\'Taşeron demek; kan, gözyaşı, ölüm demektir\'
Maden işçileri Türkiye Taşkömürü Kurumunun (TTK) özelleştirme hamlesine kitlesel eylemle cevap verdi. İşçiler TTK Armutçuk Müessesesi’nin yeraltında tamir-tarama işlerinin taşeron firmalara ihale edilmek istenmesine tepki gösterdi.
TTK Armutçuk Müessesesi önünde toplanan maden işçileri sloganlar atarak Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Armutçuk Şubesi’ne kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca, “Susma, haykır, taşerona hayır”, “Maden işçisi demokrasi bekçisi”, “Madenci, sendika omuz omuza”, “Taşeron istemiyoruz” sloganları attı. Yürüyüşe, GMİS Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, Genel Sekreteri Behzat Cinkılıç, GMİS Armutçuk Şube Başkanı İsa Mutlu ve Şube yöneticileri de katıldı.
MUTLU; TTK’DA TAŞERON ÇALIŞTIRILMASINA KARŞIYIZ
GMİS Armutçuk Şubesi önünde maden işçilerine hitap eden Armutçuk Şube Başkanı İsa Mutlu, “Burada toplanmamızın sebebi Armutçuk Müessesesi’nde tamir ve tarama işlerinin taşerona verilmesi için 17 Şubat’ta yapılacak ihaleye tepki göstermektir. Taşerona hayır demek için buradayız. TTK’da taşeron çalıştırılmasına karşıyız. Ocaklarımıza taşeron sokmamak için eylemlerimiz artarak devam edecektir. Kurum yöneticilerini, ocaklara taşeron sokmak için değil işçi açıklarının giderilmesi için mücadele etmeye çağırıyoruz.
Son dönemlerinde en onurlu direnişi gösteren Yatağan maden işçilerine buradan selam olsun. Yüreğimiz onlarla beraber” dedi.
3 BİN 200 İŞÇİ AÇIĞI VAR, İŞÇİ AÇIKLARI GİDERİLMELİ.
GMİS Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, TTK’nın , 2013 yılında tarihinin en düşük üretimini gerçekleştirdiğini belirterek; “Çünkü tarihinin en düşük işçi sayısıyla çalışmaktadır. TTK Genel Müdürlüğü yaklaşık 2 yıldır işçi açıklarının giderilmesini istiyor. Son olarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan 3 bin 200 işçi talebinde bulundu. Yeni arkadaşların 2 bininin üretimde, 1.200’ünün yan sanatlarda çalıştırılması planlanıyor. Ancak, Bakanlıkça henüz bu talebe yanıt verilmedi. Biz, Genel Maden işçileri Sendikası olarak 2 yıldır her fırsatta bu talebi dile getiriyoruz. Başlangıçta yaklaşık 2 bin kişi olan işçi talebi, emekliliklerin devam etmesiyle son olarak 3.200 e yükseldi. Ne yazık ki, bugüne kadar siyasi irade işçi alınması yönünde bir karar vermedi” dedi.
TAŞERON UYGULAMASININ FACİALARA YOL AÇTIĞINI YAŞAYARAK ÖĞRENDİK
İşçi açıklarının giderilememesi nedeniyle kurum yetkililerinin taşerona iş vermek için yeni ihalelere hazırlandığının altını çizen Uludağ, “İşçi açıklarını gidermeyerek yanlış yapan bakanlık, bu kez başka bir yanlışa yöneliyor. Taşeron demek, kan, gözyaşı, ölüm demektir. Yeraltı madenciliğinde taşeron uygulamasının facialara yol açtığını yaşayarak öğrendik.
Daha 2004 yılında, taşeron uygulamasından ilk söz edildiğinde, bunun yeraltında büyük facialara yol açabileceğini söylemiştik. O zaman bizi dinlemediler. Direniş yaptık, karşımıza devlet gücünü çıkardılar. Sonra 17 Mayıs 2010 da Karadon’da 30 arkadaşımızı, 7 Ocak 2013’de Kozlu’da 8 arkadaşımızı taşeron şirketlerin çalıştığı sahalarda kaybettik. Ve göz göre göre gelen bu kazaları, iş cinayeti olarak tanımladık. Bugün hala bu uygulamayı sürdürmeye kalkmak anlaşılabilir bir durum değildir. Defalarca söyledik. Yeraltında çalışma bir bütünlük arz eder. Bir hata herkesin hayatını riske sokar. Nitekim söz konusu 2 facianın daha büyük ölümlere yol açma riski vardı. Taşeron şirketlerin kâr etme mantığıyla, eğitimsiz, denetimsiz işçi çalıştırdığını ve Türkiye’de iş kazalarının son yıllarda hızla arttığını hepimiz biliyoruz. Türkiye iş kazalarında, Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sıraya yükseldi” diye konuştu.
TAŞERON UYGULAMASINA ŞİDDETLE KARŞI ÇIKIYORUZ
Armutçuk’ta taşeron uygulamasına gitmenin çok büyük bir risk ve yanlış olduğunu belirten Uludağ; şöyle konuştu; “Armutçuk’ta çalışma şartları çok daha zordur ve bilgi, tecrübe, dayanışma, yardımlaşma ister. Taşeron şirketler de bu ciddiyet olmadığı için Türkiye de kazalar aldı başını gitti. Biz Armutçuk’ta taşeron uygulamasına şiddetle karşı çıkıyoruz.
Bu düşünceden derhal vazgeçilmeli ve Kurum bu işleri kendisi yapmalıdır. İşçi açıkları en kısa sürede giderilmelidir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıkları, Siyasi iktidarı ve bölgemizdeki temsilcilerini, iktidar partisi milletvekillerini ve tüm siyasetçilerimizi buradan uyarıyoruz. Bu günden itibaren yaşanacak olumsuzlukların sorumlusu siz olacaksınız.” (Zonguldak/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et