27 Şubat 2025 19:49

Metal işçileriyle 'Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş' kampanyası tartışıldı

Gebze – Emek Partisi (EMEP), başlatmış olduğu 'Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş' kampanyası kapsamında Birleşik Metal-İş Gebze 1 No'lu Şube temsilciler kurulu ile bir araya geldi. Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Arzu Erkan ve Gebze İlçe Başkanı Yusuf Akar'ın da katıldığı toplantıda, Çalışma Ekonomisi Doktoru Murat Özveri sendikal haklara ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.

İşverenin otoritesi yasadan da işçinin hakkından da önce geliyor

Özveri, yaptığı sunumda anlattığı somut örneklerin ardından, "Bir yasa ne kadar iyi olursa olsun, hayatın içerisinde uygulanabilir değilse ya da insanlar o yasal haklarını kullandıkları için bedel ödemek zorunda kalıyorlarsa, o yasa güzel bir şarkı sözü ya da bir şiirden öte anlam ifade etmiyor. Türkiye'de çalışma hayatını düzenleyen yasal hükümlerin hiçbiri uygulanmıyor. Örneğin, haftalık çalışma süresi 45 saat. Peki devlet ne diyor yabancı yatırımcılara? Türkiye'de çalışma süresi ortalama 52.2 saat, gelin yatırım yapın diyor. Yine bir başka örnek: Yasaya göre 5 yıllık kıdeme kadar yıllık izin süremiz en az 15 gün. Peki, ne diyorlar yabancı yatırımcılara? Türkiye'de yıllık izin kullanma süresi bir hafta. Anayasa ne diyor peki? Dinlenme hakkı vazgeçilmez, devredilemez bir haktır diyor. Bunun örneklerini çoğaltabiliriz" dedi.

Özveri, İş Kanunu'nda işin düzenlenmesine ilişkin hiçbir hükmün uygulanmadığını vurgulayarak, "Sendikalı, toplu sözleşmeli işyerleri dışındakiler yani geniş bir kesimin çalışma yaşamı için belirleyici olan yasa mı, işçinin hakkı mı yoksa işverenin otoritesi mi belirleyici diye sorarsak, bu üçgenin içerisinde çok açık ki işverenin otoritesi" diye konuştu.

"Yasalar parlamentoda değil, sokakta kazanıldı"

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Arzu Erkan ise, "Sendikal hak ve özgürlüklerimizi ilerletebilmek için iş güvencesini nasıl elde edeceğiz? Başta yetkiye itiraz olmak üzere barajsız sendika hedefimize nasıl ulaşacağız? Yasaksız grev ve uygulamada da karşılaştığımız güçlükleri aşabileceğimiz dayanışma grevleri, hak grevi, genel grev gibi bu hakkın kapsamının genişletildiği bir grev hakkını nasıl elde edeceğiz, bunu tartışıyoruz. Bu iktisadi demokratik talepler, politik bir mücadeleyle birleştirilmeden elde edilebilir mi? Edilemez. Cumhur İttifakı'nın parlamentoda çoğunluğu elde ettiği bir atmosferde, muhalefet partilerinin bile verdiği önergelerin nasıl reddedildiği gerçeğini bilmiyor muyuz? Biliyoruz. Ama biz şunu söylüyoruz: Yasalar parlamentoda değil, sokakta mücadeleyle kazanıldı. Bu kampanyanın temel hedefi de iş yerlerinde, mahallelerde, bulunduğumuz her alanda talebimiz için yan yana gelmek ve mücadele etmek" dedi. (İşçi-Sendika Servisi)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yoksulluk duvarını birlikte yıkalım
TÜPRAŞ ve Ford işçilerinden mektup var:

Yoksulluk duvarını birlikte yıkalım

Türkiye’nin en büyük ve en kârlı iki sanayi kuruluşu: TÜPRAŞ ve Ford Otosan… İkisi de Koç ailesine ait. Patron, Erdoğan-Şimşek programına güvenerek TÜPRAŞ’ta ücretleri yoksulluk sınırının yarısına inen işçilere yüzde 28 zam dayatıyor. Aynı tehlike Ford işçilerinin de önünde. Gazetemiz aracılığıyla mektuplaşan Ford, TÜPRAŞ ve Novares işçileri “Yoksulluğa karşı gün birlik olma günü” dedi.

TÜPRAŞ'ın 3 yıllık işçi başı kârı: 21 milyon 974 bin TL

TÜPRAŞ'ta işçilerin aldığı ortalama ücret: 35 bin TL

TÜPRAŞ'ta çalışan toplam işçi sayısı: 6 bin 200

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
4 Mayıs 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et