5 Mayıs 2025 13:13

Dr. Işıkhan Güler: Körfez kirliliğinin temel nedeni Gediz Nehri

Körfez kirliliğinin temel sebebinin Gediz Nehri olduğunu söyleyen Dr. Işıkhan Güler, acil önlem alınması gerektiğine vurgu yaptı.

Dr. Işıkhan Güler: Körfez kirliliğinin temel nedeni Gediz Nehri

Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel

Ramis Sağlam
[email protected]

İzmir — 2024 yılının Ağustos ayında yaşanan toplu balık ölümleri gözleri tekrar İzmir Körfezinin kirliliğine çevirmişti. Şimdiye kadar sayısız akademik çalışmaya konu olan körfez kirliliğinde ortaklaşılan nokta Gediz Nehri'nin kirliliği ve mevcut konumu oldu.

2024 yılının Kasım ayında yapılan "Körfezin geleceği İzmir'in Geleceği" çalıştayında çıkan sonuçlardan biri de "Gediz temizlenmeden İzmir Körfezinin istenen düzeyde temizlenmesi mümkün değildir" saptaması oldu.

Gediz'in Kütahya, Uşak, Manisa, İzmir illerinden ve çok sayıda ilçe, belde ve köyden geçerken söz konusu yerlerin evsel, endüstriyel ve tarımsal kirleticilerini aldığını ve İzmir Körfezine dış körfezden döküldüğünü söyleyen İZDENİZ Yönetim Kurulu Başkanı Kıyı ve Deniz Mühendisi Dr. Işıkhan Güler ile konuştuk. 

Fotoğraf: Evrensel 

"Kirlenmiş su" olarak tespit edildi

Güler, İZSU'nun 2022 Ocak ayından başlayarak Gediz'den numune aldığını ve ayda bir alınan numunenin Gediz'in Körfeze dökülmeden önceki KN 18 Gediz isimli noktasından olduğunu söyledi. Numune sonuçlarını değerlendiren Güler, suyun Amonyum Azotu, Biyolojik Oksijen İhtiyacı (BOİ), İletkenlik, Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ) ve Selenyum parametreleri açısından birçok kez 3. sınıf "orta", yani ilgili yönetmeliğe göre "kirlenmiş su" olarak tespit edildiğini ifade etti. 

Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün havza ile ilgili bir yönetim planında kayda değer ipuçlarını değerlendiren Güler, "Bakanlık 109 yerleşim yerinin Gediz'e arıtma olmadan deşarj yaptığını tespitle, bu yerlere arıtma tesisi yapılması gerektiğini belirtiyor. Aynı şekilde Gediz havzasında 85 düzensiz katı atık tesisi bulunuyor. Arıtma olmadan yapılan deşarj ve düzensiz çalışan katı atık tesisi doğrudan Gediz'i kirletiyor ve kirli su doğrudan körfeze ulaşıyor. Örneğin Turgutlu Organize Sanayi Bölgesi. Sanayi kenti diyebileceğimiz Turgutlu Gediz'i kirletiyor. Sonuçlarıyla da maalesef İzmirliler karşı karşıya kalıyor" dedi. 

Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel

"Kirliliğini önlemek merkezi iktidarın sorumluluğu"

İzmir Büyükşehir Belediyesi körfez temizliği için elinden geleni yaptığına vurgu yapan Güler, "Gediz'den kaynaklı kirliliği önlemek doğrudan merkezi iktidarın sorumluluğundadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Gediz Havzası'nda bulunan ve akarsuları kirleten sanayi bölgelerine ya da eksik çalışan katı atık tesislerine müdahale etmesi mümkün değildir. Bu durum tespitidir. Gediz Havzası'nda kentsel doğrudan deşarjlar, kentsel atık su arıtma tesisi deşarjları, endüstriyel atık su arıtma deşarjları, atık su çamur bertarafı, madencilik faaliyetleri, balık çiftlikleri, düzenli depolama sahaları, jeotermal kuyular, zeytinyağı üretim tesisleri, hayvancılık tesisleri ve benzeri pek çok tesis Gediz'i kirletmektedir" diye konuştu. 

"Gediz sorunu çözülürse Körfez kirliliği büyük ölçüde azalır"

Tarım Orman Bakanlığı verilerini aktaran Güler "Gediz nehrinin ortalama debisi 40 m3/s'dir. Oysa çok tartışılan Çiğli Arıtma Tesisinin ortalama debisi 8 M3/s dir. Yani Gediz nehrinden körfeze dökülen suyun beşte biri. Çakalburnu'ndan Çiğli arıtmaya bir çizgi çektiğinizde bu bölgeden Bayraklı sahiline kadar olan kısmı iç körfez olarak tanımlarsınız bu iç körfezin yaklaşık deniz suyu hacmi 500 milyon metreküptür. Oysa Gediz nehrinden bir yılda gelen su miktarı 1.26 milyon metreküp tür yani iç körfezdeki suyun iki katından fazladır. Özetle Gediz Körfezi kirleten başlıca etkenlerden biri diyebiliriz. Haliyle asıl yoğunlaşmak gereken konu başta Gediz olmalıdır. Gediz sorunu çözülürse körfez kirliliği büyük ölçüde azalacağı beklenebilir" bilgisini paylaştı.

Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel

"Bölge tarımı tehlike altında"

Bölge tarımının içinde bulunduğu durumun Gediz'in su kalitesi ve debisiyle doğrudan ilintili olduğunu aktaran Güler, "Bölge üreticileri, yani çiftçiler kimyasal atık içeren su ile bahçelerini sulamaktadır. Bu kelimenin tam anlamıyla vahamettir. İnsan sağlığını doğrudan etkileyecek önemdedir. Ya da bahçelerini sulayacak suya ulaşamamaktadır. Buna dur demek gerekiyor. İkincisi Gediz Havzası'nın sosyal hayata katkısı neredeyse bitme noktasına gelmiştir. Artık ne balık avlanabilmektedir ne de bölge insanlarına dinlenme, eğlenme olanağı sağlayabilmektedir. Hep ifade edilir zamanında su içilen Gediz'den, şimdi hayvanlar bile uzak tutulmaktadır” dedi.

Evrensel'i Takip Et