09 Mayıs 2015 01:00

Yaşama direnmenin yolları

Yaşama direnmenin yolları

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Wendela-Beate, Hitler Almanya’da yönetimi ele geçirip ülkeyi, Avrupa’yı ve dünyayı kana buladığı yıllarda henüz küçük bir kızdı. Nazilerin baskı ve işkencelerinden korunmak için ailesiyle birlikte yaşadıkları evi terk edip çiftlik evlerinde saklanmak zorunda kaldılar. Yakalanmamak için sürekli yer değiştirmenin, korku ve kaygı içinde yaşamanın küçük kızı olumsuz etkileyeceğini düşünen ve bir marangoz olan dayısı, yaşadıklarının etkisini azaltmak için bir oyun buldu. Gittikleri çiftliklerde bulduğu tahta parçalarıyla Wendela-Beate için oyuncaklar yapmaya başladı; tahta küpler, çubuklar, evler, köprüler... Wendela-Beate, o baskı ve dehşet günlerinde yaşama tutunup direnmesini ve küçük sevinçler yaşamasını sağlayan bu oyuncakları yanından hiç ayırmadı.
Yine o dönemde yaşayan Annemarie adlı kız çocuğunun ise oyuncaklar konusunda başka sıkıntıları vardı. Nazi baskılarının ve ırkçılığın Almanya’yı kasıp kavurduğu o günlerde, Alman aileler çocuklarının Yahudi çocuklarla arkadaşlık etmesini ve oyun oynamasını yasaklamışlardı. Evde, okulda arkadaşlık etmeleri, oyun oynamaları yasaklanan çocuklar kısa sürede bir yöntem geliştirdiler. Okula gidip gelirken sokakta buluşan çocuklar, birlikte oyun oynamalarının yanı sıra oyuncaklarını değiştirmeye, birbirlerine oyuncak verip almaya başladılar. Annemarie, çocuk dünyasının masumiyetiyle din, ırk ayrımına karşı ayrımcılık gözetmeden bağlandığı arkadaşlarıyla oynadığı o oyunları hiç unutmadı; arkadaşlarının kendisine verdiği oyuncakları da yanından hiç ayırmadı.
Geçtiğimiz günlerde, Almanya’nın Kuzey Ren Westefalya bölgesindeki Münster kenti ilginç bir kültür sanat olayına tanıklık etti. Almanya’nın önde gelen sanat müzelerinden LWL’in galerisinde; Radio Kaktüs ve Münster Kültür Amt iş birliğiyle ‘Spiel mit Kunst!’ başlığıyla bir sergi düzenlendi. Sergide Aslı Akyüz, Ali Eameri, Ayşe Öykü, Heinz Schössler ve Evelyn Ocon’un tablolarının yanı sıra, kimi yüz yıllık olan oyuncaklar da yer aldı. 36 yıl önce Radio Kaktüs’ü kuran ve o dönemden bugüne yaptıkları yayınların yanı sıra resim sergileri ve etkinlikler düzenleyen Yazar, Şair, Eğitimci ve Medya Pedagogu Molla Demirel açılış konuşmasında, resimle oyuncakları yan yana getirmelerinin nedenlerini ve bir oyuncak müzesi kurma düşünü paylaştı. İkinci konuşmacı ise, Hitler faşizminin baskı günlerinde dayısının yaptığı oyuncaklarla yaşama tutunan ve yaşadığı kente belediye başkanı olan Wendela-Beate Vilhjalmsson’du. Onun ve Annemarie Zurloh’un bağışladığı oyuncaklarla açılan oyuncak sergisinin konukları ise, Münster’in çeşitli okullarından davet edilen çocuklar, eğitimciler ve ebeveynlerdi. Çocuklar yalnız oyuncaklara değil, sergideki tablolara da büyük ilgi gösterdiler. Tabloların önünde uzun uzun durup yaşama direnmenin, insanın kendisini gerçekleştirmesinin başka bir yolu olan sanat yapıtlarında renklerle, biçimlerle ifade edilenleri alımlamaya çalıştılar. 21 Mayıs’a kadar açık olan sergiyi daha birçok çocuk, genç ve yetişkin gezecek; farklı öyküleri olan oyuncaklara, beş ayrı ressamın yapıtlarına bakarak insanın yaşamın güçlükleri karşısında çeşitli direnme ve tutunma yolları geliştirmesine tanıklık edecek... İçinde yaşadığımız dönemde; savaşların, göçlerde yaşamını yitirenlerin, yoksullukların ve türlü acıların arasında filizlenen küçük sevinçlerin umutlarımızı büyüteceği düşüncesiyle, bu tür çalışmaların çoğalmasını diliyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa