmesi istemiyle yürüyüş yaptı.
Alkışlı, sloganlı yürüyüş
Sakarya Valiliği, 17 Ağustos'taki depremin ardından, Hızırtepe Mahallesi'ndeki Cahar Dudayev Parkı'na kurdukları çadır ve barakalarda barınan 80 civarındaki depremzede aileye, 15 gün önce "çadırkentlere taşınarak, burayı boşaltmalarını" tebliğ etti. Dernekkırı Çadırkenti'nin ev ve işyerlerine uzak olduğunu belirterek, çadır ve barakalarını boşaltmayan depremzedelerin, mahalle direklerinden çektikleri kablolar aracılığıyla kullandıkları elektrik, önceki gün akşam saatlerinde kesildi.
Yetkili bulamadılar
Duruma tepki gösteren depremzede aileler, barındıkları parktan Sakarya Elektrik Dağıtım AŞ (SEDAŞ)'ye kadar olan 2 kilometrelik yolu alkışlar ve sloganlar eşliğinde yürüyüp, çadır ve barakalarına yeniden elektrik verilmesini istediler.
Burada bir süre bekleyen ve yetkililerle görüşme talebinde bulunan depremzedelere, üst düzey bir polis yetkilisi, "Burada şu an yetkili kimse yok. Temsilcilerinizi, sabah saatlerinde, çadırkentlerden sorumlu Vali Yardımcısı Yusuf Mayda ile görüştürelim" önerisinde bulundu. Bunun üzerine eylemlerine son veren depremzedeler, çadır ve barakalarına döndü.
Depremzedelerin görüşü
Cahar Dudayev Parkı'nda barınan depremzede aileler, Dernekkırı Çadırkenti'nin kendileri için uygun olmadığını belirterek, buradaki imkânlarının ellerinden alınmamasını istiyor.
Gitmek istemiyorlar
Depremzede aileler, kış şartlarının ağırlığı dolayısıyla, çadır ve barakalarına masraf yaptıklarını dile getirerek, "Kendi imkânlarımızla kurduğumuz bu mekânlara, yaklaşık 200 ile 300 milyon lira arasında masraf yaptık. Burada bir sorunumuz yok. Ama boşaltmamız isteniyor. Karşı çıkınca da, elektriğimiz kesildi. Soğuktan ölelim mi! Devlet bunu mu istiyor? Devletin verdiği çadırlar hem ince hem de soğuğu ve yağmuru geçiriyor. Biz taşınmak istemiyoruz" dediler. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Gürüz yeniden YÖK Başkanı
Prof. Dr. H. Kemal Gürüz, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından yeniden YÖK başkanlığına atandı. Eski YÖK Başkanı Mehmet Sağlam'ın seçimlere katılmak amacıyla istifa etmesinin ardından YÖK başkanlığına atanan Gürüz hakkında açılan Meclis soruşturması hâlâ devam ediyor.
YÖK Başkanlığı'ndan önce çeşitli üniversitelerde öğretim elemanlığı ve Trabzon Üniversitesi'nde beş yıl rektörlük yapan Gürüz, YÖK başkanlığını çok sevdiğini ve şu andaki makamı için üste para bile verebileceğini söylüyordu.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Gürüz'ün gazeteleri süsleyen bu açıklamalarını görmezlikten gelmedi ve dün Cumhurbaşkanlığı Basın Yayın Merkezi aracılığı ile Gürüz'ü yeniden başkan seçtiğini açıkladı. -Gürüz, önce 1985-1990 yılları arasında rektörlüğünü yaptığı Karadeniz Teknik Üniversitesi'ndeki öğrencilerin onu bir maç sırasında tribünlerde yuhlamasıyla tanındı. 1990-1992 yılları arasında başkanlığını yaptığı TÜBİTAK'ta yolsuzluk yaptığı söylentileri ile tekrar gündeme gelen Gürüz, Mehmet Sağlam'ın politika hayatına atılmak için YÖK Başkanlığı'ndan istifa etmesinden sonra 6 Aralık 1995'te YÖK başkanlığına atandı, bundan sonra da hiç gündemden düşmedi. Gürüz, önümüzdeki dört yıl boyunca, yani 2003'e kadar, gündemden düşeceğe de benzemiyor.
Devlet üniversitelerini işlevsizleştirdi
Gürüz, YÖK başkanlığı yaptığı süre içinde üniversitelerin bilim yuvası haline getirilmesinden çok irticaya yönelik faaliyetleri susturmak için çalıştı. Üniversitelerin şirketleştirilmesi için elinden geleni ardına koymayan Gürüz, Nisan 1996'da YÖK Yasası'nı üniversitelerin mali ve idari özerklik sahibi olması için değiştirdi, yepyeni bir yasa çıkardı. Bu dönemde yaptığı röportajlarında vakıfların kurulması gerektiğine işaret eden Gürüz, bunun için rektörlere gerekli teşvikleri yapmaktan da kaçınmadı. Yükseköğretimin çok pahalı bir hizmet olduğunu, ancak zengin ülkelerde parasız olabileceğini de söyleyen Gürüz, "bedava eğitimin adalet olmadığı" ve 'yükseköğretimin paralı olmasının sosyal adaletin gereği' olduğu görüşünde. Görevde bulunduğu dört yıl boyunca özel üniversitelerin orman talanına, devlet üniversitelerine ayrılmayan ancak özel üniversitelere ayrılan bütçelere hiç karşı çıkmayan Gürüz, "Biz özel üniversitelerle yarışamayız" diyerek devlet üniversitelerinin işlevsizleştirilmesiyle uğraştı. Gürüz, YÖK Milli Komiteler Üst Kurulu'nda 5 sanayi mensubu bulunmasına da arka çıkarak, bu durumu "üniversitelerin toplumun ihtiyacına duyarlı olması" olarak değerlendirdi.
Gürüz'ün yeniden başkanlığa atanması, MHP'li vekil ve bakanların da tepkisini çekti. MHP'li Devlet Bakanı Abdulhaluk Çay, "O konuda şu anda bir şey söylemem mümkün değil. Ancak YÖK'le ilgili bir Meclis araştırması var. Meclis araştırmasının sonunu beklememiz lazım" dedi. Sağlık Bakanı Osman Durmuş da, Gürüz atamasını nasıl değerlendirdiğine ilişkin sorulara, araştırma komisyonunu ima ederek yanıt verdi ve atamayı iki ay sonra değerlendireceğini söyledi. Gürüz'ün hayran olduğunu ve oyunu ona verdiğini söylediği ANAP Lideri Yılmaz ise Gürüz'ün yeniden atanması ile ilgili olarak gazetecilerin sorularına, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın takdiridir. Nasıl takdir ederlerse öyle yaparlar" diyerek cevap verdi. DYP'li Mehmet Ali Yavuz ise, "Hayırlı olsun diyorum. Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanımızın tasarrufu. Ama Sayın Gürüz'ün bu şekilde değerlendirilmesi yanlış olmuştur diyorum. Çünkü kamuoyunda yıpranmış ve yıpratılmış bir isimdir" dedi.
Gürüz: 'Müteşekkirim'
Cumhurbaşkanı tarafından ikinci kez YÖK başkanlığına atanan Gürüz, gazetecilerin "YÖK başkanlığına atanmanız dolayısıyla tepkiler var, nasıl değerlendiriyorsunuz" sorularına, "Sayın Cumhurbaşkanı layık gördüler, müteşekkirim. Teveccüh göstermişlerdir, ona layık olmaya çalışacağım" dedi.
ÖNCEKİ HABER

Metris Cezaevi'nde durum sakin

SONRAKİ HABER

Karmaşık kültürlerin etkisinde: Liszt

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...