14 Aralık 2013 06:00

Tribünler kardeşliğin olsun

Uğur ÖKDEMİR
Övgü YILDIZ
Denizli


PTT 1. Lig ekiplerinden Denizlispor futboluyla değil geçtiğimiz haftalarda yaşanan silahlı saldırıyla gündeme geldi. İki taraftar grubu arasında yaşanan olayda Yeşil Cephe Taraftar Grubu Lideri Fatih Eroğlu’nun hayatını kaybetmesi futboldaki şiddeti gözler önüne serdi. Bu hafta oynanan Denizlispor - Fethiyespor maçına Yeşil Cephe taraftar grubu ölen liderleri Fatih Eroğlu’na son görev olarak herkesi tuttuğu takımın formasıyla tribüne davet etti. Bu çağrı taraftarlar tarafından ilgiyle karşılandı ve renkli tribün görüntüleri ortaya çıktı. Biz de bu çağrının sahiplerinden ve Yeşil Cephe’nin kurucularından olan İzlen Çindemir ile bu süreci değerlendirdik.

Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
İsmim İzlen Çindemir, Denizliliyim. Pamukkale Üniversitesi Spor Yöneticiliği bölümünde okuyorum. Yeşil Cephe’nin kurucuları arasındayım.

Kuruluş süreciniz nasıl başladı?
İlk başta kapalı tayfasıyla başladık. 2003 yılında Üni-Horoz süreciyle devam ettik. O zaman bizim düşüncemiz Denizli’yi Denzilisporlulaştırmaktı ve hâlâ aynı düşüncede ilerliyoruz. Tribünlerde hiçbir menfaat ve rant gütmedik halen de gütmüyoruz. Bugün olduğu gibi gerek biletlerimizi gerek deplasman giderlerimizi kendimiz karşıladık. Kendimizi kulübümüze ve şehrimize adadık. Yeşil Cephe oluşum süreci şöyle başladı: Benim ve diğer kurucu ağabeylerim farklı taraftar grupları içerisindeydik. Fakat zamanla bu gruplardan ayrıştık. Başta dediğimiz gibi biz menfaat gütmüyorduk. Bu da bizi böyle başka bir oluşuma yöneltti. Futboldan keyif alan insanlarız. İşin içine maddiyat girdiğinde ortada ne keyif kalıyor ne bir şey. Böyle bir çarkın içinde olmamak için kendi tribünümüzü yarattık.

İsminizden dolayı ve kuruluşunuzun Gezi sürecine yakın olması Denizli’de Gezi’nin getirdiği bir taraftar grubu olarak lanse edildi.  Sizce de böyle mi?
Oluşumumuz Gezi'den önce başladı. Niye böyle bir etiketlenme yapıldığını anlamış değiliz. Ama Gezi’nin de etkisini yok sayamayız tabii. Bizi sadece Gezi süreciyle anmak doğru olamaz. Çünkü bizim içimizde de farklı düşüncede olan arkadaşlarımız var. Onlara haksızlık etmiş oluruz. Biz siyasi düşüncesi budur diyebileceğiniz bir grup değiliz ve olmayacağız. Çünkü siyaset bizim işimiz değil. Fakat bizim en büyük amacımız Denizli’deki en büyük sivil toplum örgütü olmak. Denizli’nin bir sorunu varsa bu bize de dokunur çünkü biz bu şehrin taraftar grubuyuz.

Peki, Yeşil Cephe ismi nereden geliyor?
Sonuçta bize bir isim lazımdı ve uzun süre tartışmalardan sonra bu isimde mutabık olduk. Biz burada geniş bir taraftar cephesi olmayı hedefledik. Daha kapsayıcı olduğunu düşündüğümüz için bu ismi koyduk. Fakat farklı tepkiler de almadık da değil. Örneğin Yeşil Cephe dendiğinde yeşilden dolayı cemaatin kurduğu bir taraftar grubu olduğu düşünüldü. Diğer taraftan baktığımızda cephe isminden dolayı 'Bunlar solcu mu, komünist mi' gibi yaklaşımlar da oldu. Bizim ismimiz takımızın rengi olan yeşil ve geniş bir taraftar cephesini örmekten geliyor. Bu tür söylentilerin çıkması bizim önümüzü kesmekten başka bir açıklaması olduğunu düşünmüyoruz.  

Taraftar grubundan öteye Denizli’deki en büyük sivil toplum kuruluşu olmak istediğinizi söylediniz. Buradan gündemdeki olaylara sessiz kalmayacağınız ortaya çıkıyor. Yanılıyor muyuz yoksa?
Evet, sessiz kalmayacağız tabii. Fakat buradan da şu sonuç çıkmasın, bir siyasi partinin altında hareket etmeyeceğiz. Topluma duyarlı vatandaş nasıl olunur onu göstereceğiz tribünlerimizde. Bu şehirde olup bitenlere bizim de söyleyeceğimiz elbet bir söz olacaktır. Örneğin bizim bir kitap kampanyası fikrimiz vardı. Fakat başımızdan geçen bu acı olaydan dolayı biraz aksadı. Şimdi ölen ağabeyimiz Fatih Eroğlu için hatıra ormanı düşünüyoruz.

Yaşanan bu üzücü olay sonrası çevrenin tepkisi nasıl oldu size karşı? Gruptan kopanlar oldu mu veya tam tersi bir durum?
Güzel geri dönüşler aldık, tabii olumsuz dönüşler de olmadı değil. Tüm Türkiye’den destek mesajları geldi. Bu bile umut verici yalnız olmadığımızın göstergesi. Bu olayda en büyük sorun bilgi kirliliği yalan yanlış haberler yapıldı. Bu da halk nezdinde kötü göründü. Taraftar grupları arasında silahlı kavga diye manşetlere taşındı fakat ortada silahlı saldırı var kavga yok. Tek taraflı bir saldırı var yani. Bunu yanlış aktardı basın. Halkının bu olayın takipçisi olmasını istiyoruz.

KAVGALI TRİBÜNLERİ BİRLEŞTİRDİK

Geçtiğimiz hafta Fethiyespor maçında tüm taraftarları Denizli tribünlerine çağırdınız ve kardeşlik duygusunu haykırdınız. Bu konuda ne demek istersiniz?

Biz bu çağrıyla Fatih abimize bir gönderme yaptık. Her zaman yapmak istediği, görmek isteği görüntüyü sağladık bu hafta. Böylece Fatih abimize bir selam gönderdik. Öyle güzel görüntüler vardı ki gözlerimiz yaşardı. Kavgalı tribünleri birleştirdik. Bildiğiniz gibi en çok münasebetimizin olduğu Antaylaspor taraftarıyla aynı tribünde yer aldık. Tüm dostlarımıza sonsuz teşekkür ediyoruz Yeşil Cephe olarak. Bu yaptığımız bir maçlık bir çağrı değil, tüm maçlarımız bu şekilde izlemek istiyoruz.

‘ÇOK ACI BİR DURUM’

Fatih Eroğlu’nun ölümünden sonra yönetiminin size yaklaşımı nasıl oldu ?

Yönetim olarak taziyede bir kere çok geç kaldılar. Tüm Türkiye başsağlığı için bizi ararken kendi evimiz bizi aramakta çok geç kaldı. Bu konuyu HAYAT TV aracılığıyla da gündeme getirdik. Cenaze töreninde yönetimden sadece üç kişi vardı bir de kalecimiz Ozan vardı. Başka da kimse yoktu bu çok acı verici bir durum bizim için.

‘RANT OLMAYACAK’

Yeni kurulmanıza rağmen kısa sürede büyüdünüz ve bilinen bir taraftar grubusunuz. Bu diğer taraftar grupları için sıkıntı yarattı mı sizce?

Kesinlikle yarattı. Baskılar ve tehditler kuruluşumuzdan önce başladı zaten ama biz doğru bildiğimizin peşinde koştuk. Maddi anlamda kulüpten bir beklenti içinde olmadık. Tüm giderleri kendimiz karşıladık. Bu da diğer gruplar için sıkıntı yarattı. Çünkü kendi imkanlarıyla var olan gruplar her zaman tehdit oluşturmuştur futbol içinde. Bizim bu duruşumuzu kimse yönlendiremez, çünkü biz kimseye bağlı değiliz. Bizi kısa sürede büyüten belli özelliklerimiz var bunlarda; tribünlerde rant olmayacak dedik, kendi biletimiz kombinemizi kendimiz alacağız, menfaat gütmeyeceğiz, kendi imkanlarımızla ne yapacaksak yapacağız. Ne kulübe ne belediyeye ne de valiliğe bağlı kalmayacağız dedik. Bu da bizim özgün duruşumuzdur. 

Son olarak ne söylemek istersiniz?
Bu tür üzücü olayların son bulmasını istiyoruz. Futbolun şiddetle, kanla, ölümle gündeme gelmemesini güzelliklerle gelmesini istiyoruz. Biz kuruluşumuzda dediğimiz gibi her türlü ranta ve şiddete karşıyız bu bayrağı yükseltmek için elimizden geleni yapacağız. Futbolu tribünlerde bir babanın çocuğuyla birlikte izlediği, kadınların olduğu, küfrün olmadığı ve en önemlisi şiddetin olmadığı bir tribün yaratmak için elimizden geleni yapacağız ve herkesi bu mücadeleye çağırıyoruz.

Evrensel'i Takip Et