Bayhan: Cezaevleri siyasi kadın tutsaklar için ‘siyasi esir kampına’ dönüştü
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde, koğuşlara kamera takılmak istenmesini Adalet Bakanına soran EMEP Milletvekili İskender Bayhan, "Kadın tutsakların koğuşlarına kamera dayatması hukuksuzdur" dedi.

Fotoğraf: Emek Partisi
Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde tutulan siyasi kadın tutukluların koğuşlarına kamera takılmak istenmesine ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi.
Bayhan, aralarında Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros’un da bulunduğu çok sayıda gazeteci, aydın ve siyasetçinin kamuoyunda “HDK Operasyonu” olarak bilinen kapsamlı bir siyasi soruşturma kapsamında hukuksuz şekilde tutuklandığını, hiçbir somut delile dayanmayan suçlamalarla iki aydan uzun süredir iddianamesiz biçimde cezaevinde rehin tutulduklarını vurguladı.
Özellikle kadın tutukluların maruz kaldığı uygulamaların ağırlaştığını belirten Bayhan, 29 Nisan itibarıyla kadınların koğuşlarına kamera yerleştirilmek istenmesini “onur kırıcı, yıldırma amaçlı ve insan haklarına aykırı” bir dayatma olarak niteledi. Kadınların özel yaşam alanlarının gözetim altına alınmasının açık bir hak ihlali olduğunu vurgulayan Bayhan, cezaevlerinin siyasi kadın tutsaklar açısından adeta birer ‘siyasi esir kampına’ dönüştüğünü ifade etti.
'Kadınların mahremiyet alanlarının gözetlenmesi güvenlik gerekçesi mi?'
Bayhan, yanıtlaması istemiyle Adalet Bakanı’na şu soruları yöneltti:
- Sürekli gözetim altında tutulan, iletişim hakları kısıtlanan kadınların özel yaşam alanlarının da kamera kaydıyla izlenmek istenmesinin amacı nedir?
- Kamera yerleştirme emri doğrudan Bakanlık tarafından mı verilmiştir? Değilse bu keyfi talimatı verenler hakkında işlem başlatılacak mıdır?
- Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararlarına rağmen bu uygulamada ısrar edilmesinin gerekçesi nedir? Uygulamanın yasal dayanağı nedir?
- İnsan haklarına aykırı bu uygulamalar, “yargı reformu” söyleminizle nasıl bağdaşmaktadır?
- Kadınların mahremiyet alanlarının gözetlenmesi güvenlik gerekçesiyle mi yapılmaktadır, yoksa bu, sistematik bir yıldırma ve psikolojik işkence politikasının parçası mıdır?
- Bu uygulamalar, işkence ve kötü muamele yasağı ile uluslararası insan hakları sözleşmelerine açıkça aykırı değil midir? (Politika Servisi)
Evrensel'i Takip Et