20 Nisan 2014 16:02

Asıl Adalet

Serginin olduğu yerin iki kat üstünde, tecavüzcüleriyle defalarca göz göze getirilmek zorunda bırakılmış, kendisini koruyamamış, devletin adaletine teslim edilmiş o küçük bedeni, Ö.Y’yi düşünüyor insan

Asıl Adalet
Paylaş

İzel Gözde MEYDAN
Kocaeli Üniversitesi


Kaldırımlarına aşina olduğum bir sokaktayım. Keşke bu aşinalık güzel hatıraların sonucu olsaydı. İki hafta önce bu kaldırımlara oturup Berkin Elvan için okulda  birlikte yürüdüğümüz  arkadaşlarımızın salıverilmesini beklemiştik. İki ay önce de 13 yaşındaki Ö.Y’nin davası için gelmiştik ve şimdi yine Ö.Y. için buradayız. Ö.Y. 13 yaşında bir çocuk; çoğu 18 yaşından küçük 29 kişinin tecavüzüne uğramış, devlet korumasına alınmış bir çocuk. Bu davanın 4. duruşması, karar duruşması olduğunu düşündüğümüz için hepimizde biraz tedirginlik var.
Tedirginiz çünkü 29 kişinin yargılandığı davada kala kala 4 tutuklu sanık kaldı, davaya müdahil olmak isteyen avukat arkadaşlarımız içeri alınmadı. Tedirginiz çünkü tüm bunlar yetmezmiş gibi bir önceki duruşmada  devlet koruması altında bulunan Ö.Y.’nin devlet yurdunda kaldığı zaman zarfında da bir arkadaşıyla birlikte cinsel istismara uğradığını öğrendik. Kızgın, çaresiz bekliyoruz kapıda.

HER DÖNEMİN EGEMENİ!

Tek bekleyen bizler değiliz. 18 yaşından küçük olan sanıkların hemen hemen hepsi Gölcük’ün varlıklı ailelerinin çocukları, aileler ve sanıkların okullarından, mahallelerinden arkadaşları da bekliyor. Düşmanca bakıyorlar bize, fırsat bulsalar oracıkta boğacaklar. Bir önceki duruşmada sanıklardan birinin annesinin saldırısına uğramış, bir diğerinin kendini yerlere atarak ağlayışını görmüştük. Arkadaşlarını bekleyen gençlerinse türlü tacizlerine maruz kalıyoruz.
Adliyenin önünde yine aynı gergin hava. Öyle canım sıkılıyor ki bu duruma, uzaklaşıp bir nefes almak istiyorum. Kaçmanın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini düşünüp, biraz da tek başına gitmek istemediğimden adliyenin kapısından içeri atıyorum kendimi. Belki davanın görüldüğü kapıya yaklaşabilirim düşüncesiyle. Olmuyor, orda da düşmanca bakışlarla karşılaşıyorum. Tam geri dönüp çıkacakken zemin kattaki bir resim çarpıyor gözüme. Adalet tanrıçası Themis’in yağlı boyayla çizilmiş bir resmi. Kılıcı elinden alınmış yerinde koltuk değneği, gözlerindeki göz bandı yetmemiş olacak ki gözleri oyulmuş kanıyor ve terazinin bir kefesine her dönemin ‘egemenini’ temsil edecek bir ağırlık konmuş; para.

THEMİS NE YAPARDI

Themis çaresiz kolu kanadı kırılmış karşımda duruyor. Yanında başka bir Themis gelinlikler içinde yüzünden mutsuzluk akıyor, yanındaki adamın eline geçmiş kılıcı ve adamın elleri Themis’i aşağılıyor. Öğreniyorum ki Türkiye Barolar Birliği’nin hazırladığı adalet temalı sergiymiş. Resimlere bakarken düşünmeden edemiyor insan; adaletin bir kadın tarafından simgelendiği şu dünyada, arka arkaya gelen bu adaletsizliklerden haberdar olsaydı Themis tası tarağı toplayıp gider miydi başka diyarlara. Yoksa kalıp gözündeki bağı çözüp öyle mi karar verirdi kimin suçlu, kimin mağdur olduğuna? Hadi bırakalım o göz bağı Themis’in tarafsızlığının bir simgesi olarak kalsın. Peki vicdanların körleşmesini neyle açıklayalım, nasıl kabul edelim? Bir de serginin olduğu yerin iki kat üstünde, tecavüzcüleriyle defalarca göz göze getirilmek zorunda bırakılmış, kendisini koruyamamış, devletin adaletine teslim edilmiş o küçük bedeni, Ö.Y’yi düşünüyor insan.


ELUARD’IN DEDİĞİ GİBİ

Tecavüzcüsüyle aynı arabada adliyeye götürülen 16 yaşındaki C.T., utanç davasının mağduru Ö.C., tüm sanıklarının en düşük cezalara mahkum edildiği N.Ç. davası ve daha niceleri. Bu karanlık tablonun yanında emsal kararlar gelmiyor değil ama yetmiyor, yetmeyecek. Adliye kapılarında beklemek biz kadınlara çok önemli bir şey öğretti aslında; dışarıda ne kadar güçlüysek kapalı kapılar ardında alınacak kararlara o kadar yansıyor gücümüz. Biz ne kadar takipçisi olursak bu davaların o kadar güçleniyor ve güç veriyoruz birbirimize. Themis’in elinden tutup birlikte yürüdükçe aydınlatacağız bu tabloyu ve biz kadınlar için de gelecek asıl adalet! Eluard’ın dediği gibi yeter ki biz inanalım: ‘İnsanlarda tek güzel kanunun suyu ışık yapmaları, düşü gerçek yapmaları, düşmanı kardeş yapmaları’ olduğuna!

 

ÖNCEKİ HABER

Birleşik Güç Her Şeyi Başarır

SONRAKİ HABER

Öteki Renkler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...