Mandela’dan ilham alan Williams affetmeyi seçti

Ulaş MANAZOĞLU

Turnuvanın sonunda kupayı elimde tutmak zorunda olduğumu hissetmiyorum. Şimdiden kupayı kazandığımı düşünüyorum. Hiç böyle hissetmemiştim. Bu sözler, 14 yıllık boykotu geçtiğimiz cuma günü bitiren dünyanın bir numaralı kadın tenisçisi Serena Williams’a ait.

“Soyunma odasında saatlerce ağladığım günü unutmak zordu” diyen Serena, 2001 yılında Belçikalı raket Kim Clijsters’ı yenerek kariyerinin ikinci Indian Wells zaferini elde ederken uzun yıllar içerisinde saklayacağı bir acıyı da tatmış oldu.
Serena Williams, turnuvada ablası Venus Williams’ın sakatlık nedeniyle yarı finalden çekilmesiyle finale yükselmiş; ikilinin maçı ayarladıkları yönündeki iddialar kamuoyunu uzun bir süre meşgul etmişti. Finalde kendisini desteklemek için ailesi kortta seyircilerin yoğun tepkisine maruz kalmıştı.
Amerikalı raket ilk profesyonel galibiyetini (çiftlerde, ablası Venus ile birlikte), 1997 yılında burada almıştı. Üç yaşındayken tenise başladığı ve dokuz yaşına kadar yaşadığı Compton, Indian Wells’e araçla sadece birkaç saat uzaklıktaydı. Buranın onun için anlamı başkaydı.  
Serena’nın babası Richard Williams, ‘Black and White: The Wat I See It’ isimli kitabında o günü şöyle tarif ediyordu: “Irkçı tepkiler geçmişten gelen bir mesaj gibiydi: Amerika’nın arkada bırakmak istediği; ama asla unutamayacağı. Siyahi ırkın açıkça aşağılanmasının sorgulanmadan kabul edildiği günlerden bir enstantaneydi...”
Genç raket o gün kendisini derinden yaralayan tezahüratları “Acı verici, kafa karıştırıcı ve haksız” olarak değerlendiriyordu.

‘AFFETMEK İNSANA MUTLULUK VERİYOR’

Serena, bir röportajında Nelson Mandela’nın Long Walk to Freedom kitabının kendisini oldukça etkilediğini söylemişti.
Kendisine rol model olarak aldığı efsanevi liderin izinden gitmeye karar verdi. Hem kendisi hem de ailesi için derin üzüntüye sebep olan turnuvaya dönme planları yapmaya başladı. Babası Richard Williams, “Dönmezsen hata yaparsın” demişti. Fakat aile, karşılaşacağı tepkiden dolayı endişeliydi. Serena Williams, Monica Niculescu ile karşılaşacağı maç öncesi düzenlenen basın toplantısında gergindi. Yine de güçlü duruşunu bozmadı. Sözlerini seçerken dikkatliydi:
“Korta çıkmayı ve tüm dünyaya karşılaştığınız şeyin önemli olmadığını -bu şey sizi ya da ailenizi yaralasa bile- ortaya çıkıp, güçlü olduğumu göstermek ve olabileceğim en iyi insan olduğumu, ayakta durduğumu söylemek istiyorum.”
“Bunun büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Rol model olabileceğim bir pozisyondayken, neden yapmayayım?”
“Sadece burada olmanın bile yalnız kendim için değil, birçokları için de olağanüstü bir zafer olduğunu düşünüyorum.”
Eşit Adalet İnisiyatifinin çalışmalarına dikkat çekmek için bir kampanyada yer aldı. Yıllar sonra döndüğü turnuvada, 14 yıl önce yaşadığı acı günü unutup, unutmadığı soruldu. Serena’nın unutmadığı şey affetmekti.