25 Ocak 2025 22:13

Tutuklanan İstanbul Barosu Yöneticisi Fırat Epözdemir’e müvekkil görüşmeleri soruldu

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Fırat Epözdemir, Strasbourg’da katıldığı Avrupa Konseyi Savunmanlar toplantısından dönüşünde İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliğince “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklama tutuklandı.

Epözdemir’in savcılık ifadesinde 2014 yerel seçimlerinde Bağcılar Belediyesi Başkanı adayı olması soruldu. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu dönemde Cize’ye “örgüt talimatıyla” gittiği şeklinde soruya Epözdemir, Diyarbakır Barosu’nun çağrısıyla Cizre’ye gittiğini söyleyerek şu şekilde cevap verdi;

“İnsan hakları çağrısı üzerine gittim. Bizim Cizre ilçesinde örgüt altında herhangi bir faaliyetimiz yoktu. Benim bu seyahatimde hiçbir şekilde silahlı terör örgütüne ait mensuplar ile görüşmem olmamıştır. Biz orada sivil halk ile görüşüp yaşadıklarının neler olduğunu tespit ettik. Ayrıca ilçenin çeşitli yerlerinde patlamış mühimmatlara ait parçalar mevcuttu. Biz bunlarla ilgili herhangi bir şekilde rapor yayınlamadık. Benim HDK'nın çağrısı üzerine Cizre'ye gitme gibi bir durumum olmadı.”

DEMİRTAŞ’IN EVRENSEL’E VERDİĞİ MÜLAKAT DOSYADA

Epözdemir’e ofisinde bulunan Demirtaş’ın gazetemiz Evrensel’e verdiği röportaja ait notlarda soruldu. Epözdemir, “Bana sormuş olduğunuz avukatlık büromdan bulunan el yazması şeklinde bulunan not kağıt müvekkilim olan Selahattin Demirtaş'a Evrensel Gazetesi muhabiri tarafından gönderilen soruların cevaplanması üzerine o cevapların ilgili kişiye iletilmesi içi bana verildi. Bu röportaj Evrensel Gazetesinde de aynen yayınlandı. Bununla ilgili belgeleri dosya ya sunduk. Hiçbir şekilde suç içeriği içermemekle birlikte. Yazı ve görüşlerin tamamı müvekkilim Selahattin Demirtaş'a aittir” şeklinde cevap verdi.

MÜVEKKİL GÖRÜŞMELERİ SORULDU

2015 ila 2025 yılları arası 600’den fazla kişiyle yaptığı telefon görüşmesi sorulan Epözdemir, adli kaydı bulunan 635 faklı kişiyle görüşmesinin normal olduğunu ve bu kişilerin müvekkili olduğunu dile getirdi.

Epözdemir’in avukatı İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Özden Kaboğlu ise Epözdemir’in baro yönetiminde olan bir avukat olduğunu hatırlatarak, “Epözdemir’in serbest kalmasını talep ederiz” dedi.

Avukat Several Ballıkaya Çelik de Epözdemir’in İstanbul Barosu Yönetim Kurulu olarak görev yapmasından dolayı 67 bin avukatı temsil faaliyetinin engellendiğini söyleyerek, “Müvekkilimin serbest bırakılmasını el konulan materyallerin teslim edilmesini talep ederiz” diye ekledi.

“ÖRGÜT ÜYELİĞİNE DAİR SOMUT BİR DELİL MEVCUT DEĞİLDİR”

Avukat Baran Doğan ise, “HDK'nin müvekkilime atfedilen HDK ile bağı olduğuna dair iddia delillendirilememiştir. Çünkü müvekkilim avukattır politik çalışma da yapmaktadır. Telefonunu herhangi bir yerde bulunması bir kimsenin dijital verisinde kayıtlı olması fiziki evrakında kayıtlı olması gayet doğaldır ve hukuken benim müvekkilimi bağlamaz. Çünkü atfedilen örgüt üyesi olma suçlaması gereği failin etkin ve aktif bir rol alması gerekir. Dolayısı ile bundan dolayı sorunlu tutulamaz. HDK ile ilgili yaptığım araştırmaya göre HDK'nin bileşenleri arasında siyasi partiler toplumsal amaçla faaliyet gösteren dernekler, yöre dernekleri, çeşitli platformlar yer almaktadır. Müvekkilimin HDK ile bir bağı olmamasına rağmen biz HDK ile ilgili yapmış olduğumuz araştırma da İzmir 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/313 Esas sayılı kararında belirtildiği üzer HDK’nın silahlı terör örgütü olduğu veya silahlı terör örgütü ile bağlantılı olduğuna dair herhangi bir yargı kararı ve idari kararında olmadığı açıktır. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi 2024/213 Esas numarası ile beraat kararını onamıştır. Örgüt üyeliği suçu açısından failin bir hiyerarşi içerisinde teslimiyet duygusu ile hareket etmesi gerekir. Kendisi ve faaliyetlerini örgüte adaması gerekir. Sosyal yaşamında da bu şekilde yaşaması gerekir. Halbuki müvekkilim teslimiyet duygusu ile iki yere bağlıdır. Biri İstanbul Barosu diğeri ise Avukatlık Barosu. Tüm zamanını bu iki yerdeki çalışmalarına adamaktadır. Örgüt üyeliğine dair somut bir delil mevcut değildir” dedi. (HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yoksulluk duvarını birlikte yıkalım
TÜPRAŞ ve Ford işçilerinden mektup var:

Yoksulluk duvarını birlikte yıkalım

Türkiye’nin en büyük ve en kârlı iki sanayi kuruluşu: TÜPRAŞ ve Ford Otosan… İkisi de Koç ailesine ait. Patron, Erdoğan-Şimşek programına güvenerek TÜPRAŞ’ta ücretleri yoksulluk sınırının yarısına inen işçilere yüzde 28 zam dayatıyor. Aynı tehlike Ford işçilerinin de önünde. Gazetemiz aracılığıyla mektuplaşan Ford, TÜPRAŞ ve Novares işçileri “Yoksulluğa karşı gün birlik olma günü” dedi.

TÜPRAŞ'ın 3 yıllık işçi başı kârı: 21 milyon 974 bin TL

TÜPRAŞ'ta işçilerin aldığı ortalama ücret: 35 bin TL

TÜPRAŞ'ta çalışan toplam işçi sayısı: 6 bin 200

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
4 Mayıs 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et