Erdoğan: Muhalefetle anlaşırsak HSYK teklifini dondururuz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Erdoğan, "HSYK konusunda, eğer muhalefet Anayasa değişikliği yapalım derse, biz buna da varız. Grup başkanvekili arkadaşlarım muhalefeti ziyaret ediyor. Gerekirse mevcut yasa çalışmasını dondurur yolumuza Anayasa değişikliği ile devam ederiz" dedi.
'17 ARALIK DARBESİ BÜTÜN DARBELERİ GERİDE BIRAKTI'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bir buçuk aylık süre içinde Türkiye'de demokrasiye yönelik en ahlaksız ve en ağır darbe girişiminin yapıldığını söyleyen Erdoğan, "17 Aralık komplosu içerden ve dışarıdan aldığı destek ile diğer bütün darbeleri geride bırakmıştır. Bu zamana kadar aklınız neredeydi. Şimdiye kadar niye bu adımı atmadınız diye sormazlar mı? İhanet şebekeleri el ele, birlikte çalışıyorlar. Düşünebiliyor musunuz, 25 çuval geliyor bu çuvallar açılmadan bunlarla ilgili işlem yapılacak. Bu mümkün mü? Zanlılar hakkında hüküm veriliyor. Zanlıların tamamı aileleriyle birlikte linç ediliyor. Yoğun bir karalama kampanyası, hem içerden hem dışarıdan hükümetime yönelik linç başlatılıyor. Sosyal medyada operasyon başlatılmış. Belli sermaye çevrelerine mesajlar gitmiş. Uluslararası kamuoyuna yalan yanlış bilgiler gitmiş. Bu operasyonda maşa olarak kullanılan örgüt, hükümete karşı tüm kadrolarını harekete geçirmiştir" dedi.
'MAVİ MARMARA'NIN İNTİKAMINI ALALIM DEDİLER'
Türkiye'de kaos ortamı oluşturmak için hangi araca ihtiyaç varsa harekete geçirildiğini iddia eden Erdoğan, şunları dile getirdi: "17 Aralık sabahından itibaren gelişmeleri soğuk kanlılıkla takip ediyoruz. Bizim soğuk kanlılığımız olmasaydı, onlara hizmet etmiş olacaktık. 17 Aralık ön gördüğümüz çirkin tezgahın tezahürü oldu. Bunu yapanlar birkaç yerde yanlış yaptılar ve kendilerini ele verdiler. Aziz milletimiz yapılanı ve tuzağı gördü ve yapılanlara karşı tavrını net olarak ortaya koydu. Bu tezgahı tertip edenlerin hesaba katmadığı başka bir şey daha vardı. Adeta bir taşla acaba kuş katliamı yapabilir miyiz diyorlardı. Türkiye ile kimin hesabı varsa, bu operasyonun içine katmak istiyorlardı. Türkiye'nin dış ticaret hamlelerini bozalım dediler. Küresel ölçekteki girişimlerini bozalım dediler. Mavi Marmara'nın, Mısır'daki, Filistin'deki vicdani duruşun intikamını alalım dediler. Özellikle çözüm sürecini bozalım ve bu ülkede yeniden kan akıtalım dediler. İşte o tuzak ayaklarına dolandı. Bu operasyon başarıya ulaşmış olsaydı. Kazanan kim olacaktı. Bu operasyondan Türkiye'nin kazanacağını iddia edecek bir tek aklıselim bulabilir misiniz? Savaş lobilerinin kazanacağı bir operasyon milli olabilir mi? Bu operasyon milli olan ne varsa ona kastetmiştir. Bu operasyon milli çıkarlarımıza, milli birlik ve kardeşliğimiz projesine kastetmiştir. Milli İstihbarat Teşkilatı'mıza kastetmiştir."
'VİRÜS VÜCUDA SİNSİ ŞEKİLDE GİRMİŞ'
"Milli bir teşkilata hasmane tutum asla milli olamaz" diyen Erdoğan, "Kendi ülkelerinin milli kurumlarını neden hedef alıyorlar? Milli İstihbarat'ın ne yapacağı bellidir. Bir savcı çıkıp sadece sahte iddialar üzerinden ülkeyi kaosa sürükleyebiliyor. Sahte delillerle, insanların nasıl mahkum edildiğini bugün çok daha iyi görebiliyoruz. Bütün bunlar hukuk ve vicdan saikiyle değil örgüt saikiyle yapılıyor. Bunun içinde yürütmede var. Bunlar bir dayanışma içinde yapılıyor. 17 Aralık ile birlikte devlet içinde nasıl bir örgütlenmeye gidildiği açık olarak görülmüştür. Bundan çok daha fazlası ortaya çıkacaktır. Kim olursa olsun, artık olayın aslı şu; acırsanız acınacak hale gelirsiniz. Nasıl bir kokuşmuşluğun hüküm sürdüğü ortaya çıkacak. Virüs vücuda sinsi şekilde girmiş ve bir anda vücudu ele geçirmeye çalışıyor. Ancak bu bünye kendisini sinsi virüslere teslim edecek bir bünye değildir" diye konuştu.
'MESELE KUVVETLER AYRILIĞI DEĞİL'
Önlerindeki meselenin kuvvetler ayrılığı ya da yargı bağımsızlığı meselesi olmadığını ileri süren Erdoğan, "Burada kuvvetler ayrılığı noktasında hiçbir partinin endişesi yok. Bağımsızlık derken, bu bağımsızlık gücünü eğer diğer erklere müdahale etmek için kullanırsa işte bu sıkıntıdır. Yasama organı, yürütme organı millete hesap verir. Ama yargının hesap vereceği bir yer yok. Durmadan AB'den bize bazı sesler geliyor. AB'nin yetkililerine şunu hatırlatmak istiyorum. AB üyesi ülkelerin HSYK ile ilgili netleşmiş bir uygulaması var mı yok mu? Yargının bağımsızlığına çok büyük önem verdik. Eğer yargının bir kısmı bağımsızlığını yitirmişse, eğer vicdanı bir kenara bırakmış siyasi operasyonlara hukuk kılıfı getirmeye çalışıyorsa öncelikle tarafsızlık meselesini konuşmalıyız" diye belirtti.
MUHALEFETE ÇAĞRI
"HSYK'ye ilişkin bazı değişiklikler yaparken, yargının bağımsızlığını yeniden tesis edeceğiz" diyen Erdoğan, şunları dile getirdi: "Eğer muhalefet Anayasa değişikliğini beraber yapalım derse biz yasa teklifini dondururuz. Yapılan operasyon, AKP hükümetine yönelik değildir. Türkiye'de 76 milyona yapılmış bir operasyondur. Yolsuzluk kılıfına girmiş bu operasyon esasen demokrasiyi hedef almıştır. Onun için biz tarihi bir misyon seçiyoruz. Biz bunu kendimiz ve partimiz adına değil, 76 milyon adına yapıyoruz. Bu sürecin Türkiye'de inançlı kesimleri mağdur etmesine asla izin vermedik, vermeyiz. Örgütün üst yönetimiyle oradaki vatandaşlarımızı ayırıyoruz. Örgütün üst yönetimlerindekiler çok başka amaçlarla bunları istismar etmişlerdir. Yıllarca oynanan oyunları görüyoruz."
'ÇÖZÜM SÜRECİ HEDEFTE'
"17 Aralık darbesi çözüm sürecini de hedeflemiştir" diyen Erdoğan, açıklamalarını şu cümleler ile bitirdi: "Daha öncede MİT'in çözüm girişimlerini sabote etmiş, MİT Müsteşarı'nı tutuklamak istemişlerdir. Biz buna sessiz olmuş olsaydık. Kim bilir şimdi nerde olmuş olacaktı. Buna asla izin verilmeyecektir. 30 Mart bunun işaretidir. Bir yıla yakın süredir Türkiye acılar yaşamıyor. 2013 baharını büyük bir umutla karşılamıştık. Tüm provokasyonlara rağmen süreci muhafaza ettik. 17 Aralık komplosunu yapanlar girişimlerine devam edecektir. Burada 30 Mart'a 2 buçuk ay bile kalmadı. Çok yoğun bir şekilde kapı kapı dolaşarak, bütün yaptıklarımızı halka anlatacağız. Kurulan tuzaklara aldanıp, heyecanımızı, coşkumuzu yitirmeyeceğiz. Aramızdan bazıları ihanet etse de siz kalbinize umutsuzluğun zehrine yaklaştırmayacaksınız." (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et