31 Ocak 2014 17:39

Sınav stresi mi, sırat köprüsü mü

Bunca yıl emek harcıyoruz ve 3 saatlik bir sınavda bu emekleri test ediyoruz. Buradan her zaman için sağlıklı sonuç almak mümkün mü?

Sınav stresi mi, sırat köprüsü mü
Paylaş

Uğurcan KÜÇÜK

Elazığ Yüzüncü Yıl Meslek Lisesi
Elazığ


Her yıl yapılan, milyonlarca öğrencinin başvurduğu YGS – LYS, çoğu kişinin hayatında bir dönemeçtir. Milyonlarca öğrencinin yıllar boyunca hazırlandığı, yaklaşık 3 saat süren sınavlar.
Meslek lisesinde okuyan bir öğrenci olarak, sınav sisteminin aklımda soru işaretlerine neden olduğunu söylemeliyim.

Bunca yıl emek harcıyoruz ve 3 saatlik bir sınavda bu emekleri test edi-yoruz. Buradan her zaman için sağlıklı sonuç almak mümkün mü?

Biz meslek liseliler için bu sınav sistemi doğru mudur? Meslek liseli biri olarak bu soruları yanıtlıyorum.

4 yıl boyunca hazırlandığım sınava sayısal bölümünden girmek zorundayım ancak okulda gereken dersleri temin edemediğimden dolayı farklı yollardan bu dersleri alıyorum. Evet, sınav sistemi hem maddi yönden hem de manevi yönden bir emek sömürüsünden başka bir şey değil.

Bizler meslek lisesi öğrencileri olarak; bizim üzerimizden kurulan ranta hayır diyoruz. Hayatımızı ve geleceğimizi 3 saatlik bir sınava sığdırmak isteyen, her yıl sınav sistemini değiştiren, kendi zorba, şovenist düşüncelerini bizim üze-rimizden uygulayan bir sınav sistemini istemi-yoruz. Böyle bir iktidarı da elbette.

Yeter artık söz liselilerin.


BU ATÖLYEDE HER BİREY ÇOK DEĞERLİ

Enver DOĞAN
İstanbul


Kartal’da tatlı mı tatlı bir öğretmenim sayesinde, ilgi duyduğum ve eğitimini aldığım yaratıcı drama için tekrardan bir şeyler yapabileceğim bir kapı aralandı bana. Kartal Bilim ve Düşünce Atölyesi.

Hemen neler yapabileceğimizi kararlaştırmak için arkadaşlarla toplandık. Nasıl etkinlikler düzenleyebiliriz, neler yapabiliriz diye konuştuk. Harika zaman geçirdim. Hem espriler yaptık, güldük hem de düşüncelerimizi özgürce belirttik. Kesinlikle, ‘Sen şöyle düşünüyorsun olmaz.’ demediler. Her söylenen hakkında yorum yaptılar ve bir sonuca bağladılar.

Sayımız azdı, çoğu arkadaş bizi ekmişti. Sayımız azdı ama çok güzel fikirler çıktı ortaya. Mesela; ‘İki dil bir bavul’ filminin yönetmeniyle görüşüp, yönetmenle filmi izlemek. Yönetmeniyle beraber filmi izlemek ne kadar eğlenceli olurdu. Yönetmen içimizden birinin yanına otobüste tesadüfen oturmuş. Şansa bakar mısınız.

Daha sonrası için bir skeç düşündük kadın hakları ile ilgili. Bize tiyatro çalıştıracak bir hoca lazımdı. Fazla kişi olmadığı için toplantıyı uzatmadık. Daha geniş bir zamanda daha geniş bir kitleyle yeniden görüşmek için toplantıyı bitirdik. Hep beraber kalkıp bir kafeye oturduk, çay içtik, sohbet ettik.

Kendimi onların yanında özgür ve değerli hissettim. Her birey bu atölyede çok değerli. Ben okuduğum lisede bir tartışma ortamı bulamıyorum. Ya aptal muamelesi görüyorum ya da kavga çıkıyor. Ama onlarla beraber gayet güzel tartıştık. Birbirimizden birçok şey öğrendik. Orada kendimi ifade edebilmem için bir ortam buldum. Bu kısa toplantı bile bana başka bir hayatın mümkün olduğunu gösterdi.

ÖNCEKİ HABER

İznik’te kilise bulunan bölge arkeolojik alan ilan edildi

SONRAKİ HABER

Türkiye evrimle tanışıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa