21 Nisan 2025 15:36

Özel tıp merkezlerinde sezaryen yasağına tepki: Doğum yöntemine hekim ve kadın karar vermeli

Özel tıp merkezlerinde planlı sezaryenin yasaklanmasına ilişkin konuşan TTB MK üyesi Dr. Nilüfer Ustael, "Doğumun ne şekilde olacağına doğumu yapacak olan kadın ve hekim birlikte karar verir" dedi.

Özel tıp merkezlerinde sezaryen yasağına tepki: Doğum yöntemine hekim ve kadın karar vermeli

Fotoğraf: Pixabay

Kübra Kırımlı
[email protected]


Ankara – Resmi Gazete’de 19 Nisan 2025’te yayımlanan “Sağlık Bakanlığının Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik” ile tıp merkezlerinde planlı sezeryan yasaklandı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi (MK) üyesi Dr. Nilüfer Ustael, yönetmeliğin sağlık temelli değil iktidarın ‘normal doğumu teşvik’ politikasının bir parçası olduğunu söyledi.

Yönetmelikte bahsi geçen tıp merkezlerinin poliklinik ile hastane arasında sınıflanan, ayaktan teşhis ve tedavi merkezleri olduğuna işaret eden Ustael “Buralarda bazı cerrahi işlemlere izin verilir. Her cerrahi işlem komplikasyon riski taşımasına rağmen buralarda yoğun bakım bulunmaz. Acil sezeryan her zaman anne ve bebek için risktir. Hangi şekilde olursa olsun, doğuma izin verilen yerlerde yoğun bakım olmalı. Kuvöz, yeni doğan hekimi vs. bunlar olmalı. Yani burada hasta sağlığını düşünen bir karar alınmıyor” dedi.

Politik bir karar

İktidarın buradaki eksikliklerin giderilmesi noktasında karar almak yerine mevcut tartışmalar eşliğinde politik bir karar aldığını dile getiren Ustael “Aile hekimliklerinde aile planlama hizmeti eskisi gibi verilmiyor, kürtaj işlemi (kürtaj) devlet hastanelerinde yasak olmamasına rağmen neredeyse yapılmıyor. Kadınlar özel hastanelere para ödeyerek kürtaja hakkına erişebiliyor. Üstelik bunlar kadınların derin yoksulluğu yaşadığı böylesi bir zamanda yaşanıyor. Kimse bakamayacağı başka bir çocuğu doğurmak istemiyor. Ancak iktidarın ‘doğur diye ısrar ettiğini’ üstelik ne şekilde doğuracağına müdahale ettiğini görüyoruz. Daha önce de söyledik; kadınların bedenine doğrudan müdahale eden kararları doğru bulmuyoruz” dedi.

“Hekim baskına altına alınıyor”

Kadın sağlığının daha öncelikli problemleri varken yönetmelikle Sağlık Bakanlığı’nın kadınların sağlığını hiçe saydığına dikkati çeken Ustael “Üstelik, hekimlerin özerkliğini de olumsuz yönde etkileyecek bir yönetmeliktir bu. Acil bir sezeryan durumunda hekim, kararını ispatlamak gibi baskıya maruz bırakılmaktadır. Yani acil bir sezeryan uygulamasını takiben hekim planlı sezeryan yaptığı zannı ile uğraşmak zorunda kalacağından acil sezeryan kararını geciktirebilir. Tüm bu tartışmalar kadın ve bebeğin sağlığını olumsuz etkileyecek tartışmalardır. Bir kez daha söylüyoruz; doğumun ne şekilde olacağına sadece doğumu yapacak olan kadın ve hekim birlikte karar verir” diye konuştu.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Daha uzun çalışma, daha az ücret, daha çok işsizlik

Daha uzun çalışma, daha az ücret, daha çok işsizlik

‘İç ve dış siyasi gelişmeler sonucu yaşanan dalgalanmalar son buldu, her şey yolunda’ denilerek uygulanmasında ısrar edilen Erdoğan-Şimşek programının emekçilere faturası daha da ağırlaşıyor: Çalışma süreleri de işsizlik de artıyor, ücretler enflasyon ve vergi yükü altında eridikçe eriyor.

2. sıra OECD’ye göre Türkiye’nin haftalık ortalama çalışma süresindeki yeri.

60 saat Türkiye’de çalışanların yüzde 15,1’inin haftalık çalışma süresi

3’te 2’i Türkiye’de çalışmak zorunda kalan emeklilerin oranı!

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Türkiye Avrupa'da en çok çalışıp en az kazananların ülkesi oldu.

Evrensel'i Takip Et