23 Mayıs 2015 01:00

'Koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum'

'Koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum'

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Büyü bozuldu. Yüzlerce yıldır farklı din, dil ve ırktan insanların bir arada, birbirlerinin farklılıklarına saygı duyarak yaşadıkları Kuzguncuk’ta da; ayrımcı, bölücü, ayrıştırıcı politikalar sonucunu gösterdi. 6-7 Eylül olaylarında; derin devlet eliyle müslüman olmayan yurttaşların ev, işyeri, kiliselerine saldırılar düzenlendiğinde, insanların farklı din ve halklardan komşularına siper olduğu Kuzguncuk’ta büyü bozuldu. Hoşgörü, farklılıklara saygı konusunda örnek gösterilen Kuzguncuk’ta, Kuzguncukluların açtıgı HDP’nin seçim standı, her gün alişveriş yaptığımız, konuştuğumuz, hal hatır sorduğumuz esnaftan kişiler tarafından saldırıya uğradı. Bütün o güzel söylemler ve değerler hiçe sayılarak. Öyle ki standın başındaki kadınlar saldırıya uğradı, tartaklandı...
….
Ülkenin, insanlarin hayatı üzerinde sadece seçim zaferi kazanmak, baskı ve şiddete dayanan diktatörlüğü iyice yerleştirmek uğruna oyunlar oynanıyor, planlar yapılıyor. Çatışma olmadığı halde düzenlenen operasyonlar, Suriye’yle olası savaş söylentileri, metal grevinin “güvenlik” gerekçesiyle yasaklanması, Soma katliamının üzerinden bir yıl geçmesine karşın esas sorumluların yargılanması konusunda adım atılmaması; insanların güven duygusunu, demokrasiye inancını zedeliyor.
Ülkenin üzerinde boğucu bir hava var ve ben sürekli Nazım Hikmet’in “Hava kurşun gibi ağır...” dizelerini anımsıyorum. Durduk yerde değil bu dizeyi anımsamam. AKP iktidarının, son dönemlerde yaşamın her alanında giderek artırdığı baskılar, “güvenlik güçleri” eliyle gerçekleştirilen öldürümler soluk alamaz hale getirdi insanları. Bir de seçim havasına girince; baskı ve provokasyonlar iyice yoğunlaştı. Gün geçmiyor ki Kuzguncuk’ta BİLE oldugu gibi HDP’nin seçim stantlarına, HDP binalarına, HDP’lilere saldırı haberi duyulmasın... Hem nasıl? Bıçakla, satırla, bombayla... Cana kastederek... Gün geçmiyor ki bir iş cinayeti haberi gelmesin... Gün geçmiyor ki, sömürü ve yoksulluk nedeniyle kadınların çocukların yaşadıkları acılara yeni acılar eklenmesin. İşte hep bu yüzden Nazım ustanın “Hava kurşun gibi ağır” dizeleri düşüyor aklıma. Ama bir yandan da aynı şiirdeki “Hava toprak gibi gebe” dizelerini anımsıyorum. Evet, “hava toprak gibi gebe” ve ülkenin üzerindeki baskı ve zulmü ortadan kaldırmak için taze umutlar filizleniyor topraktan.
Bursa’da “yetti artık bu sömürü” diye ayağa kalkan Reno işçilerinin sesini duyuyor musunuz? Nazim Hikmet’in Kerem Gibi şiirindeki dizelerle sesleniyorlar bütün ülkeye: “Koşun, kurşun eritmeye çağırıyorum.” Çağrı karşılıksız kalmıyor; hemen ses veriyor onlara TOFAŞ işçileri ve öteki fabrikalardaki sınıf kardeşleri...
AKP iktidarının baskı, sömürü, zulüm ve savaş siyasetine karşı, halkın yüzünü döndüğü HDP’lilerin sesini duyuyor musunuz? “Koşun, kurşun eritmeye çağırıyorum.” Çağrı karşılıksız kalmıyor; HDK ve HDP’yi oluşturan parti, kurum, kuruluş ve girişimlerin dışındaki kitleler de ses veriyor, ses oluyor halkların barış, özgürlük ve adalet istemlerine... Ülkenin üzerindeki ağır havayı dağıtmak, kurşun eritmek ve karanlıkları aydınlığa çıkarmak için; baskılara, saldırılara ve olanaksızlıklara karşın yanmayı göze alarak mücadele eden insanların sesini duyuyor musunuz Nazım Hikmet’in dizelerinde?

“Ben diyorum ki ona:
— Kül olayım
                   Kerem
                        gibi
                              yana
                                    yana.
Ben yanmasam
                  sen yanmasan
                             biz yanmasak,
                             nasıl
                                   çıkar
                                          karan-
                                                  -lıklar
                                                      aydın-
                                                              -liğa..
Hava toprak gibi gebe.
Hava kurşun gibi ağır.
Bağır
        bağır
                bağır
                        bağırıyorum.
Koşun
         kurşun
                 erit-
                     -meğe
                             çağırıyorum.....”

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...