06 Haziran 2015 00:50

Hep beraber, hep beraber!

Hep beraber, hep beraber!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Geçen hafta, 10’u yurt dışından olmak üzere 40 şair, Ali İsmail Korkmaz’ın kentinde; Eskişehir’deydik.Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlediği 5. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması, tam da Gezi direnişinin yıl dönümüne geldi. 4 gün süren şiir şenliğinin 2. gününde şairler, Ali İsmail’e Şiirler bölümünde onun heykelinin önünde şiir okudular... Ali İsmail, yüzündeki o sıcacık gülümsemesiyle, fotoğraflarda artık hep genç kalacak çocuk... İki yıl önce, İstanbul Taksim’deki Gezi direnişinden yükselen yaşamı savunma çağrısını duyup sokağa çıkan çocuk... Ülkeyi yöneten kişinin, “Kadın, çocuk demeden gereğinin yapılmasını” emrederek yaşam savunucularının üzerine elindeki kolluk güçlerini sürmesi sonucunda; polislerin hunharca döverek katlettiği çocuk...

5. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşmasının onur konuğu Şair Eray Canberk’in 12 Mart’ın karanlık günlerinde yazdığı Başlayan Bitmeyen şiirinde ifade ettiği bir ezgiydi onun yaşamı da... Diyordu ki Eray Canberk, 12 Eylül karanlığında yazdığı başka bir şiirde: “Sen yine bildiğince uç serçe / yele karşı uçman gerekse bile.” Sürdü serçelerin yele karşı uçuşu, sürüyor; şairin Denizler Sinanlar için yazdığı şiirde söylediği başlayıp bitmeyen ezgiyi Ali İsmailler sürdürdü. Şimdi Ali İsmail’in ve yaşamı savunma mücadelesinde yitirdiklerimizin Başlayan Bitmeyen ezgilerini başka gençler sürdürüyor. Danimarka, Fransa, İskoçya, Lüksemburg ve Macaristan’dan gelen, Türkiye’nin değişik kentlerinden katılan şairler şiir okudular Ali İsmail için, onun mücadelesini ve genç ölümünün acısını duyumsayarak. Eskişehir Tepebaşı Belediye Başkanı Dr. Ahmet Ataç’a, şair arkadaşlarım Haydar Ergülen ve Rahmi Emeç’in yanı sıra bu etkinliğe emek veren bütün dostlara bu buluşmayı gerçekleştirdikleri için bin teşekkür... Hep beraber, ortak yaratı ve emekle gerçekleşti bu buluşma. Şiir buluşmasına bu kısa cümle damgasını vurdu; “Hep Beraber.” Etkinliğin 3. gününde, konuk şairlerin de katılımıyla doğaçlama bir şairler korosu oluştu. Dizeler okudu şairler zulme, baskıya, sömürüye karşı ve yükselttiler seslerini; Hep beraber, hep beraber... Sonra salondaki izleyiciler katıldı bu koroya...

Büyüdü bu sesler çoğalıp sokağa taştı, sokaktaki seslerle karıştı. Bursa’dan yükselip İzmit’e, Eskişehir’e ve başka kentlere yayılan metal işçilerinin mücadeleci direngen sesine karıştı şiirin, şairlerin sesleri... Hep beraber, hep beraber! O direnişler ki umut oldular zulmün, sömürünün karanlığına karşı. Tıpkı iki yıl önceki Gezi direnişinde olduğu gibi. Gezi direnişindeki gençlerin, yaşam savunucularının mücadelesi; bir aydır ülkenin değişik işyerlerinde süren metal işçilerinin ve öteki iş kollarından işçilerin mücadelesiyle birleşti; hep beraber!

Büyüdü şairlerin sesleri, çoğalıp sokağa taştı; sokaktaki mücadeleci, direngen insanların seslerine karıştı. Baskılara, zulme, sömürüye karşı kardeşlik ve birlikte yaşam için “Biz’ler Meclise” diyen HDP’lilerin sesleriyle birleşti. Her türlü engellemeye, yok saymaya, saldırıya, öldürümlere karşı sabırla, özveriyle mücadele eden yaşam savunucularının sesi oldu bu kez de; hep beraber!

Evet, hep beraber gideceğiz karanlığın üstüne; zulmün, sömürünün, baskıların perdesini hep beraber kaldıracağız ülkenin üstünden... Hep beraber çalışacağız, yeni bir yaşam oluşturmak için; tıpkı insanlık tarihinin başından bu yana daha güzel bir dünya için mücadele eden insanların yaptığı gibi... Bu mücadelede yitirdiklerimiz hep yanı başımızda olacaklar; gülümsemesi hep genç kalacak Ali İsmail, hep çocuk kalacak Berkin Elvan gibi... 

Bu yazıyı; faşizme karşı direnirken öldürülen ve hep genç kalacak olan bir şairin umutlu dizeleriyle bitirelim. Bir fabrika kuracağız hep beraber; Nikola Vaptsarov’un Bir Fabrika Kuracağız şiirinde söylediği gibi:

“Bir fabrika kuracağız,
duvarları beton, sağlam,
kocaman bir fabrika!
Kadın erkek,
tüm halk,
kuracağız fabrikasını
hayatın!

Ölür çocuklarımız
zehirli, pis kokular içinde,
yoksul gecekondularda,
güneş yüzü görmeden!
Dünya bir hapishane!
Kadın erkek,
tüm halk,
kuracağız fabrikasını
hayatın,
direne direne!
...
Açık konuşalım, yoldaşlar:
Benim uygarlığa bir sözüm yok!
İyice koyalım kafamıza şunu:
Uygarlık değil bizi canımızdan bezdiren,
amacımız hiç de onu yıkmak değil.

Bir fabrika kuracağız,
duvarları beton, sapasağlam,
kocaman bir fabrika!
Kadın erkek,
tüm halk,
kuracağız fabrikasını
hayatın,
çocuklarımız için!”

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa