Ek atama talebinde bulunan öğretmenler: İlk 100'e girmiş ancak atanmayan öğretmenlere ilk kez şahit oluyoruz
Atama bekleyen öğretmenler MEB önünde atamaların yeterli olmadığını belirterek ek atama talep etti. Bir öğretmen, "İlk 100'e girmiş ancak atanmayan öğretmenlere ilk kez şahit oluyoruz" dedi.

Fotoğraf: ANKA
Ankara – Ek atama bekleyen öğretmenler Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde eylem yaptı. KPSS'de 63'üncü olduğunu ve atanamadığını belirten bir tarih öğretmeni, "Biz atanamayan öğretmenler değiliz, biz atanmayan öğretmenleriz. 21 bin kişinin girdiği sınavda 63'üncü oluyorum ve atanamıyorum. Cumhuriyet tarihinde bunun eş, benzeri, örneği yok. Cumhuriyet tarihimizde ilk 100’e girmiş ancak atanamayan öğretmenlere ilk kez şahit oluyoruz" dedi.
2024 KPSS'ye ek atama isteyen öğretmenler, MEB ile Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı.
MEB önünde bir araya gelen öğretmenler, "Gün olur Yusuf kuyudadır, gün olur Yusuf kontenjanda zorbadır" ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in X paylaşımına atıfla "Ekmekten sonra eğitim, bir milletin en büyük ihtiyacıdır - Paul Richer" yazılı pankartlar taşıdı.
Öğretmenlerin taşıdığı diğer dövizlerde ise "Adaletsiz branş dağılımına karşı ek atama", "Ücretliyi bitir, ek atamayı getir", "Eğitim hiç bu kadar değersiz olmamıştı" ve "Sayın Bakan, eğitim sisteminde kontenjan değil, adalet eksiktir" ifadeleri yer aldı.
"En az ücretli öğretmen sayısı kadar atama yapılması elzemdir"
KPSS’de 33. sırada yer alan ve ek atama talebinde bulunan biyoloji öğretmeni Hayriye Haktanıyan Uğraş, grup adına yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Bugün burada emeğimizin karşılığını almak için, bizlere reva görülen 15 bin atamanın azlığını ve eşit şekilde dağıtılmayan branş sayılarını haykırmak için toplanmış bulunmaktayız. Sesimiz duyulana kadar susmayacağız. Her birimiz bu kutlu vatanın evladıyız, öğretmeniyiz. Sayın devlet büyüklerim, binlerce öğretmen ve binlerce aile olarak sizlere seslenmek istiyoruz. Atama sayılarının açıklandığı o akşam her bir ailede, her bir evde yaşanan hayal kırıklığını tarif etmeye kelimeler yetmez. Sayın Cumhurbaşkanımızın her yıl ortalama 40 bin öğretmen ataması yaptık sözüne karşın verilen 15 bin atama sayısı çok büyük mağduriyetlere sebep olmuştur. Ardından medyanın paylaştığı 25 bin öğretmen ataması söylemi, durumun ne kadar içler acısı olduğunu ortaya koymaktadır. Toplamda verilen öğretmen atama sayısı 15 bini 2024 KPSS’ye, 10 bini ise 2025 AGS’ye olmak üzere dağıtılmıştır. Bu durum hem 2024 KPSS ile atama bekleyen öğretmenleri hem de 2025 yılında sınava girecek öğretmen arkadaşlarımızı derin bir boşluğa itmiştir. Ve buradan bir kez daha yüksek sesle söylüyoruz. En az ücretli öğretmen sayısı kadar atama yapılması elzemdir. Öğretmenler bir meslekten öte ülkesinin her yönüyle kalkınması için çabalayan neferlerdir.”
“Aile yılı”nda binlerce öğretmen yuva kurmayı beklerken ataması yapılmadığı için yuva kuramadığını söyleyen Haktanıyan, “Binlerce öğretmen aile evi çatısı altında yaşayarak her gününü ailesine mahcup şekilde geçirmektedir. Onca emeğe, onca çabaya rağmen hâlâ atanamadın mı sorusuna maruz kalan binlerce öğretmenimiz, toplumun bu psikolojik baskısına dayanamamaktadır. Uygulanacak olan yöntem açık ve nettir. Ücretliyi kaldır, kadroyu getir. Devletimizi bu stratejiyle hareket etmeye davet ediyoruz. Biz öğretmenler vazgeçmeyiz. Biz vazgeçersek bu ülkenin yarınlarının geleceğe inancı kalmaz. Unutulmamalıdır ki bir ülke, öğretmenine verdiği değer kadar güçlüdür. Biz burada sadece kendimiz için değil, toplumumuz için ve en önemlisi de ülkemizin geleceği için konuşuyoruz. Sözümüz söz adaletli bir ek atama gelene kadar durmayacağız. Yaşanan bu mağduriyeti dile getirmekten asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
"Öğretmen açığı çok yüksek düzeyde"
MEB’in ihtiyacının ortada olduğunu, öğretmen açığının çok yüksek düzeyde olduğunun altını çizen Haktanıyan; “Bu durumda 15 bin atama yeteriz olmakla birlikte, yüksek bir sayıda ek atama zaruri hale gelmiştir. Binlerce öğretmenin emeği ve umudu 15 bin atamaya sığmaz. Sesimizi duyun, ek atamayı verin. Bizlerin yarına umutla bakabilmemize imkân tanıyın. Eğitim ve öğretmen, ülkenin şah damarıdır. Şah damarı kesilmiş bir ülke yaşıyor gibi görünse de kalbi durmuş demektir. Öğretmen, bir toplumu ayakta tutar. Öğretmensiz toplum bilgiye muhtaç yaşar. Şunu da hatırlatmak istiyoruz. Öğrencilerimiz, gelecek nesillerimiz; bizler o nesilleri yetiştirecek öğretmenleriz. Bizler gerek Ulus’ta gerek buradayız. Ve buradan bir kez daha haykırıyoruz. İster duysunlar ister duymak istemesinler, bu mücadele hak yerini bulana kadar devam edecek. Bir öğrencinin öğretmenim deyişiyle başlayan hikâye 15 bin atamayla son bulmayacak. Şunu da sizlere hatırlatmak istiyoruz: 'Bir öğretmen bin öğrenciyi, bin öğrenci bir toplumu kurtarır'" ifadelerini kullandı.
"Erdoğan iktidarı devasa sorunu görmezden gelmeye devam ediyor"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş da Türkiye'de 97 eğitim fakültesi bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Bu fakültelerin büyük çoğunluğu Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde açıldı ve bununla da övünüyorlar. Ancak 68 bin olan atanamayan öğretmen sayısı, bu eğitim fakülteleri ve pedagojik formasyonla beraber 1 milyona ulaştı. Hayatta iyi olan her şeyi sahiplenen, ancak kötü sonuçlardan asla sorumluluk almayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Recep Tayyip Erdoğan iktidarı, onun YÖK başkanları ve Milli Eğitim Bakanları bu devasa sorunu görmezden gelmeye devam ediyor.”
Özçağdaş şu soruları sordu: “Ülkemizdeki 97 eğitim fakültesinde öğrencilerinin geleceğini gerçekten dert edinen bir tek eğitim dekanı var mı? Verilen diplomaların fiilen yok sayıldığı bir sistemde, çıkıp da 'Bu öğrenciler bizim öğrencimiz. Bu diplomaları Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda veriyoruz. Sen kimsin ki eğitim fakültelerini yok sayabiliyorsun?' diyebilecek bir eğitim fakültesi dekanı var mı? Sesim duyuluyor mu? Bir Eğitim Fakülteleri Dekanlar Konseyi'niz var mı? Ya da 1 milyon atanamayan öğretmen gerçeği karşısında, bu diplomaların itibarsızlaştırılmasına karşı ses çıkarabilecek bir üniversite sistemimiz var mı?"
"Madem atamayacaktınız, neden bu gençleri yıllarca umutla okuttunuz?"
Türkiye'de 100 bin ücretli öğretmenin görev yaptığını vurgulayan Özçağdaş, şunları kaydetti: "Yılda sadece 9 ay maaş alan, asgari ücretin bile altında bir gelirle yaşamaya çalışan ve ömür boyu çalışsa emekli olamayacak insanlar… Bu ne demek biliyor musunuz? Eğer 100 bin ücretli öğretmen varsa, demek ki ortada 100 bin öğretmen kadrosu açığı var. Bu tablo karşısında sormak istiyorum: 100 bin ücretli öğretmenin olduğu bir ülkede sadece 15 bin öğretmen ataması yapılabilir mi? Bu soruyu Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e ve onları o makamlara atayan, her şeye karar veren ve 'Ben veriyorum' diyen Recep Tayyip Erdoğan’a soruyorum: Bunu neyle açıklıyorsunuz? Ücretli öğretmenlik demek, açıkça ücretli kölelik demektir. Bu insanlar yıllardır öğretmenlik hayaliyle yaşadı. Bugün ise birçoğu üç harfli markette, İçişleri Bakanlığında ve başka alanlarda görev yapmaktadırlar. Recep Tayyip Erdoğan, siz 2002 yılında 'madem atamayacaktınız, neden bu gençleri okuttunuz?' dememiş miydiniz? Şimdi biz aynı soruyu size soruyoruz: Madem atamayacaktınız, neden bu gençleri yıllarca umutla okuttunuz? Yusuf Tekin, açıklayın lütfen: 100 bin ücretli öğretmenin olduğu bir ülkede nasıl sadece 15 bin atama yapabiliyorsunuz? Sadece 15 bin öğretmen ataması yapılması hem sayı bakımından hem de branşlara dağılım açısından açıkça haksız ve hukuksuzdur."
"Biz atanamayan öğretmenler değiliz, biz atanmayan öğretmenleriz"
Ek atama isteyen bir tarih öğretmeni ise "Biz atanamayan öğretmenler değiliz, biz atanmayan öğretmenleriz. 21 bin kişinin girdiği sınavda 63'üncü oluyorum ve atanamıyorum. Cumhuriyet tarihinde bunun eş, benzeri, örneği yok. Cumhuriyet tarihimizde ilk 100’e girmiş ancak atanamayan öğretmenlere ilk kez şahit oluyoruz. Bu vatanın analarına, babalarına, teyzelerine, halalarına dayılarına herkese sesleniyoruz. Bu mevzu burada gördüğünüz bir avuç insanın mevzusu değildir. Arkada gördüğünüz insanlar umut sorunu yaşıyorsa bu ülke yarın gelecek sorunu yaşar" diye konuştu.
Ek atama talebinde bulunan öğretmenler daha sonra Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde de basın açıklaması yaptılar. (ANKA)
Evrensel'i Takip Et