İspanya'da değişen bir şey olacak mı?
Yeni partiler PODEMOS ve CIUDADANOS’un sahneye çıkmasıyla birlikte İspanya’da 30 yılı aşkın bir süredir PP ve PSOE’nin hükümet ettiği iki partili sistemin bitişi mi sorusu gündeme geldi. İspanya'dan Jesus de la Roza yazdı...

Jesus de la ROZA
Gijon
İspanya’da 24 Mayıs’ta, Katalonya, Bask ve Endülüs (mart ayında yapıldı) bölgeleri hariç diğer bölgelerde parlamento ve belediye seçimleri yapılacak. Her ne kadar yapılan anketlere göre Bask ve Katalonya bölgesinde durum farklı olup bu bölgelere özgü bağımsızlıkçı partiler her zaman ön sıralarda yer alsalar da bu partilerle birlikte diğer bölgelerde önde giden ve aralarında fazla yüzde farkı olmayan 4 temel partinin varlığından söz edilebilir: Podemos (Yapabiliriz), PSOE (İspanyol Sosyalist İşçi Partisi), PP (Halk Partisi) ve Ciudadanos (Yurttaşlar Partisi).
İKİ PARTİLİ SİSTEMİN BİTİŞİ Mİ?
Yeni partiler PODEMOS ve CIUDADANOS’un sahneye çıkmasıyla birlikte İspanya’da 30 yılı aşkın bir süredir PP ve PSOE’nin hükümet ettiği iki partili sistemin bitişi mi sorusu gündeme geldi.
İktidardaki merkez sağ bir parti olan Halk Partisi (PP), sıkı bir şekilde, kamu hizmetlerini ortadan kaldırarak milyonlarca insanı yoksulluğa mahkum eden neoliberal politikaları uygulamaya koymuştur. Bu politikalar sonucu, yaklaşık yüzde 60’ını gençlerin oluşturduğu 5 milyon insan işsiz kalmış, binlerce insan evleri ellerinden alınarak sokağa atılmış; çalışanların yüzde 33’ü yalnızca ev kirasının ortalama 500 avro ve asgari ücretin 648.60 avro olduğu ülkede ayda yaklaşık 700 avro maaşla yaşamlarını sürdürmeye zorunlu bırakılmış; bir sürü baskı yasalarına imza atmıştır. Bu partinin birçok yöneticisi yolsuzluk skandalına bulaşmış, bazı eski bakanları yargılanmış yolsuzluk ve hazinenin boşaltılması suçlamasıyla cezaevlerine atılmıştır.
ANA MUHALEFET OY KAYBETTİ
Yapılan anketlere göre ana muhalefet parti konumundaki Sosyalist Parti (PSOE) de bir hayli oy kaybetmiş durumdadır. Her geçen gün daha fazla insanın, PP ile birlikte hem fikir oldukları neoliberal politikaların savunucusu olarak gördüğü bu parti de yolsuzluk skandalı konusunda da PP’den geride kalmamıştır. Bu partinin, özellikle İspanya’nın en büyük bölgelerinden biri olan Endülüs’te yaptığı yolsuzluklar ayyuka çıkmıştır. Ancak ne yazık ki bu bölgede hükümet olmaya yetecek düzeye ulaşamamış ve önemli oranda oy kaybetmiş olsa da en fazla oyu alan parti olmuştur.
SOL BİRLİK OY KAYBETTİ
Bu arada bazı komünist parti ve bağımsız partilerden oluşan ve geleneksel sol olarak görülen bazı özerk bölge parlamentolarında ve belediyeliklerde iktidarda olan Sol Birlik Partisinin (IU) seçmenlerinin çoğu Podemos’a yönelmiştir. Anketler, yine iç çekişmeler yaşayan bu partinin oldukça düşüşe geçtiğini göstermektedir. Örneğin Endülüs parlamento seçimlerinde 12 olan sandalye sayısı 5’e düşmüştür. Burada ilk defa seçime giren Podemos 15 sandalye elde etmiştir.
AYYUKA ÇIKAN YOLSUZLUKLAR
Belediye seçimlerinde PP’nin hükümet ettiği ve yolsuzluğun ayyuka çıktığı Madrid ve Valensiya kentleri oldukça önem arz etmektedir. Bu kentleri ele geçirmek için tüm partiler var güçleriyle çalışmakta ve birbirleriyle çekişmektedir. Buralarda Podemos’un itkisiyle diğer parti ve örgütlerle bir birlik oluşturulup PP alaşağı edilebilir belki. Ancak şimdiden kesin bir şey söylemek mümkün değil. Bir diğer önemli kent ise Barselona’dır. Barselona’da da toplumsal hareketlerin karizmatik lideri Ana Colau yıllardır hükümette olan Katalan burjuvasinin partisi Yönelim ve Birlik Partisini (CIU) tehdit eder durumdadır.
Ancak her durumda hiç bir partinin mutlak çoğunluğu elde edip tek başına ne büyük belediyelerde ne de özerk bölge parlamentolarında iktidar olma gibi olasılığı görünmüyor.
HALKLARIN YARARINA NE OLACAK?
Yalnızca koalisyon koşullarında bir şeyler mevcut. Peki kim kim ile koalisyon kuracak? Her ikisi de merkez sağı temsil eden Ciudadanos ile PP mi? Podemos ne yapacak? Mücadele edilmesi gereken düşman ve “kast” olarak nitelendirdiği PSOE ile mi ortak olacak? Yoksa bu söyleminin arkasında durup PSOE’den uzak duracak ve iktidarı PP’ye mi bırakacak? Bir büyük belediyelik ya da özerk bölgede seçimi birinci parti olarak ancak mutlak çoğunluğu elde etmeksizin kazandığında ne yapacak?
Son olarak buralardan çıkan sonuç -ki insanların merakla beklediği- kasımda yapılacak olan genel seçimleri yani Merkezi Madrid hükümetini belirleyecek. Peki böylece iki partili sistem son mu bulacak? Böyle ise ne olacak? Halkların yararına değişen bir şey olacak mı? Halklar zararına sermaye yararına bir birlik olan AB ile bağlar koparılmadan -ki hiç bir parti AB’den ayrılmasını istemiyor- halkın belini kıran kemer sıkma politikalarını alaşağı eden politikalar başarılabilecek mi?
PODEMOS ve CIUDADANOS
Bu koşullarda umut bağlanan ve anketlerde hızla yükseliş gösteren iki parti ortaya çıkmıştır: Podemos ve Ciudadanos. Ciudadanos bir kaç yıl önce Katalonya bölgesinde kurulan, yolsuzluk karşıtı söylemiyle PP’den hayal kırıklığına uğrayan seçmenlerin oyunu almış İspanyol milliyetçisi, neoliberal merkez sağ bir partidir. Podemos ise temel olarak ücretsiz kamu hizmeti ve yolsuzluklar karşıtı söylemiyle PSOE’ye alternatif olarak hızla ilerleme kaydetmiş bir partidir. 15 Mayıs hareketinden doğmuş olan ve 1 yıldan fazla bir zaman önce kurulan bu parti, aylardır yapılan anketlerde yüzde 30 bir yüzdeyle olağanüstü bir oy potansiyeline ulaşmıştır. Son zamanlarda bu yüzdesi düşüş göstermesine rağmen kurumlara girmesi kesinleşmiştir. Podemos, parlamento seçimlerine Podemos adıyla ve belediye seçimlerine farklı toplumsal hareket ve örgütlerle birlik oluşturarak SOMOS, GANEMOS vb. sürekli değişen isimler altında girecektir.
* Çeviren Hilal Ünlü
Evrensel'i Takip Et