29 Nisan 2025

Hasbihal yahut Kemal ve Eşref naziresi

Fotoğraf: Unsplash

Nazire, divan edebiyatında ünlü bir şiirin bir başka şair tarafından ona öykünerek yeniden yazılmasıdır; eğer alaycı tarzda olursa buna tehzil denir.

*

1912 yılında 66 yaşındayken faniler dünyasından ayrılan Şair Eşref, edebiyatımızda hiciv yani yergi türünün önemli temsilcilerindendir. Manisa’da doğmuş, iyi bir eğitim aldıktan sonra İstanbul’a gelerek kaymakamlık sınavını kazanmış ve imparatorluğun çeşitli yerlerinde görev yapmıştır. Ancak beceriksiz yönetim çarkını, çürümüşlüğü, zulmü, rüşveti, liyakatsizlerin el üstünde tutulmasını görüp yaşayınca isyan eder. Elindeki tek güç şiir yeteneğidir, hicivler yazar. Haliyle bir bahane bulunup içeri alınır. Cezasını çeker ancak yine ağır eleştirilerini sürdürünce başının derde gireceğini anlar, ver elini Avrupa der, oradan Mısır’a geçer. Mısır’da istibdat (baskı) yönetimini topa tuttuğu şiirlerini ve kitaplarını yayımlar. Onun, tarihe yolladığı aşağıdaki dizeleri vermezsek vefasızlık etmiş oluruz:

"Besmele gûş eyleyen (duyan) şeytan gibi / Korkuyorsun höt dese bir ecnebi (yabancı). / Padişahım öyle alçaksın ki sen / İzzet-i nefsin Arap İzzet gibi!” (Adı geçen şahıs, padişahın sağ kolu olarak tarihte durmaktadır.)

*

İnsanlara genel bakışını yansıtan vasiyeti ünlüdür:  “Kabrimi kimse ziyaret etmesin Allah için. / Gelmesin, redd eylerim billâhi öz kardaşımı. / Gözlerim ebnâ-yı âdemden o rütbe yıldı kim,(Gözlerim insanoğlundan o kadar yıldı ki) / İstemem ben Fâtiha, tek çalmasınlar taşımı!”

Rivayete göre Manisa Kırkağaç’taki mezarının taşı ölümünden birkaç yıl sonra çalınmıştır.

*

Eşref toplumcu, yüksek sesli, mücadeleci, kavgacı şiirleriyle tanınan vatan şairi Namık Kemal’in 1. meşrutiyet öncesi yazdığı Hürriyet Kasidesi’ni istibdat dönemi de denilen 2. Abdülhamit dönemine (1876-1908) Hasbihal yahut Kemal ve Eşref adıyla tehzil eder, yani alaycı bir üslupla uyarlar.

Sözünü ettiğimiz şiirlerden birkaç beyitle bu direnişçi iki şairimizi analım:

Namık Kemal:            “Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanmaYere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten”

(Millet şimdilerde değersiz görülüyorsa onun büyüklüğünde, itibarında, karakterinde bir eksiklik olmaz. Çünkü değerli bir nesne yere düşünce değerinden, özünden bir şey kaybetmez.)

Şair Eşref: Gelir elbet nakise şanına millet hakir olduSilik beşlik gibi düştükçe düştü kadr ü kıymetten

(Millet aşağı konuma düştü. Şanına elbet kusur gelir, millet silik bir beşlik gibi değerini kaybettikçe kaybetti.)

*

Namık Kemal: 

“Muini zalimin dünyada erbab-ı denaettir
Köpektir zevk alan sayyâd-ı bi-insafa hizmetten”

(Dünyada zalimin en büyük yardımcısı aşağılık kişilerdir. Acımasız avcıya hizmet etmekten zevk alan, köpektir.)

Şair Eşref: 

“Muini padişahın daim erbab-ı cinayettir.
Ocak söndürmeği şimdi sayarlar hüsn-ü hizmetten”

(Padişahın yardımcısı daima katillerdir. Onlar, ocak söndürmeyi şimdi güzel hizmetten sayarlar.) 

*

Namık Kemal:

“Ne gam pür âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet
Kaçar mı merd olan bir can için meydân-ı gayretten”

(Özgürlük mücadelesi korkulu bir ateş olsa da dert değil. Mert olan bir insan, bir can için mücadele meydanından kaçmaz)

Şair Eşref:

Eden çok ben gibi meyhanede dâvâ-yı hürriyet
Fakat tırnağını kessen kaçar meydân-ı gayretten

(Özgürlük mücadelesini benim gibi meyhanede yapan çok. Bu tip insanlar tırnağına zarar gelir korkusuyla mücadeleden kaçar.)

*

Namık Kemal:

“Ne mümkün zulm ile bî-dâd ile imhâ-yı hürriyet
Çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten”           

(Zulüm ile adaletsizlikle özgürlüğü ortadan kaldırmak mümkün değildir. Eğer gücün yetiyorsa insanoğlundan aklı, anlayışı, düşünceyi kaldır.)

Şair Eşref:

Ne mümkün başka türlü bizce istihsal-i hürriyet
Çalış, hünkârı kaldır ortadan, hal’et hilafetten
       

(Bizce, özgürlüğü elde etmenin tek yolu çalışarak Hünkâr’ı yönetim makamından kaldırmaktır.)

*

Namık Kemal:

"Kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlar
Uyan ey yâreli şîr-i jeyân bu hâb-ı gafletten”

 (Ey yaralı kükreyen aslan! Senin gezdiğin güzel yerler zulmün köpeklerine kaldı, artık dalgınlık, gerçeği görememe uykusundan uyan!)

Şair Eşref:

Resulullah ile Namık Kemal’in aşkına, ya Rab,
Şu bed-baht ümmeti artık uyandır hab-ı gafletten

(Ey Allah’ım, Hz. Muhammet ile Namık Kemal’in aşkına; şu bahtsız ümmeti dalgınlık, gerçeği görememe uykusundan uyandır.) 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Sömürü tekerine çomak
Büyük araçlara lastik üreten Öz-Ka Lastik işçileri düşük ücrete isyanda

Sömürü tekerine çomak

Öz-Ka Lastik firmasının büyümesi, Türkiye’deki tüm patronların büyüme öyküsünün özeti: Düşük ücret, düşük vergi, yabancı kiralık işçi, kamu ihaleleri, sendikal bürokrasiyle imzalanan satış sözleşmeleri! “Artık yeter, böyle gitmez” diyen Öz-Ka işçileri, kendilerinden habersiz imzalanan sözleşmeye tepki göstererek fiili greve çıktı, “Sözleşme yenilensin” dedi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
30 Nisan 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et