30 Mart 2015 00:54

Komünist gazeteci Vsyevolod Petrovskiy anısına…

Donbass’ta İç Savaş henüz birinci yılını doldurmamışken, DNR (Donetsk Halk Cumhuriyeti) ve LNR (Lugansk Halk Cumhuriyeti) kendi kahramanlarını çoktan çıkarmaya başladı bile. Çok değişik sosyal tabaka, meslek kesimi ve yaş grubuna ait olup farklı pozisyon ve görevlerde savaş sürecine katılanlardan birisi de, biz gazetecilerin de yakından tanıdığı bir isimdi: Vsyevolod Petrovskiy

Paylaş

Okay DEPREM

Donbass’ta İç Savaş henüz birinci yılını doldurmamışken, DNR (Donetsk Halk Cumhuriyeti) ve LNR (Lugansk Halk Cumhuriyeti) kendi kahramanlarını çoktan çıkarmaya başladı bile. Çok değişik sosyal tabaka, meslek kesimi ve yaş grubuna ait olup farklı pozisyon ve görevlerde savaş sürecine katılanlardan birisi de, biz gazetecilerin de yakından tanıdığı bir isimdi: Vsyevolod Petrovskiy. Onu ilk kez, Ukrayna Ordusu’nun Donetsk kentini resmen ablukaya aldığı yaz günlerinde başbakanlık binasındaki basın merkezinde tanıdım. Sekreter Yeleya’ya temsil ettiğim basın grubunu tanıttığım sırada ansızın belirmiş ve benimle tanışmak istemişti. Kendisinin KPU’nun (Ukrayna Komünist Partisi) eski bir üyesi olduğunu belirttikten sonra, Lugansk bölgesinde Mazgovoy ve Bezler adlı devrimci komutanlara bağlı çarpışan komünist birlik ve tugayların olduğunu söyleyip, oraya gitmek istemem durumunda yardımcı olabileceğini ifade etmişti. Araya giren bir dolu farklı iş bu planı ertelerken, aylar sonra kendisinin söz konusu bölgede, adı geçen birlikler bünyesinde can vereceği ben dâhil kimsenin aklına gelmezdi… 

Dönüşümü takiben yeniden akredite olmak üzere basın merkezinde beklerken, komedinde Vsyevolod’un (Syeva) fotoğrafını görüyorum. ‘Ne oldu, hayrola’ demeye kalmadan Olya ve Anjelika aynı anda, kendisinin Debaltsevo Cephesi’nde hayatını kaybettiğini söylüyorlar… Aradan birkaç hafta geçtikten sonra, geçtiğimiz Pazar günü Stoliçnaya Oteli’nin büyük salonundayız. Kendisinin de öğrencilik yıllarında aktif bir oyuncusu olduğu, SSCB yıllarından beri çocuklar ve gençler arasında oldukça popüler bir entelektüel oyun olan “Ne – Nerede - Ne zaman”ın 1. Cumhuriyet (DNR) Şampiyonası’nın ilk turu bu kez onun adına ve anısına düzenleniyor. 8 Şubat 2015 tarihinde Yeni Rusya Orduları saflarında, askeri bir görevi yerine getirdiği esnada aramızdan ayrılan Syeva’yı anma etkinliğine, normalde ABD’de yaşayan anne babası ile sevenleri ve yakın dostlarının yanı sıra; DNR enformasyon, eğitim, bilim, turizm, gençlik, dışişleri bakanları ve yetkilileri, ayrıca insani yardım örgütü “Genç Cumhuriyet” ile “DNR İnsani Yardım Devlet Komitesi görevlileri katıldılar. Hem yapılan konuşmalar sayesinde hem de aramızdaki sohbetlerde üzerinden Syeva’yı, vefatından sonra da olsa yakından tanıma şansı buluyoruz. Ve en önemlisi; Ukrayna ve bölgede yaşanan kırılmanın ardından Donbass Devrimi ve Ukrayna’nın faşizme sürüklenme sürecinde, onun timsalinde genç kuşağın bireylerini çok hızlı politize eden ve mücadeleye sevk eden siyasi ve toplumsal koşulları da hatırlamış oluyoruz… Giderek anti-faşist ve sosyal bir karaktere bürünen iç savaşta yitirdiğimiz gazeteci ve aktivist Syeva’nın, tüm dünyadaki gençlik yığınları ve onlar arasında bilhassa gazeteciler için oldukça öğretici nitelik taşıyan kısa ancak anlamlı hayatı ve mücadelesini anımsayalım… 

‘TURUNCU DEVRİM’ DESTEKÇİLİĞİNDEN ANTİ-MAYDAN GÖSTERİLERİNE

1986 yılında USSR’in Donetsk Eyaleti’nin Artyomovsk kentinde tıp doktoru bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Syeva, Donetsk’te tarih okur. 2004 yılının sonlarında patlak veren Turuncu Sivil Darbe günlerinde henüz 18 yaşında olan Syeva bir süre Turuncuların aktif bir destekçisi olur. “Komünist ve enternasyonalist olduktan sonra neredeyse 2 yıl boyunca, içerisinde Donetsk Hücresi’nin koordinatörü olarak görev alacağım “Barotba” isminde sosyal örgüt içinde bulundum.” Kiev’deki sivil faşist darbenin hemen ertesinde, perspektifi ve çalışma yöntemlerini eleştirdiği bu organizasyondan ayrılır. “Beni somut olarak hayal kırıklığına iten ‘klasik solun’ devrimde yerini bulmayışı, devrime inanmayışı ve Lenin’in tanımlamasıyla ‘kuyrukçuluk’ ile uğraşmasıydı. Yani daha güçlü hareketlerin kuyruğuna takılmış durumdaydılar. 7 Ocak’ta kendisiyle yapılan uzun röportajdan alınan bu satırların devamında Avrupa “Solu”nun önemli bir kısmı ile ‘Maydan’ bağlantısını ise şöyle yorumluyordu: “ ‘Avrupa Solu’ Maydan destekçisi çıktı. Onlardan bazıları şu anda sözüm ona ‘Anti-Terör Operasyonu (ATO)’ bünyesinde, hatta Nazi Taburu Azov’da savaşıyorlar. Diğerleri ise ATO fikrini destekliyor…” 2013 sonu ve 2014 başında Kiev’de olaylar sürerken, Syeva ve yoldaşları Donetsk’teki anti-faşist cepheyi örmekle meşguldürler. O günleri gene ondan dinleyelim: “O sıralarda Barotba Hareketi olarak kentte anti-faşist bir film gösterimi düzenlemiştik. Naziler saldırdılar ve beni darp edip yaraladılar. Maydan başladıktan sonra oradaki gençlerin en aktif kesimlerini Neo-Nazi sembolleriyle gördüm ve bizzat beni dövenleri fark ettim. Ayrıca haydutlar meydanın hemen yanında, ne Rusya yanlısı hatta ne de komünist nitelikte olan, yalnızca sendikanın nötral ajitasyon broşürlerini dağıtan bazı tanıdıklarıma da feci şekilde dayak attılar.” 

ÖNCEKİ HABER

Nereye Gideceğimizi Bilmeden...

SONRAKİ HABER

IŞİD’i istemeyince dayak yediler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa