Mesele ‘Aşk Gemisi’ değil patronların para aşkı
Gemi sökümde bir türlü bitmek bilmeyen iş cinayetlerine bir yenisi daha eklendi. Son yaşanan iş kazasında Doğan Balcı ve Davut Özdemir isimli 2 işçi hayatını kaybederken, Ahmet Acet , Yunus Yeşilkula, Osman Ay, Nuri Çetin, Durmuş Özdemir, Bekir Dinler, Teoman Işık, Muhsin Gedik ve Salih Soysal isimli işçiler de yaralandı. Durumu ciddi olan 2 işçi Tepecik Devlet hastanesine kadırıldı. İşçilerin söküme gelen geminin içindeki suyu boşaltmak için kullanılan dizel su motorunun egzozundan çıkan gazla zehirlendiği açıklaması yapıldı.
MEDYA MAGAZİN DERDİNDEYDİ
Bütün işçiler bayram gününde yaşanan bu acının kederini taşırken, patronlar tarafından kendilerine verilen, “İşçiler bizim baş tacımız iş kazası olmayacak” sözlerini hatırlatmamızı istiyorlardı. Medya ise olayın ciddiyetinden uzak, magazin kısmı ağırlıklı haberler yaparak, “Aşk gemisinde 2 işçi öldü” tarzında sığ ve olayın sebeplerini ortaya çıkarmaktan uzak haberler yaptı. Oysa Aliağa Gemi Söküm Tesisleri durmak bilmeyen iş cinayetleri ile bölgede gittikçe derinleşen bir yara.
GEREKLİ İZİNLER ALINMAMIŞ
İşçilerin anlattığına göre öğlene doğru gerçekleşen kazada ihmaller tam bir aymazlığa dönüşmüş durumda. Söküme gelen gemi, aşırı su aldığı için içindeki suyun boşaltılması gerekiyor. Bunun için de geminin içine yerleştirilen dizel su motoru hiçbir havalandırma deliği açılmadan çalıştırılmış. Bir süre sonra motorun egzozundan çıkan karbonmonoksit ve diğer gazlar yüzünden su tahliyesi yapan 2 işçi zehirlenmiş. Zehirlenen arkadaşlarını kurtarmak isteyen panik içindeki diğer işçiler hızla su tahliyesinin olduğu kısma inmiş ancak kurtarmak isteyen işçiler de zehirlenmişler. Bununla beraber ağır kuşkuların olduğu sorular da soruluyor. İşçiler arkadaşlarının egzozdan çıkan dumanı fark etmeyecek kadar dalgın çalışabileceğine pek ihtimal vermiyor. Gemi söküm patronlarının hiçbir denetime, hiçbir kontrole yer vermeden, olduğu gibi gemi sökümüne başlanmasını istediklerini belirtirken, gemide herhangi bir yabancı madde, zehirli gaz denetimi olmadığını söylüyor. Ayrıca gemide söküm yapabilmek için GEMSAN firması tarafından Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Aliağa Gemi Sökümcüleri Derneği’nden gerekli izinleri almadığı öne sürüldü.
GAZ ÖLÇÜMÜ YAPILMADIĞI İDDASI
Sökümü yapılacak gemide gaz ölçümü ve radyasyon kontrollerinin de yapılmadığı iddia edilirken işçiler zehirlenme sebebinin iyi araştırılması gerektiğini söylüyor. Kimi yetkililer su motorunun egzoz gazı olmayabileceğini, geminin gelirken kaza yaptığını bu kazada klimalardan zehirli gaz salınımı olabileceğini ifade ediyor. İşçilerin su boşaltımı yaptıkları makine dairesindeki klimadan “freon” adlı gaz sızıntısı olabileceğini, bu gazın renksiz ve kokusuz özelliği ile fark edilmeyerek ölüme sebep olabileceği söyleniyor. Yolcu gemilerindeki klimaların kompresöründe yoğun miktarda freon gazı bulunduğu ifade edilirken bayram, tatil gibi günlerde tüm denetimlerden kaçarak gemi sökümü yapmayı tercih edenlerin de Aliağa Gemi Söküm Tesislerinde olduğu bilinen bir gerçek. Eğer durum böyle ise işçiler doğrudan cinayete kurban gitmiş olabilir.
KAZALAR BİRBİRİNE BENZİYOR, DERS ÇIKARILMIYOR
Geçtiğimiz aylarda benzer bir kazada patlama gerçekleşmiş, 2 işçi hayatını kaybetmişti. Kazan dairesi gibi kapalı ortamda gerçekleşen çalışmalarda havalandırma veya tahliye deliği açmadan, gaz maskesi v.b koruma malzemeleri olmadan çalıştırılan işçilerin başına gelebilecek kazalar hesap edilmiyor. Bunu hesaplayacak iş güvenliği uzmanları çalıştırılmıyor. Çok ağır ve tehlikeli sınıfa giren gemi söküm tesislerinde yasalar bir şekilde delinerek çözüm üretiliyor. Yasaların istediği 50 kişinin çalışması sınırı taşeron sistemi kullanılarak yahut 40-45 kişi sınır tutularak yok sayılıyor. Kaza olduğunda tüm kabahati işçiye atmak ve “İşçileri bilgilendiriyoruz ama bunlar ya cahil, ya da umursamaz” şeklindeki açıklamalar tüm yetkililer tarafından geçerli açıklama sayılıyor.
İŞÇİLER AŞK GEMİSİNDE GEZİDE DEĞİLDİ
Işçiler ifadelerinde çalışmak istemedikleri halde zorla işe getirildiklerini, üstelik fazla mesai almadan çalıştırıldıklarını, bunu bütün patronların mecburi tuttuğunu ifade ediyorlar.
“Bayramda, hafta sonu, tatillerde çalışmayı mecburi tutuyorlar. Fazla mesai vermiyorlar. İş kazalarında da suçu işçiye atmaya da alışmışlar. Benzinli motor, egzoz gazı, ama içeride başka türlü gaz var mı bilinmiyor? Yolcu gemisi olduğu söyleniyor. Açıkcası emin değiliz ve herkes şüphe içinde egzoz gazından ölebileceğine inanamıyoruz” diyen bir işçinin sözlerini diğeri kesiyor ve ekliyor, “Bir kaç ay önce şov yaparak Aliağa meydanında açıklama yaptılar patronlar. ‘İşçiler bizim baştacımızdır, iş kazalarını haber yapanlar dış mihraklar, ekmeğimizi elimizden almak isteyenlerdir’ demeye getirdiler. Şimdi soruyoruz, baştacınız olanlar ikişer üçer ölüyor siz ne yapıyorsunuz? Baştacımız dediğiniz işçiler bayramda çalışmak istemediği halde zorla ve fazla mesai verilmeden çalıştırılıyor. Siz ne yapıyorsunuz, hala şov yapacak mısınız”. “İnanılmaz bir ihmalkarlık var. Bayram günü zorla çalışmaya çağırdılar. Gitmek istemeyenleri çıkarmakla tehdit ettiler. Hiç bir önlem almadan ölüme yolladılar. Havalandırma açmadan su motoru çalıştırmışlar ve arkadaşlarımız zehirlenmiş. Onlar ne olursa olsun nasıl olursa olsun bizim işmiz olsun diye düşünüyorlar” diyen bir işçi çalıştığı geminin medyanın önemsediği kısmının “Aşk Gemisi” olması olduğunu ve işçileri öldüren kısmının hiç önemsenmediğini belirtiyor. İşçileri öldürenin geminin kendisi değil, patronların bir türlü ehlileştirilememesi olduğunu düşünüyor.
YAŞANAN BİR KAZA DEĞİL CİNAYET
Zehirlenerek hayatını kaybeden 2 kişinin cenazesi yakınları tarafından Adli Tıp Kurumu’ndan alındı. Cenazeleri almaya gelen işçilerin yakınları bunun kaza değil bir cinayet olduğunu söyledi.
Hayatını kaybeden işçilerden 2 çocuk babası Doğan Balcı ve 4 çocuk sahibi Davut Özdemir’in cenazesi, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Olayda zehirli gazdan etkilenen Ahmet Acet, Yunus Yeşilkula, Osman Ay, Nuri Çetin, Durmuş Özdemir, Bekir Dinler, saha sorumlusu Teoman Işık, Muhsin Gedik, Salih Soysal adlı 9 işçinin tamamı, tedavi gördükleri hastanelerden taburcu edildi.
İzmir Adli Tıp Kurumu’nda otopsileri yapılan Doğan Balcı ve Davut Özdemir’in ölüm sebebinin belirlenmesi için vücutlarından parça alındığı belirtildi. Otopsileri tamamlanan Davut Özdemir ile Doğan Balcı’nın cenazeleri, yakınlarına teslim edildi.
Olayda zehirlenip hayatını kaybeden Doğan Balcı’nın yakınları, Balcı'nın geçen perşembe günü yine aynı yerde zehirlendiğini, hastaneye bile götürülmeden ayran verilerek kendine getirildiğini söyledi. Doğan Balcı’nın kayınbiraderi Ekrem Yoldaş, “Doğan, bayramın ikinci günü bize geldi. Bir gün önce kendisi ile birlikte 3 arkadaşı zehirlenmiş. Bir hastaneye bile götürmeyip, ayran içirmişler. 2 yıl çalıştığı şirketten tazminatsız çıkartıldı. Bayramda çalışması için çağırmışlar. Hangi şirkette çalıştığını kendi bile bilmiyordu. Bana ‘Hangi şirkete çalıştığını ve hangisinden maaş alacağımı bilmiyorum ‘ dedi. Bu kaza değil, bir cinayettir. Gemi söküm ölümlerine bir çare bulunsun. Daha kaç kişinin canı yanacak. Her olay parayla kapatılmaya çalışılıyor. Bu işin peşini sonuna kadar bırakmayacağız.” dedi. 3 yıl önce çalışmak için Aliağa’ya geldiği öğrenilen Davut Özdemir’in de yakınları da gemi söküm tesisinde gerekli tedbirlerin alınmadığını savundu.
Doğan Balcı’nın cenazesi Aliağa Bozköy’de kılınacak ikindi namazı ardından toprağa verilecek. Davut Özdemir’in cenazesi ise yarın Sivas’ın Şarkışla ilçesi Kayapınar köyünde defnedilecek. (İzmir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et